Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, dijital platformlarda telif haklarının düzenlenmesini zorlaştıran tüm faktörlere rağmen Türkiye'de bu sorunları esaslıca ele alan, eser sahiplerinin, bağlantılı hak sahiplerinin haklarını gözeten normların ortaya konulması gerektiğini belirterek, "Avrupa Birliği Dijital Tek Pazar Direktifi ile aynı doğrultuda ulusal mevzuatımızı güncellemek adına Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olarak Telif Hakları Genel Müdürlüğümüz ile birlikte gerekli çalışmalarımızı yoğun bir şekilde yürütüyoruz." dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Hukuk İşleri Müdürlüğünce, medyanın hukukla buluştuğu başlıca alan olan telif hakları korumasına mercek tutmak amacıyla düzenlenen "Dijitalleşme Sürecinde Basında Telif Haklarının Korunması Sempozyumu", AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz'ün ev sahipliğinde TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Ziya Taşkent'in açılış konuşmalarıyla başladı.
Koç, dijitalleşmenin konuşulduğu her yerde Dijital Dönüşüm Ofisi olarak bulunmak ve çalışmak istediklerini ifade ederek dijitalleşmenin etkilediği her alanda olduğu gibi medya alanında da kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.
Sempozyumun başta basında telif sorunları olmak üzere birçok konuda önemli çıktıları olacağına inandığını dile getiren Koç, dijitalleşmenin Kovid-19 döneminde de çok önemli bir şekilde arttığını, eğitimden sağlığa, güvenlikten tarıma kadar birçok alanda hayatı dönüştürücü etkileri olduğunu belirtti.
Koç, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olarak Türkiye'nin, kurumların, özel sektörün bu dijital dönüşüm sürecine en iyi şekilde adapte olabilmesi için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek dijitalleşmenin etki ettiği ve dönüştürücü etkilerini gösterdiği alanların başında da medyanın geldiğine dikkati çekti.
Dijital dönüşüm sürecinin medya üzerinde de birçok olumlu etkileri olduğu gibi belli başlı sorunları da beraberinde getirdiğini vurgulayan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu sorunların başında, hepimizin çok yakından takip ettiği kopyalama tekniklerinin gelişmesiyle artık bir içeriğin her yerde hızlı bir şekilde ulaşılabilme özelliği var. Dijital korsancılık, gelişen korsancılık yöntemleri ile eserler, hak sahiplerinin izni olmaksızın dijital ortamda çoğaltılabilmekte ve sosyal ağlar sayesinde çok hızlı bir şekilde yayılabilmekte. Eser sahiplerinin yeni eserler ortaya koyma motivasyonunu etkileyen bu süreç medya sektörünü ilgilendirdiği gibi ilim, edebiyat, müzik, sinema ve diğer sektörlerin hepsini de etkileyebilmekte. Dijital korsancılık faaliyetlerinin ortadan kaldırılması sayesinde sadece medya alanında değil aynı zamanda diğer saydığımız tüm bu alanlarda da üretkenliğin artmasını bekliyoruz."
Koç, dijital korsancılık konusunu sadece eser sahiplerinin münferit bir sorunu olarak değil, ülkenin milli menfaatlerini de doğrudan etkileyen bir konu olarak gördüklerini ifade ederek, bu sebeple, Anadolu Ajansının düzenlediği bu sempozyumun çok değerli olduğunu düşündüklerini söyledi.
Avrupa Birliği'nin dijital çağa ayak uydurma hedefiyle hazırladığı "Dijital Tek Pazar Direktifi"nin, teknolojinin hızlı gelişiminin fikri mülkiyet alanındaki etkilerine yönelik hazırlanan hukuki metinlerden birisi olduğuna dikkati çeken Koç, "İnternet ve özellikle sosyal ağlar üzerinden içerik paylaşımı, telif haklarının yeni bir vizyon ile düzenlenmesini gerektiren hukuki bir boşluğu olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu bakımdan, Avrupa Birliği Dijital Tek Pazar Direktifi bu açığı kapatmak için yapılmış önemli direktiflerden bir tanesi. Bu bakımdan Avrupa Birliği Dijital Tek Pazar Direktifi ile aynı doğrultuda ulusal mevzuatımızı güncellemek adına Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olarak Telif Hakları Genel Müdürlüğümüzle birlikte gerekli çalışmalarımızı yoğun bir şekilde yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
Koç, bu çalışmalar sonucunda Avrupa Birliği'ndeki basın yayıncılarının sahip olduğu hakların Türkiye'deki basın yayıncılarına da sağlanacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dijital platformlarda telif haklarının düzenlenmesini zorlaştıran tüm faktörlere rağmen Türkiye'de bu sorunları esaslıca ele alan ve gerek eser sahiplerinin gerekse de bağlantılı hak sahiplerinin haklarını gözeten normların ortaya konulması gerekiyor. Kısaca bir konudan bahsetmemiz gerektiğini düşünüyorum, 'web 1, web 2, web 3'. Web1 hepimizin kullandığı sistem, sadece tek taraflı kullanıcının tükettiği sistem. Web 2 ile sosyal ağlarla beraber artık kullanıcılar üretmeye de başladı ancak ürettikleri bu verinin ne yazık ki sahibi ve hakları olmuyor, platforma veriyorlar verileri, platform o verileri kullanarak büyük bir ekonomik kazanç sağlıyor. Ama bu veriyi üreten hem tüketiyor ve veriyi üretiyor. Web 3 ile beraber veri üreten son kullanıcı veri üzerindeki hakların da sahibi oluyor. Aradaki platformlar çıkartılarak üreticiyle tüketici arasında bir bağ olacak. Bunun oluşması belli bir zaman gerektiriyor ama web 3 bu teknolojiyi sağlayacak. Bunları anlatabilmek için bu sempozyumların en önemli noktası bir farkındalık oluşturabilmek. Bu tür farkındalığı ve telif haklarını koruyacak teknolojiler de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bunlardan birisi de NFT dediğimiz teknoloji. Türk Dil Kurumu ile buna bir Türkçe isim de bulduk. 'Non-fungible token' dediğiniz zaman anlaşılmasıyla bir de Türkçe karşılığı olan 'Nitelikli fikri tapu' dediğiniz zaman vatandaşın anlaması açısından çok fark var. Biz nitelikli fikri tapu dediğimiz zaman baş harfleri de uysun istedik. Bundan sonra da bütün çalışmalarımızda NFT'ye 'Nitelikli fikri tapu' diyoruz. Farkındalık çalışmalarına devam edeceğimizi söylüyor, sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum."
Son Dakika › Güncel › AA'dan Dijitalleşme Sürecinde Basında Telif Haklarının Korunması Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?