Rezidansta Yaşayanlar Alışkanlıklarını Değiştiremedi

İşte Mimar Yelin Evcen ile İç Mimar Gönül Ardal'ın o yazısı: Son 15 senedir Türkiye'deki konut endüstrisinin önemli bir parçası haline gelen rezidans projeleri ev yaşamındaki kalite, standart ve beklentileri yükseltti; konut mimarisinin üstünkörü yapılmış müteahhit apartmanlarından mimarlar ve iç mimarlar tarafından tasarlanmış, planlı yapılaşmaya doğru evrilmesini sağladı.Rezidanslar, depreme dayanıklılığı, güvenliği, sosyal donatıları ve otopark olanakları gibi nedenlerle yoğun ilgi gördü. Bundan 15 yıl önce yapılan rezidans projeleri şimdiki gibi otel mantığıyla işletilmiyordu. Sosyal alanlarda havuz ve fitness olması yeterli görünüyordu. Zamanla artan rekabet, tüketicinin bilinçlenmesi, teknolojinin de etkisiyle yapı malzemeleri çeşitliliğinin artması, akıllı ev sistemlerinin yaygınlaşması, gibi faktörler de rezidans projelerinin gelişiminde etkili rol oynadı.Konut projelerinin, yeterli alan olmaması nedeniyle çoğunlukla şehir merkezlerinden uzakta yapılmaları, kullanıcıların önemli ihtiyaçlarını site içinde karşılayabilmesini zorunlu kıldı. Artık rezidanslara fitness ve spa alanları eklendi, AVM, ticari alanlar, kafe ve restoranlar planlanmaya, apartman girişleri büyütülerek lobi ve karşılama alanlarına dönüştürülmeye başlandı. HEDEFLENEN KİTLE İLE ALICI KİTLE AYNI DEĞİLYeni nesil rezidanslar her ne kadar önemli değişikliklere neden olsalar da zaman içerisinde konut ortamındaki eski yaşam alışkanlıklarını tam anlamıyla değiştiremedi. Ev sahiplerinin taşındıktan sonra vadedilen yaşam tarzına ne kadar uyum sağlandığı tartışılır. Örneğin, hayatında spor yer almayan bir kişinin taşındığı sitede spor salonu olması çoğu zaman onun spor yapmaya başlamasını sağlamıyor. Özellikle İstanbul'daki yeni rezidans projelerinde daire alanlarının eskiye nazaran oldukça küçüldüğünü görüyoruz. Kullanıcılar küçülen bu alanların içine sığmak zorunda kalıyorlar. Fakat bir yandan da eski alışkanlıklarından vazgeçemiyorlar. Örneğin bir ailenin mutfak kullanımını değiştirmeniz çok zor. Bu sebeple 1+1, hatta 1+0 dairelere bile 4 gözlü ocaklar, fırınlar ve 70 cm.'lik buzdolapları sığdırılmaya çalışılıyor.Gelecekte, konut içlerinde daha az kapı ve duvar göreceğimiz, daha iç içe, mobilya ile ayrılan açık mekanlara alışılacağını düşünüyoruz. Küçük alanlara özel çözümlerle tasarlanan ve ihtiyaca göre fonksiyon değiştiren mobilyaların kullanımı yaygınlaşacak. Gelecekte m2 bedellerinin daha da değerleneceğini düşünürsek, konut içlerinde az kullanılan alanlara yer harcanmayacağını ve ortak alanların o boşluğu dolduracak şekilde daha zengin işlevlerle planlanacağını tahmin edebiliriz.