Altın Portakal'da Protestolu Açılış

"ABARTILI ÇEVİRİLER YAPILMIŞ"

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya Altın Portakal Film Festivali jüri üyeliğinden çekilen ve ülkeden ayrılan Emir Kusturica'nın 'Bu ülkenin Kültür Bakanını bir düşman olarak gördüğümü belirtmek istiyorum' açıklamasıyla ilgili "Çok talihsiz açıklama" dedi. Bakan Günay, Boşnak yönetmene yapılan çevirilerin abartılı, yanlış yapıldığını, tepkisinin insani bir tavır olduğunu ve Allah'a havale ettiğini söyledi.

Bakan Ertuğrul Günay, Emir Kusturica'nın kendisine tepki göstererek ülkeyi terketmesi üzerine Antalya'da incelemelerde bulunduğu Perge Antik Kenti'nde gazetecilere açıklama yaptı. Bu tartışmayı daha fazla uzatmak istemediğini belirten Bakan Günay, şunları söyledi;

"Ben dün Antalya'ya çok önemli bir turizm kuruluşunun 25. yıldönümü törenlerine katılmak için geldim. Aynı akşam elbette Antalya sinema şenliğinin açılışına katılmamam doğal olurdu. Antalya sinema şenliğini önemsediğimi söyledim. Her yıl düzenli olarak izin ve tanıtma fonunun yardımcı olduğunu söyledim. Fakat kamuoyunda bir süredir devam edegelen bir tartışma vardı. Ben bu tartışmayı ortaya atanlardan birisi değilim, baştan itibaren de bu tartışmaya katılmadım. Sadece Antalya'ya geldiğimde festivale katılmayacağımı söyledim."

GELMESİ YANLIŞTIR DEMEDİM

Emir Kusturica'nın önemli bir sinema adamı olduğunu, önemli filmlerinin tümünü gördüğünü belirten Bakan Günay, "Onu davet edenler de gördü mü bilmiyorum. 'Undergraund', 'Çingeneler Zamanı' hepsini biliyorum. Balkanlarda yaşanan o büyük trajedi sırasında sadece kendi halkını değil, dünyadaki tüm savaş karşıtlarını yaptığı açıklamalarla incittiğini, bunun da toplumdan tepki gördüğünü ve benim de bu tepkilere duyarsız kalamayacağımı, onun üzerine şenliğin açılışına katılmayacağımı söyledim. Ne 'gelsin' dedim, ne 'gelmesi yanlıştır' ya da 'doğrudur' dedim. Sadece katılmayacağımı söyledim" diye konuştu.

ABARTILI ÇEVİRİLER YAPILMIŞ

Bakan Günay, şöyle devam etti;

"Galiba kendisine abartılı bazı çeviriler yapılmış anladığım kadarıyla. Haksız, abartılı, yanlış çeviriler yapılmış ve bu yüzden bugün ayrılırken talihsiz açıklamalar yapmış. Ülkemizden ayrıldıktan sonra bir sanatçı arkadaşımızın arkasından konuşmak istemem. Keşke böyle bir tartışma olmasaydı. Keşke sadece filmlerini görmek isteseydik ve bu tartışmalara Türkiye'de meydan verilmeseydi. Bu tür tartışmaların Antalya film festivalini gölgelemesini istemem. Bazı arkadaşlarımız bazı siyasi polemiklerle, polemik anlayışlarıyla kendilerine bir meydan, çerçeve açmaya çalışıyor olabilir. Benim için önemli olan Antalya, Antalya film festivali, Türkiye turizmidir. Türkiye'nin kültürdür ve bu tartışmaları daha fazla uzatmam.

Talihsiz bir açıklama. Sanıyorum kendisine abartılı tercümeler yapılmış. Yanlış ve abartılı. Güvenlikle ilgili bazı şeyler söylemiş, çok haksız. Antalya'ya adım attığından itibaren valimizin talimatı ile bir koruma verilmiş kendisine. Zaten Türkiye'de güvenli olmasını sağlıyoruz."

BİRİLERİNİN NİYETİ BAĞCIYI DÖVMEK

Emir Kusturica'nın 'Öğrencilere workshop yapacaktım. Bu çok istediğim bir şeydi ama bunu yapmayacağım. Çünkü öğrencilere 50 bodyguard eşliğinde bir şey anlatamazsınız. Belki o bunu daha iyi yapabilir' sözlerinin hatırlatılması üzerine Bakan Günay, şöyle dedi:

"Benim koruma ile gezmediğimi hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Evinin kapısının önünde koruma olmayan Türkiye'deki ender siyaset ve devlet adamlarından birisiyim. Yani sanıyorum ki bir sinema adamı yeni geldiği bir ülkede siyaseti, bakanı nereden bilecek. Kendisine hangi tercümeler yapıldıysa, hangi abartılı tercümeler, o çerçevede konuşmuştur ve ülkemizden ayrılırken güzel sözler söylemesini sağlayan tercümeler yapılsaydı, sanıyorum onu davet edenler giderken en azından bir düzeltme yapılma fırsatı bulmuş olabilirlerdi. Ama birilerinin niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Bu tartışmayı uzatmak niyetinde değilim."

KEŞKE O TALİHSİZ SÖZLERİ İFADE ETMESEYDİ

Bakan Günay, Kusturica'nın kendisi hakkındaki sözlerine ilişkin sorular üzerine şunları söyledi:

"Bu tartışmalar olduğu için ve ben de bunlara duyarsız kalamayacağım için bu yüzden katılmayacağımı söyledim. Ben bu tartışmayı baştan ortaya atanlardan değilim. Antalya'ya gelirken düşüncelerimi dile getirdim. Bir kez daha söylüyorum. Emir Kusturica önemli bir sinema adamıdır, ama keşke Balkanlarda yaşanan dramla ilgili bu talihsiz sözleri ifade etmeseydi. Tuzla'da yapılan bir bombalamada 70 kişi ölmüştü ve içlerinde sadece Boşnaklar değil, Hırvatlar, Sırplar da vardı. Galiba 7 yaşından 70 yaşına kadar çok değişik yaşlarda insanlar vardı. Onların mezarlığına gittim, mezarlıkta farklı inanç gruplarından insanlar yan yana yatıyordu. Bu vahşet karşısında duyarsız kalmam ve bunu 'abartılıyor' diye anlatmak kabul edilebilir birşey mi? 250 bin kişi ölmemiş de Bosna'da 150 bin kişi ölmüş. 110 bin kişi, 10 bin kişi, bin kişi, 1 kişi haksız yere ölmüşse bir insan, sanatçı olması da gerekmez. Boşnak olması, Sırp olması, Hırvat, Müslüman, Hıristiyan, Ortodoks olması farketmez, insan buna duyarsız kalabilir mi? Bir kadın bir çocuk, bir siyasi grupla gitmiştim arkasından yine gittim çeşitli tecavüz olaylarının birebir mağdurlarına birebir tanıklık ettik. Bunun 10, 1000 ve ya 100 bin tane olması gerekmez ki. Bir tane bile böyle bir insanın en büyük masumiyetine saldırı olmuşsa bu bizim ayaklanmamızı, itiraz etmemizi gerektirmez mi? Buna nasıl mazeret arıyorlar, 'Bugün geride kaldı geçmişte kaldı, abartmayalım' falan diye unutturmaya çalışıyorlar. Doğrusu anlamam mümkün değil ama isterseniz bu tartışmayı kapatalım. Çünkü bir siyasi tartışmanın gölgesinde Antalya film festivali zedelenmesin."

BURSA'YA DA GİTMEZDİM ZATEN, GİTMEDİM

Bursa'da katıldığı ve el sıkıştığı yönündeki iddiaları yanıtlayan Bakan Günay, şöyle devam etti;

"Ben Bursa'ya davetli değildim. Davetli olsam oraya da gitmezdim, gitmedim zaten. Bu bir siyasi tavır değil, insani tavır. Bu bana partimin aldığı bir kararın içeriği olarak söylediğim sözler değil ki. İnsani bir tavır, ben 15 yıl önce de Bosna'da yaşananlarla ilgili bu tavrımı sergilemiştim, 1993, 94, 95, 96, 200'de, 2010'da da bunları söyledim. Bursa'da bir belediye başkanı çağırmış da Antalya'da çağırmamış, bu işte işin siyasi olmadığını, insani olduğunu gösteriyor. Farkına varılması gereken de budur. 20 yaşının altında kızlar çocuklar nice aileler dağıldı, masumiyetlere, ailelerin varlığına, birliğine bütünlüğüne çirkin saldırılarla gölge düşürülmüştür. Bu bir tane olsa bile yetmez mi? Ki binlerce oldu, sadece Srebrenica'da 10 bin kişi katledildi. Emir Kusturica sanatçı olarak eğer bunu içine sindirebiliyorsa onu Allah'a havale ediyorum.

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)

(Tür: Yurt)