Avrupa'da 2016 Göç ve İslam Düşmanlığı Raporu"

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Diaspora Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİAM) Müdürü Doç. Dr. Bünyamin Bezci, "Avrupa'da 2016 Göç ve İslam Düşmanlığı Raporu"nu açıkladı.

Üniversitenin Senato Salonundan gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bezci, DİAM'ın bir yıl önce kurulduğunu söyledi.

DİAM'ın temelde 3 alanda çalıştığını belirten Bezci, "Bunlarda bir tanesi özellikle Avrupa'da Türk diasporasının yaşadığı hak ihlalleriyle alakalı. Diğeri, Türkiye kökenliler ya da Türkiye'den göç etmiş olan mülteciler ve vatandaşlarımızın orada göçle alakalı ne tür sorunlar yaşadıkları konusu. Bir diğeri de son yıllarda Avrupa'da yükselen İslam düşmanlığı, İslamafobi meselesi." diye konuştu.

Bezci, göç ve İslam düşmanlığı sorununu bir raporda topladıklarını dile getirerek, "Göçle alakalı Avrupa çok büyük sorunlar yaşadı. Mültecilere nasıl davranacaklarını, nasıl sınırlandıracaklarını ve nasıl entegre edeceklerini doğrusu bir türlü kestiremediler. İslam düşmanlığı meselesini ise özel olarak kullandığımız bir kavram olduğunu söyleyebilirim. Özellikle son zamanlarda meselenin İslamafobi dediğimiz tepkisel bir refleksten çıktığını, sanki kasti bir İslam düşmanlığına doğru dönüşmek üzere olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle raporumuzun başlığına İslam düşmanlığı kavramını kullandık." diye konuştu.

Özellikle göç, göçmen ve Müslüman göçmenlere karşı Avrupa'da yapısal bir bakış değişimi yaşandığını, 1980-1990'lı yıllarla kıyaslandığında bunun çok net olarak görüldüğünü belirten Doç. Dr. Bezci, 2010'lu yılların Müslümanların Avrupa'da kendi yaşam tarzlarını devam ettirerek rahat yaşayabileceği yıllar olmaktan çıktığını, raporda bu durumun altını çizmeye çalıştıklarını vurguladı.

Bezci, bir suçlama hesabıyla rapor hazırlamadıklarını, sorunları tespit etmeye çalıştıklarını, çünkü uzun zamandır göç ve İslam düşmanlığıyla alakalı sorunların boşlukta kaybolduğunu anlattı.

Almanya'da uzun yıllardan beri antisemitik saldırıların kayıtlarının tutulduğunu, Müslümanlara yönelik birçok saldırıların da altının çizilmesi gerektiğini vurgulayan Bezci, "Çünkü bu hafızayı oluşturmazsak sorunun da nerede olduğunu tespit etmemiz çok mümkün değil. DİAM olarak bu sorunun kendisini tespit etmeye, altını çizmeye ve bununla alakalı herhangi bir çözüm önerisi bulunabilir mi, ne tür çözüm önerisi bir şekilde geliştirilebilir bunlarla alakalı çalışmalar yapmaya odaklanmış durumdayız." dedi.

Bezci, Avrupa'nın çok kültürlü hayat projesinin önemli oranda sıkıntılı bir toplumsal yapıya dönüştüğünün net olarak ortada olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bu, bu tür bir hayat projesinden vazgeçtikleri anlamı taşımıyor. Ama diğer taraftan da ne tarafa doğru gidecekleri konusu da aslında çok ortada bir yerde durduğunu görüyoruz. Mesela bizim gibi araştırma merkezlerinin yeni kuruluyor oluşu da bu sorunların bu kadar net olarak toplumsal bir sorun haline gelişinin de yeni olmasıyla alakalı. Avrupa'daki Müslümanların bugün yaşadıkları yaşam zorluklarını gerek maddi olarak gerekse manevi olarak yaşamıyorlardı. Avrupa bir nevi aslında farklı olana karşı hoşgörüsü, daha ziyade kendinden olandan farklıya karşı hoşgörü şeklinde dönüşmüş durumda."