1915 Olaylarına İlişkin Ermeni İddiaları

Çerkes Dernekleri Federasyonu (ÇERKES-FED) Genel Başkanı Nusret Baş, Rusya'nın inkarcı bir politika geliştirmesinin, kendi geçmişine bakmaksızın sahte ve temelsiz söylemlerle başka halkların acılarını siyasi malzeme haline getirmesinin anlaşılır bir durum olmadığını bildirdi.

Baş, yaptığı yazılı açıklamada, Çerkez toplumunun yaşamış olduğu bu büyük felaketin sembolik tarihi olan 21 Mayıs öncesinde "sürgün, katliam ve soykırım" denildiğinde ilk akla gelen devlet olan Rusya Federasyonu'nun son günlerde kendi katliam dolu geçmişini unutarak, Ermeni halkının acısını siyasi polemik malzemesi haline getirdiğini anlattı.

Rusya'nın, Çerkez halkının "soykırımı tanı, sürgünün sonuçlarını telafi et" çağrılarını yok saymaya devam ettiğinin altını çizen Baş, "Rusya'nın inkarcı bir politika geliştirmesinin, kendi geçmişine bakmaksızın sahte ve temelsiz söylemlerle başka halkların acılarını siyasi malzeme haline getirmesinin anlaşılır bir durum olmadığını vurgulamakta fayda görüyoruz. Rusya Çarlığı'nın 18. ve 19. yüzyılda Çerkesler başta olmak üzere Kafkasya'da yaşayan haklar üzerinde gerçekleştirmiş olduğu yıkım ve kıyımın günümüzdeki mirasçısı Rusya Federasyonu'dur. Rusya Federasyonu'nun, varisçisi olduğu Rusya Çarlığı'nın sabıkalı ve insan hakları ihlalleriyle dolu geçmişi ile hesaplaşma yoluna gitmeden 'Ermeni olayı' başta olmak üzere birçok konuda süslü söylemler içinde olması çok manidardır" değerlendirmesinde bulundu.

Baş, Rusya Federasyonu Federal Konseyi Devlet Duması'nın 1995 yılında aldığı kararla "1915 olayları" olarak adlandırılan süreci, "24 Nisan Soykırım Kurbanlarını Anma Günü" ilan ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Yine yakın zamanda Rusya lideri Putin, katıldığı bir programda Ermeni olayları için 'soykırım' ifadesini kullanmış ve daha sonrasında Erivan'daki anma programlarına katılmıştı. 1915 Olayları olarak adlandırılan süreçte; Ruslarca silahlandırılmış Ermeni çetelerinin kıyımları nedeniyle Osmanlı'nın Müslüman tebaasından ve aynı zamanda planlaması iyi yapılmamış olan tehcir esnasında Ermeni halkı içinden çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. Bahsedilen dönemde her iki tarafın yaşamış olduğu acılar, politik çıkarlar uğruna bazı devletlerin ve liderlerin yapıcı olmayan söylemleri yüzünden o acıyı yaşayan halkların devamındaki insanların yarasını daha da kanatmaktadır. Tarihin en büyük katliamını ve sürgününü yaşamış olan biz Çerkesler; Ermeni olayı başta olmak üzere benzer acıların vicdan merkezli, bütün tarafların barış söylemi ile geleceğin daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesi taraftarıyız."