2 Çocuklu Ailenin İstanbul'daki Yaşam Savaşı...

Bir 3, diğeri 2 yaşında olan iki çocuklu aile İstanbul'da yıkılıp yerine yenisinin yapılacağı, elektrik ve suyu olmayan metruk evde yaşam savaşı veriyor. Kağıt toplayıcılığından günlük elde ettikleri çok küçük parayla hayatını sürdürmeye çalışan aile, barındıkları evin yıkılacağı gün sokakta kalacak.

Haber-Kamera Uğur AYAZSIN İstanbul DHA

Sadece 2 ay önce iş ve gelir için Adana'dan İstanbul'a gelen 4 kişilik aile, yerine yenisinin yapılacağı için yıkılmayı bekleyen metruk bir evde, elektriksiz, susuz ve her gün daha da soğuyan hava koşullarında yaşam savaşı veriyor. .

İstanbul'a geldikten sonra kalacak yer arayan aile Yenisahra mahallesinde kentsel dönüşüm alanında bulunan metruk bir eve sığındı. Sığındığı evin sahibi olan müteahhit firma yetkilileri zorda kalan aileye yardım eli uzattı. Aile henüz ne zaman yıkılacağı belli olmayan metruk evde kalmaya başladı.

Tek odalı, yıkık-dökük, elektrik ve suyu olmayan metruk eve yerleşen aile kağıt ve plastik toplayıcılığından elde ettikleri çok küçük parayla geçinmeye çalışıyor. Tek göz odada kalan 4 kişilik aile komşularının verdiği süngerler üzerinde yatıyor, su ihtiyaçlarını da yine yardımsever komşularındar karşılıyor.

'GELİRİMİZ 5-10 LİRA

Güldüzen (2) ve Çınar (3) adlı 2 çocuk annesi Gülay Sabırtaşlı, kocasının çekçek adı verilen tekerlekli araba ile sokaklarda kağıt toplayarak evlerini geçindirmeye çalıştığını belirterek, '2 aydır buradayım. Adana'dan geldik. Orada da durumumuz yoktu. Ne elektriğimiz var ne suyumuz. Eşim plastik topluyor. Gelirimiz 5-10 lira. Onunla geçimimizi yapıyoruz dedi.

'ÇOCUKLAR HASTALANDIĞINDA KOMŞULARDAN İLAÇ ALIYORUM

Gülay Sabırtaşlı, devletten yardım alamadıklarının da altını çizdi ve şunları söyledi 'Devletten yardım alamıyorum. Daha önce başvuru da yapmadık. Çocukları hastaneye filan götüremiyorum. Hasta oldukları zaman ablamdan veya komşulardan ilaç alıyorum. Bu nedenle hastaneye de götüremiyorum. Buranın kapısı açıktı, ben de sokakta kalıyordum girip oturdum. Ev sahibi de bir şey demedi. Allah razı olsun. Burası yıkılacak ama ne zaman O zamana kadar oturacağız. Ondan sonrası ne olacak bilmiyoruz. Bize bir süre vermediler. Yıkılana kadar otur, sonra çıkarsın dediler.