12 Eylül darbesine ilişkin davada dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın Avukatı Bülent Acar, 1982 Anayasası'nın halen uygulandığını, buna dayanarak mahkemelerin çalıştığını, kararların infaz edildiğini anlattı. Acar, "Hukuken 12 Eylül olayının cezalandırılması imkansız. Bunu yargılayacak bir yetkiniz yok. Bu kadar basit. İki darbeciden intikam almak tatlı gelebilir. Ama yarın için Türkiye Cumhuriyeti'nin altına dinamit koyarsanız" dedi.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın Avukatı Bülent Acar savunmasını yaptı. Esas hakkındaki mütalaanın iddianamenin kötü bir kopyası olduğunu savunan Acar, iddianamenin 12 Eylül 1980 sonrasında işkence, kötü muamele ve insanlık dışı suçlar kapsamındaki davranışlarla ilgili olduğunun belirtti. Bu iddiaların yargılanmakta olan davanın fiilleri arasında olmadığını ifade eden Acar, davanın mal varlığı davası olmadığını, yasaya aykırı olarak sanıkların mal varlıklarının araştırıldığını kaydetti. Acar, "12 Eylül 1980'de kurucu iktidar olma eylemi, ihtilal, darbe ne derseniz deyin. Yapılmıştır doğrudur. Tarihi bir olaydır. 12 Eylül 1980 darbesi kurucu iktidardır. Sonra Milli Güvenlik Konseyi kurucu iktidar olarak bildiri ve kararlar yayımlamıştır. Daha sonra bu fiili güç ülkede kendisine karşı çıkan başka güç olmamıştır. Bu fiili güç ülkede en egemen güç olmuştur. Bu fiili güç, ilk kanun hükmünü kanunla salt fiili güç olmaktan çıkmış fiili hukuki güç olmuştur. 1960 Anayasası ortadan kaldırılmış madem, 1961 anayasasına döneceğiz. Kamu kurumları sadece kanunla kurulabilir, danışma meclisi kurulmuş, mahkemeler kurulmuş. Yeni mahkemeler kurulmuş. Bölge idare mahkemeleri vergi mahkemeleri kurulmuş. Bu kanun halen yürürlükte. Bu kanunla kurulan bölge idare mahkemeleri, vergi mahkemeleri 30 yılı aşkındır karar vermektedir. Bu kararlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde infaz edilmektedir" dedi.
-KURUCU İKTİDAR İLE POZİTİF BİR HUKUK DÜZENİ KURULDU-
Milli Güvenlik Konseyi'nin 1980-1983 tarihleri arasında Anayasayı ihlal suçu işlediğini belirten Acar, suça konu eylemin gayri meşru olduğunu belirterek, "Milletin yetkisi gasp edilmişse bunların çıkardıkları yasalar yok hükmündedir. Demek ki yetki yoksa hukuki işlem yoktur. O zaman bölge idare mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri, vergi ve idare mahkemeleri yoktur. Mahkemelerin verdiği kararların tümü yok hükmündedir" dedi. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin de yetkisini Anayasa'dan aldığını anımsatan Acar, Anayasa'nın 9 Kasım 1982'de yürürlüğe girdiğini, kurucu meclisin kurulduğunu anlattı. Milli Güvenlik Konseyi'nin tam anlamıyla ikinci bir kurucu iktidar olduğunun altını çizen Acar, kurucu iktidarlar ile pozitif bir hukuk düzeni kurulduğunu anlattı. 12 Eylül 1980 darbesi ile başlayan ve anayasa ile teminat altına alınan son pozitif hukuk düzeni kurulduğunu ifade eden Acar Türk pozitif hukukunun ise uygulanmakta olan tüm normlar hiyerarşi ile oluşan bu normatif yapının adı olduğunu anlattı. Pozitif normu başlatan temel normun ise Anayasa'nın 1., 2., 3., maddeleri olduğunu ifade eden Acar, kurucu iktidarın ise gücünü kendisinden aldığını ve bu nedenle de hukuki olmadığını savundu. Sanıkların sistemin kurucu babaları olduğunu kaydeden Acar, Anayasa'nın halk oylaması sonucu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın kabul edilerek, ilan edildiğini söyledi. Acar, yargılamayı yaparken herkesin Anayasa ile bağlı olduğunun altını çizdi. Bu sırada izleyiciler arasında bulunan bir kişi "17 yaşındaki çocuğu astınız. İşkenceler, idamlar İnsaf. İdama davet ediyorsunuz. Bir şey söyle. Utanmadan savunma yapıyor" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanının izleyiciyi dışarı çıkması konusunda uyarması üzerine salondan ayrıldı.
-İKİ DARBECİDEN İNTİKAM ALMAK TATLI GELEBİLİR-
Duruşmaların ilk üç gününde insanların acılı haykırışlarını dinlediklerini ve acılara inandıklarını dile getiren Acar, "12 Eylül 1980'deki eylem Türk pozitif hukuk düzenini başlatan ilk işlemdir. Bu kurucu iktidar, binanın temelidir. Onu yok sayarsanız bina çöker. Türkiye'de kaos çıkar. Bir fiil hem hukuka uygun hem hukuka aykırı olamaz. Yani 12 Eylül 1980'deki eylem ya hukuka uygundur ya hukuka aykırıdır. Bu eylem, anayasa ile teminat altına alınmış bir fiildir. Bu fiil her zaman hukukidir. Hukuki olan bir fiilin suçun konusuna iddia etmek eğer bir kastın ürünü değilse tam anlamıyla bir hukuki bilgisizlik ürünüdür. Anayasa yürürlüğe girmiş. Halen yürürlükte. Mahkemeler var çalışıyor. Demek ki var. Bütün bu organlar bu anayasadan alıyor. Dolayasıyla iddiaların hiçbir hukuki değerliliği yoktur" diye konuştu. Acar, 1982 Anayasası'nın halen uygulandığını, buna dayanarak mahkemelerin çalıştığını, kararların infaz edildiğini anlatarak, "Hukuken 12 Eylül olayının cezalandırılması imkansız. Bunu yargılayacak bir yetkiniz yok. Bu kadar basit. İki darbeciden intikam almak tatlı gelebilir. Ama yarın için Türkiye Cumhuriyeti'nin altına dinamit koyarsanız" dedi.
-TÜRKİYE'DE KAOS ÇIKAR-
Halen yürürlükte olan 1982 Anayasası'nın herkesi bağladığını ifade eden Acar sözlerine şöyle devam etti:
"Geçici maddeleri dahil, tüm hükümleriyle yürürlüktedir. Anayasa'nın 'Anayasa bağlayıcılığı ve üstünlüğü' başlıklı 11. maddesini görmezden gelemezsiniz. Anayasa hükümleri üstün ve bağlayıcıdır. Yargılamayı yaparken herkes bu Anayasa ile bağlıdır. 'İşime gelen maddelerini sayarım, gelmeyen maddelerini yok sayarım', yok böyle bir şey. Anayasa'ya bağlı kalmak demek, Anayasa'ya uygun işlem yapmak demektir. Anayasa mahkemeyi bağlar. Milli Güvenlik Konseyi'nin Anayasal organ olduğunu, Milli Güvenlik Konseyi Başkanı'nın Anayasa'nın yürürlüğe girdiği takdirde, Anayasa gereğince Cumhurbaşkanı olduğu Anayasa ile teminat altına alınmıştır. 12 Eylül 1980'deki eylem, bugünkü Türk pozitif hukuk sistemini başlatan ilk eylemdir. Bu yok sayılırsa, Türkiye'de kaos çıkar. Bir fiil, aynı zamanda hem hukuka uygun, hem aykırı olamaz."
-AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜBBET HAPİSE İYİ HAL İNDİRİMİ-
Anayasayı ihlal suçunun insanlığa karşı işlenmiş suç olmadığını ifade eden Acar, müvekkillerinin iddianamede kurucu iktidar eylemi, ölüm cezaları, uyarı mektubu ve anayasa yapılması gibi 4 ayrı eylemden suçlandığını anlattı. Söz konusu eylemlerin tamamının kanuna uygun olduğunu savunan Acar, "Hadi bunlar suç diyelim. Yeni kanunda bunların nasıl suçlandırılacağına ilişkin madde olmadığına yönelik genel hükümlere bakılmalı. Lehe kanun işler burada. Soruşturma izni alınması gerekir. Durma düşme kararı verilmelidir" diye konuştu. Acar'ın savunmasını tamamlamasının ardından mahkeme başkanı sanıklara son sözlerini sordu. Evren "Ben de avukatıma iştirak ediyorum" derken Tahsin Şahinkaya, "Avukatımın savunmasına katılıyorum. Başka söyleyeceğim bir şey yok" diye konuştu. Son sözlerin ardından heyet karar için incelemeye geçti. Verilen aranın ardından Mahkeme Oktay Saday, kararı açıkladı. Saday, Evren ve Şahinkaya'nın 21 Aralık 1979'da dönemin Başbakana verdikleri muhtırayla Anayasa'yı ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçunu işledikleri, 12 Eylül 1980'de de Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini ıskata veya vazifesini yapmaktan men suçunu işledikleri gerekçesiyle, eylemlerine uyan 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesi gereğince "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldığını bildirdi. Mahkeme Başkanı, sanıkların duruşmadaki tavır ve hareketlerini dikkate alarak, TCK'nın 59. maddesi gereğince bu cezayı "müebbet hapse" indirdi. Saday, Evren ve Şahinkaya hakkında Askeri Ceza Kanunu'nun 30. maddesinin uygulanmasına karar verildiğini açıkladı. Saday sanıklar hakkında ayrıca Askeri Ceza Kanunu'nun 30. Maddesinin uygulanmasına hükmetti. Askeri Ceza Kanunu'nun 30. maddesi, "Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası", 31. madde ise "Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasının niteliği ve sonuçları" başlığını taşıyor. 31. maddede, askeri rütbelerin kaybedilmesini düzenleniyor.
Son Dakika › Güncel › 12 Eylül Davasında Karar(6/son) Avukat Acar: İki Darbeciden İntikam Almak Tatlı Gelebilir Ama Yarın... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?