28 Şubat Davasının tutuklu sanıklarından emekli Tümgeneral Muhittin Erdal Şenel, savunmasında, "28 Şubat döneminde, darbenin yapılmasına dair bir istek, hükümetin darbeyle devrilmesi, cebir kullanılamsı gibi birşey yok" dedi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savunmasını yapan Şenel, 28 Şubat sürecinde, Genelkurmay Adli Müşavirliği görevinde bulunduğunu hatırlattı.
Görevi süresince hukuk dışına çıkmadığını, hukuka aykırı hiçbir işlem yapmadığını, yapılmasına da izin vermediğini kaydeden Şenel, Genelkurmay Adli Müşavirliği konumunun askeri hakim sınıfında olduğunu, görev ve sorumluluklarının, Anayasa'nın "askeri yargı" başlıklı bölümünde belirtildiğini söyledi.
Görevi gereği Genelkurmay Başkanına karşı sorumlu olduğunu belirten Şenel, "Genelkurmay Başkanı dahi Batı Çalışma Grubu (BÇG) kapsamında şahsıma herhangi bir görev veremez. Adli müşavirler, hukuki danışma organı olup, icra organı değildir. Komutanlık sıfatı yoktur. Adli müşavirlik karargah hizmetleri içerisinde yer alır" diye konuştu.
-"Belgede imzam yok"
İddianamede, 24 Ocak 1997'de Gölcük Donanma Komutanlığında yapılan toplantıya katıldığı iddiasının yer aldığını, bu toplantıya katılıp katılmadığını hatırlamadığını ifade eden Şenel, toplantıya katıldıysa da Genelkurmay Başkanının emri doğrultusunda katılmış olacağını, ancak bir konuşma yapmadığını savundu.
BÇG'nin oluşturulmasına yönelik 4 Nisan 1997 tarihli belgeyi hiç görmediğini dile getiren Şenel, şöyle devam etti:
"Belgede benim imzam ve katkım yok. Belge, Genelkurmay Genel Sekreterliği tarafından hazırlanmıştır. Adli müşavirlik 'J' başkanlığı değildir, daire başkanlığı da değildir. Adli müşavirlikten bir personelin çalışma grubunda yer alacağına dair hiçbir düzenleme yoktur. Genelkurmay Adli Müşavirliği de savcılığın sorusu üzerine, 4 Nisan tarihli belgenin bulunmadığını bildirdi. Ayrıca belgenin ekindeki el yazması, 'özel oturumla ilgili görüş ve öneriler' konulu belge de sahtedir. Bu davada yargılananlardan birine ait olmayan, Genelkurmay Başkanlığı'nca da varlığı doğrulanmayan düzmece delilin hiçbir geçerliliği yoktur."
-"Elbette delil isteyeceğim"
BÇG'nin yaptığı hiçbir toplantıya katılmadığını ifade eden Şenel, iddianamede adli müşavirlikten bir subayın, planlama bölümünde ve icra makamında gösterilmesinin doğru olmadığını iddia etti.
Müşteki Tamer Tatar tarafından, soruşturma sırasında savcılığa verilen CD'de, BÇG'de adli müşavirliğin de görev aldığının belirtildiğini ileri süren Şenel, bu bilginin, CD'nin sahteliğinin kanıtı olduğunu savundu.
İddianamede, adli müşavirliğe gönderildiği iddia edilen bazı belgelerin asıllarının, Genelkurmay kayıtlarında bulunamadığını öne süren Şenel, "Ben burada müebbet hapisle yargılanııyorum. Ellbette ceza hukuku açısından kanıt, delil, belge isteyeceğim" diye konuştu.
-"Üzüntü içindeyim"
İddianamede, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçuyla suçlandıklarını hatırlatan Şenel, 28 Şubat sürecinde hükümetin devrilmesi için cebir ve şiddetin söz konusu olmadığını kaydetti.
Şenel, "28 Şubat döneminde, darbenin yapılmasına dair bir istek, hükümetin darbeyle devrilmesi, cebir kullanılması gibi bir şey yok. Benim Refahyol Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevini yapmasını engellemeye yönelik ne cebir ve şiddet içeren bir eylemim, ne sözüm ne de lafım var" diye konuştu.
İddianamenin kişisel görüş ve yorumlarla yazıldığını ileri süren Şenel, "17 aydır tutukluyum. Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterecek hiçbir olgu yok. Ben aylardır tahliye isteminde bulunuyorum. Konumumu ve kendimi anlatamamanın derin üzüntüsü içindeyim" ifadelerini kullandı.
Duruşmaya, saat 14.00'a kadar ara verildi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › 28 Şubat Davası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?