TRT Haber'de canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Akdoğan, çözüm sürecinde herhangi bir olumsuzluk, sıkıntı olmadığını, sürecin planlandığı şekilde işlediğini söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında bütün ilgili kurumların bir araya geldiği bir toplantı yapıldığını hatırlatan Yalçın Akdoğan, Başbakanın "Bu sürecin sahibi benim ve toplantılarla bunu takip edeceğim" dediğini hatırlattı. Sürecin devamında hangi kurum, hangi bakan, hangi rolü üstlendiyse bu süreçte onu oynamaya devam edeceğini dile getiren Akdoğan, sürecin hükümet ve devlet politikası olarak, şeffaf bir şekilde, saydam bir şekilde yürütüleceğini söyledi.
Sürecin şeffaf bir şekilde sürdürüleceğinin altını çizen Akdoğan şunları belirtti:
"Gizli kapaklı yürütülecek bir şey değil, zaten bir hükümet ve devlet politikası olarak uygulanacak bir mesele. Çıkardığımız çerçeve yasada da açık açık tanımlıyoruz neler olabileceğini. Bunun içinin doldurulması var. Burada toplumsal destek önemlidir, toplumun bilgilendirilmesi ve iç huzurunun sağlanması önemlidir. Bu çerçevede gizli kapaklı bir iş olmayacaktır. Meclis'te zaten herhangi bir düzenleme olacaksa Meclis'teki partiler de duyacaktır, kamuoyu da duyacaktır. Onun dışında idari tedbirler alınıyorsa bu zaten tezahürleriyle ortaya çıkacaktır."
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin de çözüm sürecine ivme kazandırdığını anlatan Akdoğan, "sürecin mimarı olan Erdoğan'ın aldığı desteğin, sürece desteği gösterdiğini" ifade etti.
Bölgede kırılganlık üreten birtakım hadiselerin yaşandığına dikkati çeken Akdoğan, bunları süreci yolundan saptıracak hareketler olarak görmediğini belirtti. "Yol kesme, adam kaçırma, haraç alma gibi birtakım hadiseler var. Başından beri söylediğim şu: Bir eylemsizlik kararı alınmıştır. Bu eylemsizlik, kurşun sıkmayla sınırlı olmamalıdır. Her türlü şiddet ve asayiş meselesi de terörün altbaşlıklarıdır. Bunlar da bu eylemsizlik kapsamında ele alınmalıdır" diye konuştu.
Yalçın Akdoğan, "Çözüm süreciyle ilgili kamuoyuyla paylaşılmayan süreçler olup olmadığı" yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Böyle bir şey söz konusu olamaz. Türkiye bir hukuk devleti. Bu kadar iletişimin, medyanın geliştiği, sosyal medyanın geliştiği bir ortamda hiçbir şey gizli kapaklı kalabilir mi? Siz her şeyi kamuoyunun önünde yapıyorsunuz. AK Parti iktidarı 12 yıldır ülkeyi yönetiyor, hiç gizli kapaklı bir iş yaptı mı, hiç toplumdan bir şey gizledi mi? Hiç toplumu kandıracak bir söylem içine, eylem içine girdi mi? AK Parti'nin başarısındaki önemli bir pay, çok açık bir şekilde yapacaklarını deklare etmesidir."
"Burada çok şeffaf ve açık şekilde süreç işletilecek" diyen Akdoğan, hiçbir iktidarın toplumun kabul etmeyeceği adımlar atamayacağını, demokrasilerde bütün bunların halkla yol yürüyerek yapılacak şeyler olduğunu dile getirdi. Sorunun çözülmesi için adım atılmasının, birlik ve bütünlüğü teminat altına almak için yapıldığını vurgulayan Akdoğan, "Sorunları çözmeye çalışmaktan korkmamak lazım. Sorunların derinleşmesinden korkmak lazım" ifadesini kullandı.
Hükümetin doğru yolda olduğuna ve toplumsal desteğin de arkasında olduğuna inandığını aktaran Akdoğan, "Bu çerçevede önümüzdeki süreçte ivme kazanarak, nihai çözüme doğru yol yürüneceğini düşünüyorum" yorumunu yaptı.
'Yeni vesayet odakları üretilmeye çalışılıyor'
Akdoğan bir soru üzerine, "vesayetçi ruhun bir hastalık gibi farklı vücutlarda dolandığını" söyledi.
Vesayetçi odaklar dediği aktörlerin değiştiğini ifade eden Akdoğan, "Bunların birçoğu tasfiye edildi ama bakıyoruz ki son dönemde yeni vesayet odakları üretilmeye çalışılıyor. Bunlar, bir kere demokrasiye karşıdır, hukuka karşıdır, milletin iradesine ve seçilmiş iktidara karşıdır. Bu açıdan baktığımızda, ülkenin ve milletin menfaatlerine uygun değildir" değerlendirmesini yaptı.
Bu anlayışın deşifre edilmesinin önemini vurgulayan Akdoğan, "bu yapıların tasfiye edilip edilmemesinden daha önemli olanın onun deşifre edilmesi ve güven kaybetmesi olduğunu" söyledi. İdari ve adli süreçlerin de devam edeceğini bildiren Akdoğan, "Bu bir devlet meselesidir, yani sadece hükümetin meselesi değildir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın bu konuda kararlılık belirtmelerinin de önemli olduğunu söyleyen Akdoğan, "Yanlış yapan her kim olursa olsun, hukuka ve demokrasiye kim meydan okuyorsa, devletin gücünü kullanarak, imkanlarını kullanarak, devlete operasyon çekmeye çalışıyorsa buna karşı elbette bir hukuk mücadelesi verilmesi gerekir, yapılan da budur" görüşünü dile getirdi.
'CHP bence ideolojik travma yaşıyor'
CHP 18. Olağanüstü Kurultayı'nın yapıldığını, bunun sonuçlarının yanı sıra muhalefet ve iktidar arasındaki ilişkilere yönelik görüşü sorulan Akdoğan, "AK Parti'den önce Türkiye'nin bir demokrasi, iktidar sorunu vardı, şu anda bir muhalefet sorunu var" karşılığını verdi.
Giderek birbirine benzeyen, birbirini aşağı doğru çeken muhalefet blokuyla karşı karşıya olduklarını savunan Akdoğan, yapılan kongrelerin muhalefetin yaşadığı siyasi krizleri çözmediğini söyledi.
"CHP bence ideolojik travma yaşıyor ve yapısal birçok sorunu var. Bu sorunları aşma konusunda ciddi bir sorgulama, özeleştiriden geçmediği için daha kalıcı yapısal adımlar da atamıyor. Kongrede düşünün, hangi fikirler yarıştı? Yani adaylar hangi fikri ve anlayışı temsil ediyordu ve hangisi kazandı, hangisi kaybetti? Böyle baktığımızda bu ideolojik travmayı veya yapısal krizi, siyasi krizi aşacak bir fikri yarış var mı ortada? Yok."
Son dönemde MHP ile yakınlaşmanın partide başka travmalar ürettiğini belirten Akdoğan, bunun MHP'de daha fazla travma ürettiğini söyledi. Akdoğan, "Cumhurbaşkanı seçiminde Sayın Erdoğan'ın MHP kitlesinden ciddi destek bulmasında bu yaşanan travmanın da bir etkisi olduğu söylenebilir" dedi.
Son Dakika › Güncel › Akdoğan: Toplumsal Destek Önemli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?