2000'li yılların ortalarından bu yana teknoloji, bilişim, elektronik ve iletişimde yaşanan hızlı değişim dünyanın pek çok ülkesinde eğitim sistemlerinin sorgulanmasına ve değişim arayışına neden oldu.
Türkiye'de yaşanan sınav sistemlerinin değişimi, müfredat programlarının güncellenme çalışmaları aslında bu değişim arayışının sancılarıdır.
Türkiye'nin genç nüfusa sahip olması, gençlerine çağın gerektirdiği eğitimi vermesi durumunda çok büyük bir avantaj, bu konuda başarısız olması durumda ise büyük bir sorun olacaktır. İçinde bulunduğumuz yıllarda her yıl ortalama bir milyon genç okuldan mezun olup iş aramaya başlıyor. Ancak bu gençler 21.yüzyılın yetişmiş insandan beklentilerine (yaratıcılık ve entelektüel merak, eleştirel düşünme, karmaşık problemleri çözme, bilgi, medya ve teknoloji okuryazarlığı, iletişim ve işbirliği becerileri, problem tanımlama, formüle etme ve çözüm üretme becerisi , duygusal zeka, insan yönetimi) sahip değiller. Yeni dünya; bilen değil, yapabilen insanlara ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle de gençlerimizi çağın gereklerine göre eğitmezsek ne Türkiye'de ne de dünyanın herhangi bir yerinde iş bulabilme şansları olacaktır.
Gençlerimizin ve ülkemizin geleceğini güven altına alabilmek için 2018'i devlet politikası olarak "Eğitimde Reform Yılı" ilan edelim, kamu ve özel sektör olarak el birliği ile çalışalım.
Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim koordinatörü
Hatice Yılmaz, Eğitim Reformu kapsamında yapmamız gerekenleri maddeler halinde sıraladı;
- Öğrencilerimize bütüncül düşünmeyi ve öğrendikleri tüm bilgileri birlikte kullanmayı öğretmemiz gerekiyor.
Bu işte başarılı olabilmemiz için müfredat programlarımızın tek tek disiplinler olmaktan çıkarıp herhangi bir konuya farklı disiplinlere göre bakmayı öğretecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor. (Bu sorun eğitim fakülteleri ve sahada çalışanların ortaklaşa çözebilecekleri bir sorundur)
- Öğrencilerimizin bilgiye ihtiyaç hissetmelerini ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için, günlük hayatta karşılaşabilecekleri problem durumları vererek çözüm üretmelerini istememiz gerekiyor.
Öğrenme isteği ihtiyaçtan kaynaklanır. Öğrencilerin öğrenme isteğini körüklemek için öğretmenlerin kişisel gelişimlerine yönelik hizmet içi eğitim ve atölye çalışması organize etmemiz gerekiyor.
- Ölçme-değerlendirme ve merkezi sınav sorularının eğitimden beklentilere yönelik hazırlanması gerekiyor.
Lise Giriş Sınavı örnek soruları tam da bu amaca yönelik, öğrencilerin farklık disiplinlere yönelik bilgilerini birlikte kullanmasını gerektirecek şekilde hazırlanmış. Sınavların bu tür sorularla yapılması, öğretmenlerin de kendi bilgilerini ve verdikleri eğitimi sorgulamalarını gerektirecektir.
- Öğrencilerimizin problem tanımlama, formüle etme ve çözüm üretme becerilerini geliştirmemiz gerekiyor.
Öğrencilerimizi öğrendikleri bilgilerin ışığı altında günlük hayatta karşılaştıkları olaylar üzerinde düşünmeye yönelterek hangi konuyu sorunlu gördüklerini ve olası çözüm yollarının neler olabileceğini buldurmaya yönelik uygulamalar yaptıralım.
- Öğretmenlik mesleğini klasik olmaktan kurtarmak için öğretmenlere yönelik zorunlu sertifika programları açılması gerekiyor.
Bilginin ve öğretim sistemlerinin sürekli değişimi öğretmenin de kendisini geliştirmesini zorunlu kılıyor, ancak öğretmenin kendi kendine bu tür programlara ulaşması zor olduğundan eğitim fakülteleri bünyesinde uzaktan eğitim veren programlar oluşturulması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Tabi ki bu konuda daha pek çok şey söylenebilir.
Eğitimdeki değişimi daha yakından izleyen özel sektör, farklı eğitim modelleri ile ilgili reklamlarla öne çıkmaya çalışıyor. Kodlama, Robotik, STEM eğitimi günümüzün en popüler reklam araçları. Oysa STEM eğitimi verebilmek için mümkün olduğu kadar müfredat programını disiplinler arası öğretime uygun hale getirmek gerekiyor. Kodlama robotik eğitiminin ise izlenebilir belirli bir program dahilinde öğrencinin düşünme ve üretme becerisini desteklemeye yönelik olması gerekiyor. Eksikleri olsa da sistemin gelişimine katkısından dolayı özel sektörün yaptığı çalışmaları destekliyorum. Ama beni asıl ilgilendiren ülkemin tüm çocukları. Bu nedenle 2018'in "Eğitimde Reform Yılı" ilan edilmesi en büyük dileğimdir.
Sizin düşünceleriniz neler ?