AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye'nin meselelerinin artık bütünüyle siyasetin meselesi haline gelmiştir. Ölerek ve öldürerek, ölümden medet umarak, insanlığın varacağı bir yer yoktur, esas olan yaşamak ve yaşatmaktır" dedi.
Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'da düzenlenen 20. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda, bugün Türkiye'de yeni bir sayfa, yeni ufuklar açıldığını, Türkiye'nin zincirlerinden, prangalarından, kendisini paçalarından tutup aşağı çeken tuzaklardan, tezgahlardan kurtulduğunu vurguladı.
Türkiye'nin özüyle buluştuğunu, normalleştiğini, 23 Nisan 1920'deki, 29 Ekim 1923'teki heyecanla, ruhla, coşkuyla ve en önemlisi de oradaki kardeşlik ve hedeflerle yeniden kucaklaştığını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Son 4 aydır, terör nedeniyle gençlerimiz ölmüyor. 30 yıllık terör gölgesi, Türkiye'nin üzerinden kalkıyor. Kardeşliğimiz ve gelecek umudumuz daha da pekişiyor. Silah, şiddet, yerini siyasete bırakıyor. Sorunlarımızı medeni bir şekilde konuşarak çözmemizin önündeki engeller kalkıyor. Milli bütünlüğümüz güçleniyor, demokrasimiz güçleniyor. Ekonomimiz adeta şahlanıyor, rekorlar, rekorları takip ediyor, Türkiye çok büyük imkanlara kavuşuyor. İnanın, şu anda, İslam coğrafyasında, birçok evde, birçok mescitte, Türkiye'nin bu meseleyi çözmesi için gönülden dualar ediliyor. Türkiye, uluslararası etkin bir güç olarak bölgede yerini daha da sağlamlaştırıyor.
Biz, aynı evin, aynı hanenin içinde yaşıyor, aynı çatının altında nefes alıp veriyor, aynı sofraya oturup, aynı ekmeği bölüşüyoruz. Tekrar tekrar hatırlatıyorum; Kardeşler arasında hesaplaşma olmaz, kardeşler arasında helalleşme olur. Bu topraklar üzerinde acıyı hep birlikte yaşadık, şimdi o acıyı hep birlikte bala dönüştüreceğiz. 'Efendim ben helalleşmiyorum' o senin tasarrufundur ama ben özdeyişi ortaya koyuyorum. Bu özdeyişle kardeşler arasında hesaplaşmaktan öte helalleşmenin büyüklük olduğunu ortaya koyuyorum."
-"Kürt vatandaşına 'kardeşim' diyebilen bir Başbakan"-
Erdoğan, düşman üreten, tehdit üreten, milletine, vatandaşına düşman ve tehdit gözüyle bakan devlet algısının AK Parti iktidarıyla sona erdiğini ifade etti.
Etnik kökenleri, mezhepleri, farklı inançları, her türlü farklılığı reddeden anlayışla ret, inkar ve asimilasyon politikalarının artık sona erdiğini belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ekranları başında en Batı'dan en Doğu'ya, Kuzey'den, Güney'e bugüne kadar tüm vatandaşlarına kardeşlik anlayışıyla seslenen kaç Başbakan geldi- Rahatlıkla Kürt vatandaşına 'kardeşim' diyebilen bir Başbakan var bu ülkede. Göreve geldiğimizden beri bu ülkede siyasi Kürtçülüğü de reddediyoruz, biz bu ülkede siyasi Türkçülüğü de reddediyoruz, biz bu ülkede siyasi Lazcılığı da siyasi Gürcülüğü de Abazacılığı da şuculuğu da buculuğu da reddediyoruz. Biz 76 milyonun kardeş olduğu bir Türkiye inşa ediyoruz, bizim farkımız bu. Onun için biz 81 vilayette varız ama ne MHP ne CHP, Sivas'ın ötesine geçemiyor. Çok enterasan CHP Hakkari'ye gidiyor, izinle ve orada bir tane Türk bayrağı dalgalandıramıyor. Sayın Kılıçdaroğlu sen neden bahsediyorsun- Sen önce bu ülkede bugüne kadar 'tek millet' diyemedin, 'tek bayrak' diyemedin, 'tek vatan' diyemedin, 'tek devlet' diyemedin. Biz, bunu her yerde dedik. Hamdolsun Bahçeli demeye başladı, güzel gelişmeler oluyor, ona sevindim."
-"Hiç kimse imtiyazlı değildir, hiç kimse ayrı gayrı değildir"-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de aynı vatan toprağı üzerinde, aynı bayrak altında yaşayan her etnik kökeni bir ve beraber gördüklerini vurgulayarak,
"Müslüman nasıl bu ülkenin vatandaşıysa bu topraklar üzerinde yaşayan Hristiyan da Musevi de diğerleri de bu ülkenin vatandaşı, aynı haklara sahip birinci sınıf vatandaşıdır. Sünni nasıl bu ülkenin bir evladıysa Alevi de diğerleri de bu ülkenin bir evladıdır. Hiç kimse imtiyazlı değildir, hiç kimse ayrı gayrı değildir" diye konuştu.
Türkiye'de farklı etnik kökenlerin sorunları olduğunu kabul ettiklerini, bunların sıfırlandığından bahsetmediklerini anlatan Başbakan Erdoğan, "Alevi'nin, Sünni'nin, Süryani'nin, Musevi'nin tüm inanç kesimlerinin sorunları olduğunu yürekten kabul ediyoruz. Siyasetin güçsüzleştirildiği, bürokratik vesayetin belirleyici olduğu, devletin rutin dışına çıktığı, demokrasinin kurumlarının yıpratıldığı, hukukun keyfiliğe kaydığı, köylerin yakıldığı, faili meçhullerin, işkencenin sıradanlaştığı Türkiye, Allah'ın yardımı, milletimizin desteğiyle artık geride kalmıştır. Eski hal, muhaldir" değerlendirmesinde bulundu.
-"Esas olan yaşamak ve yaşatmaktır"-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin hukuka bağlı bir devlete, güçlü ve sorun çözen bir siyasete kavuştuğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin meselelerinin artık bütünüyle siyasetin meselesi haline gelmiştir. Ölerek ve öldürerek, ölümden medet umarak, insanlığın varacağı bir yer yoktur, esas olan yaşamak ve yaşatmaktır" ifadesini kullandı.
Bütün vatandaşları "tam demokratik Türkiye'nin inşa sürecine" daha güçlü katkı vermeye, destek olmaya çağırdığını dile getiren Erdoğan, "Bir millet olmanın gereğini ifa etmeye, medeniyet iddiamızın temellerini daha da kuvvetlendirmeye çağırıyorum. Güçlü devlet, vatandaşlarına güç gösteren devlet değil gücünü ve kudretini vatandaşlarından, milletinden alan devlettir" diye konuştu.
Çözüm süreciyle milletin bütünlüğünü, birliğini güçlendirdiklerini, iç kavgalarla enerji tüketmeye son verdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Etnik milliyetçiliği ayaklarımız altına aldık, bölgesel milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık, dinsel milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık. Bütün bunlardan uzak herkesi kardeş bildik. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını herkes için ayağa kaldırmanın altyapısıyla, üst yapısıyla mücadelesi içinde olduk. Tüm dini gruplar bizim güvencemiz altındadır. Hepsi ibadetini güvencemiz altında yapar, hepsine eşit mesafedeyiz. Büyük bir devlet, büyük bir millet olmanın gereğini yerine getiriyoruz. Bugün, 2023 hedeflerimize, 2071 hedeflerimize, her zamankinden çok daha yakınız. Biz acıların içinde büyüdük ama bugün çocuklarımıza huzuru kalple miras bırakacağımız bir Türkiye inşa etmenin gururu içindeyiz. Bu yeni sürecin, bu yeni dönemin, özüne dönen, normalleşen, kökleriyle kucaklaşan Türkiye'nin milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Barışın, dayanışmanın, kardeşliğin adresi haline gelen Türkiye'nin bölgemiz için, dünya için hayırlara vesile olmasını diliyorum."
-"Tarihe tanıklık ettiğiniz için değil tarih yazdığınız için..."-
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, iktidarları döneminde birçok hizmet, eser ürettiklerine işaret ederek, "Bizim için her gün yeni bir başlangıçtır. Bizim için her sabah, taze bir uyanıştır. Bugün hepimiz için yeni bir gündür. Geçmişe değil geleceğe bakacağız. 14 Ağustos 2001'de, nasıl bir heyecanla yola çıktıysak bugün de yarın da azalan değil artan bir heyecanla yola devam edeceğiz" dedi.
Türkiye'de tarihin yeniden yazıldığını ve AK Parti kadrolarının yazılan tarihin mimarları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Tarihe tanıklık ettiğiniz için değil tarih yazdığınız için her birinizi tebrik ediyorum. Allah hepinizden razı olsun diyorum" ifadesini kullandı.
(Sürecek) - ANKARA
Son Dakika › Güncel › AK Parti 20. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?