28 Şubat'ın En Büyük Mağduru İmam Hatipler Oldu"

METİN GİRGİN - Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, 28 Şubat'ta en büyük darbenin, katsayı ve başörtüsü gibi engellere maruz kalan, ortaokulları kapatılan imam hatiplere vurulduğunu belirtti.

Öksüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, imam hatipleri engellemeye çalışanların, 28 Şubat'ta bu okullar üzerinden din ve dindarlara karşı adeta topyekun savaş yürüttüğünü söyledi.

O dönemde imam hatip lisesinden yeni mezun olduğunu dile getiren Öksüz, şiddetli baskıları, birçok insan gibi kendisi ve ailesinin de yaşadığını ifade etti.

Okulu bitirdiğinde devlet memuru olmayı aklından bile geçiremediğini anlatan Öksüz, "O dönemde genç bir baba olarak kızımın geleceğine, eğitim hayatına dair ciddi endişeler yaşadık ancak katsayı engelinin devam ettiği dönemde evladını imam hatip lisesine kaydettirmenin onurunu da yaşadık. Büyük kızımın hukukçu olmak istemesine rağmen, imam hatiplerden hukuk fakültesine geçişin o dönemde neredeyse imkansız olduğunu bile bile, ailemizin ortak kararıyla yine de imam hatip lisesini tercih ettik. Mezuniyetinden sonra ise hamdolsun ilahiyat fakültesinde eğitimini sürdürdü" diye konuştu.

Öksüz, küçük kızını TEOG sınavlarında Türkiye'nin en yüksek puanlı okullarına girebilecek dereceyi yapmasına rağmen, tarihinin en ihtişamlı günlerini yaşadığı böyle bir dönemde imam hatip lisesine kaydettirmenin, oğlunun da hem ortaokulunu okuyup hem hafızlık eğitimi almasının mutluluğu ve huzurunu yaşadıklarını kaydetti.

"Milyonlarca insan psikolojik harbe maruz bırakıldı"

"28 Şubat sürecinde milyonlarca insan orantısız güç kullanımına, psikolojik harbe ve tacizlere maruz bırakıldı" diyen Öksüz, o dönemde herkesin doğrudan veya dolaylı şekilde negatif etkilenme yaşadığını, hatta 28 Şubat'ın mimarları ile destekçilerinin de bundan olumsuz etkilendiğini belirtti.

Öksüz, 28 Şubat postmodern darbesinin, milletin medeniyet kökleriyle bağlantılarını koparmak için atılmış ince hesaplı adımların en büyüklerinden biri olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"28 Şubat'ın mimarları medya, siyasi, askeri, bürokratik, ekonomik erk sahiplerini yanlarına alarak, topyekun her türlü fiili ve psikolojik baskı ile saldırı gerçekleştirdiler. Millete hizmet üreten tüm kişiler ve kurumlar hedef alındı. Haksız denetimler, yanlı raporlar, fişlemeler, kara listeler, sahte hocalar, maksatlı ve asparagas haberlerle büyük bir kesim hukuksuzca baskı altına alınmaya çalışıldı. Doğrusu birçok alanda başarılı da oldular ancak bir noktada başarısız oldular. O noktanın gücünü hesap edemediler. Bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubat buz dağını, 5 yıl sonra büyük hızla eritmeye başlayacak olan milletin gönül dünyası ve sağduyusunu hesap edemediler."

Türkiye'nin son 13 yıldır normalleşmeye başladığını, 28 Şubat'ın kötü izlerinin tek tek silindiğini dile getiren Öksüz, katsayı ve başörtüsü engellerinin bugünkü siyasi irade tarafından ortadan kaldırılmasıyla, imam hatip okullarının yeniden eski ihtişamlı günlerine döndüğünü sözlerine ekledi.