18 Aralık Dünya Arapça Günü

Fatih Sultan Mehmet (FSM) Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, Lübnan Trablus Üniversitesi işbirliğiyle 18 Aralık Dünya Arapça Günü dolayısıyla "Yabancılara Arapça Öğretim Metotlarının Geliştirilmesi" konulu sempozyum düzenledi.

Üniversitenin Topkapı'daki yerleşkesinde düzenlenen sempozyumun açılış töreninde konuşan FSM Vakıf Üniversitesi İslami Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Arapça'nın Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası kullanılan dillerden biri olarak tanındığını anlattı.

Türkiye'de de Arap dili ve edebiyatının öneminin günden güne artığını belirten Arslan, "Ülkemizde Arapça'ya olan rağbet biliniyor. Asırladır Araplarla, Arap kültürüyle komşuluğumuz var. Bu dinden geldiği gibi, coğrafi yakınlığa ve ekonomik sebeplere de dayanıyor. Sadece bizim değil tüm dünyanın Araplarla ilişkileri artmaktadır" dedi.

Arslan, sempozyumda yabancılara Arapça öğretim metotlarının geliştirilmesini ele alacaklarını ifade ederek, bir çok ülkeden akademisyenin bildiri sunacağını dile getirdi.

Üniversitelerinin İslami İlimler Fakültesinde öğretim dilinin Arapça olduğuna dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti:

"Hazırlık sınıfında bu dili öğretiyoruz. 25 Arap hocamız var. Bir kaç dersimiz hariç 1. sınıftan 4. sınıfa kadar tüm dersler Arapça'dır. Arap dünyasındaki birçok üniversiteyle iş birliğimiz var. Öğrencilerimiz buralarda da Arapça'sını geliştirebilir. Sadece ülkemizin değil diğer ülkelerin de Arapça ve Türkçe'yi iyi bilen eleman ihtiyacını karşılıyoruz. Mekke'ye, Sudan'a ve Malezya'ya öğrencilerimizi gönderdik. Yabancı öğrencilerimize de Türkçe öğretiyoruz."

"Arapça tüm Müslümanların dilidir"

Lübnan Trablus Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Raafat Mikati ise yeni kurulmuş olmasına rağmen hızlı ilerlemeler kaydeden FSM Vakıf Üniversitesiyle sempozyum düzenlemekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Mikati, "Biz de Lübnan'ın ilk İslam üniversiteyiz. Bu sempozyum 34 yaşındaki üniversitemizin yurt dışında yaptığı çok önemli bir çalışma. Türkiye Arapça konuşan bir ülke olmamasına rağmen bu sempozyumu burada yapıyoruz. Çünkü Arapça sadece Arapların dili değil tüm Müslümanların dilidir. Müslümanlar namazlarında dualarında Arapça'yı kullanıyor. Bu açıdan Türkiye'de kendimizi yabancı saymıyoruz. Bu sempozyumda Arapça'nın yabancılara öğretilmesi metotlarını hep birlikte ele alarak yeni gelişimler elde edeceğiz.

Mikati, Türkiye'deki insanların Arapça'ya olan ilgisinden memnuniyet duyduğunu vurgulayarak, "Bu ilgi Türkiye'nin kendi köklerine dönüşü olarak yorumluyor. Aslında bu ilgi yeni değil, hep vardı" dedi.

Raafat Mikati, konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yazdığı bir şiiri de okudu.

Sempozyum 20 Aralık Pazar gününe kadar farklı oturumlarla devam edecek.