Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Açıklaması

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından, Marmaray'ın yapım işini gerçekleştiren firmayla 'para kavgası'na girilmesi gibi bir durumdan bahsetmenin, hem Türkiye'ye hem de bu dev projeye yönelik büyük bir haksızlık olduğu ifade edildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, bugün bir gazetede "Marmaray'da para kavgası" başlığıyla yer verilen haber üzerine açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü kaydedildi. Bakanlığın, Marmaray'ın yapım işiyle ilgili firmanın, özellikle arkeolojik kazılardan kaynaklanan gecikmeleri telafi edecek şekilde, işlerin sözleşmesinde öngörülen 29 Ekim 2013'te tamamlanması hususunda sarf ettiği çabaları ve aldığı önlemleri kabul ve takdir ettiği belirtilen açıklamada, yapılan her iş için sözleşmede tariflenen ödemeye esas bir yöntem olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, oluştuğu iddia edilen maliyetin ödemeye dönüştürülebilmesi için yüklenici firmanın gereken içerikte ve yeterlikte bilgi, belge ve dokümantasyonu İdareye sunması gerektiği vurgulandı.

Söz konusu yöntemin Türkiye'ye özgü olmayıp uluslararası birçok projede bu esaslar çerçevesinde maliyet değerlendirmesi yapıldığının altı çizilen açıklamada, "Bakanlığımızın bilgi, belge ve dokümana dayanmayan ödeme yapması mümkün değildir. Bu süreci hızlandırabilmek adına İdare, müşavir ve yüklenici, oluşan maliyeti doğru ve tekniğine uygun bazda belirleyebilmek için karşılıklı görüşmekte ve ortak katılımlı toplantılarda en pratik yöntemleri tespit etmek hususunda gayret göstermektedir" ifadesi kullanıldı.

Yapım işini gerçekleştiren firmayla "para kavgası"na girilmesi gibi bir durumdan bahsetmenin hem Türkiye'ye hem de dev projeye yönelik büyük bir haksızlık olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Konuyla ilgili olarak ilgili taraflarca anlaşma sağlanamaması halinde sözleşmede de öngörüldüğü gibi tahkim dahil hukuki yollar açık olmakla birlikte konunun karşılıklı görüşmelerle çözülebileceği öngörülmektedir. Bu prosedürler bütün işlerde karşılaşılan rutin işlemler olup, burada özel bir durum varmış gibi kamuoyuna yansıtılmaya ve ülkemizin uluslararası bir konuda haksız uygulamalar yapıyormuş gibi gösterilmeye çalışılması manidardır."