Anayasa Mahkemesinin, sıkıyönetim suçlarından 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde tutuklu olup darbenin ardından serbest kalanların, tutuklu kaldıkları sürelerin sigorta primi olarak borçlandırılması için 6 ay içinde başvurmalarını şart koşan kanun hükmünün iptal gerekçesi, Resmi Gazete'de yayımlandı.
İstanbul'da 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'na muhalefetten yargılandığı kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilen kişi, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürenin, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun'un geçici 36. maddesi kapsamında borçlandırılması talebiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurdu. Başvurunun, Kanun'un yayımı tarihinden itibaren başlayan 6 aylık süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine işlemin iptali için İstanbul 22. İş Mahkemesinde dava açıldı.
Yerel Mahkeme, itiraza konu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.
Başvuruyu esastan inceleyen Anayasa Mahkemesi, sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlardan gözaltına alınan veya tutuklananlardan, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından serbest kalanların, gözaltında veya tutuklu kaldıkları sürelerin sigorta prim gün sayısı olarak değerlendirilmesi için yapılacak başvurulara, maddenin yayımından itibaren 6 ay süre sınırı getiren hükmü iptal etti.
Kararın Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçesinde, Yargıtay ve Sosyal Güvenlik Kurumu uygulamaları da dikkate alındığında, geçici 36. maddenin birinci fıkrasında, sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren bir suç nedeniyle yakalanan ve tutuklananlardan, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmayanlara, gözaltında ya da tutuklulukta geçen süreleri borçlanma imkanının getirildiği anlatıldı.
Yasal düzenlemelerde belli hak düşürücü süreler öngörülebileceği, bu nedenle, söz konusu imkandan yararlanılabilmesinin 6 aylık hak düşürücü süreyle sınırlanmasında Anayasa'ya aykırı yön bulunmadığı ifade edilen gerekçede, buna karşın, kanunda öngörülen süreden önce "aynı durumda olup aynı şartları sağlayanlar" borçlanma hakkından yararlanırken, kendi iradeleri dışında ve yargılamanın daha uzun sürmesi nedeniyle öngörülen süreyi geçirenlerin bu imkandan yoksun kaldığı belirtildi.
Gerekçede, "Haktan yararlanabilme yönünden kanunda aranılan diğer şartları taşıdığı halde, hakkındaki yargılama henüz kesin hükümle sonuçlanmamış kişilerin başvurmalarına engel teşkil edecek biçimde, 6 aylık başvuru süresinin kanunun yürürlük tarihinden itibaren işlemeye başlamasının öngörülmesi adalete ve hakkaniyete uygun düşmediği gibi eşitlik ilkesiyle de bağdaşmamaktadır" denildi. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Anayasa Mahkemesi Kararı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?