Başbakan Ahmet Davutoğlu, " AK Parti, geçmişin ayrıştırıcı, baskılayıcı, ötekileştirici siyasal zihniyetlerine tepki olarak milletin birlik hissiyatından doğmuş bir harekettir. Aksine bir adım atarsak zaten bu hareketin kuruluş felsefesine ve gücünü aldığı bütün kadim birikime ihanet etmiş oluruz. Onlara ihanet etmektense bu toprakları bize sadece vatan değil büyük bir medeniyet harmanı olarak bırakan o büyük mirasa ihanet etmektense her şeyimizden fedakarlık etmeyi tercih ederiz" dedi.
Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini kabul etti.
Kadim kültürden gelen derin farklılıkları birlik içinde harmanlayan anlayışı bugüne taşımak durumunda olduklarını ifade eden Davutoğlu, kritik süreçlerde karar verirken, geleceğe doğru planlama yaparken, sivil toplum temsilcilerinin kanaatlerine önem vereceklerini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, bu kapsamda bugünlerde seri istişareler planladığını, dün akşam Doğu ve Güneydoğu'dan gelen ticaret, sanayi, esnaf, ziraat odaları temsilcileri ve iş adamlarıyla bir araya geldiğini ve geç saatlere kadar görüştüğünü belirtti.
AK Parti'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin milletvekilleriyle de sabah saatlerinde bir araya geldiğini, yarın AK Parti il başkanlarıyla görüşeceğini, daha sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin mülki idari amirlerini kabul edeceğini, onlara gerekli talimatları vereceğini ifade eden Davutoğlu, Perşembe günü Londra'da Suriye Konferansı'na katıldıktan sonra Mardin'e geçeceğini dile getirdi.
Artuklu Üniversitesinde, terörle mücadele bağlamında temel hedefleri ve bu mücadele sonrasında planladıkları adımları kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Sizinle istişaremiz noktasal, sadece bugüne has, konjonktürel bir istişare değildir. Çünkü sizler bu ülkenin hem aklı hem vicdanısınız. Sizler her zaman bu meselede çare nasıl bulunur, akan kan nasıl durur, bu bölgede barış ve huzur nasıl yeniden egemen olur, hep bu sorulara cevaplar aradınız. Sizlerin şiddetle, terörle bağı olmadı. Temsil ettiğiniz sivil toplum yapılarına buradan selamlarımızı iletmenizi rica ediyorum. Sizin temsil ettiğiniz sivil toplum yapıları ve bölge halkı teröre prim vermedi. Terör odaklarının çabalarına rağmen milletin birliği ve devletin eşit vatandaşı olmayı öne çıkardınız. Sizler sağduyunun, aklıselimin sesi oldunuz. İnisiyatif alarak 'Acaba çözüm yolunda neler yapabiliriz' sorusuna kafa yordunuz. Samimiyetle cevaplar aradınız. Bizler geçmişte çözüm sürecini başlatırken sizlerle istişare ettik. En önemli dayanak ve güç odağımız sizler oldunuz. Her aşamada bu yapıcı katkıları vermeye devam ettiniz."
"Biz Türkiye'yi farklılıklarıyla güzelleşen bir aile gibi gördük"
Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye'nin zaafa düştüğünü ve istikrarlı bir hükümet olmadığını varsayarak harekete geçen terör odaklarının saldırıları karşısında ülkenin birliğini sivil toplum kuruluşlarının savunduğunu dile getirdi.
"Sizlerin çözüme dönük çabalarınızı, verdiğiniz yürekli desteği unutmadık, unutmayacağız. Bu desteği her zaman yanımızda görmek istiyoruz" diyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz Türkiye'yi ilk günden itibaren farklılıklarıyla güzelleşen bir aile gibi gördük. Bugün de bu masa etrafında bu ailenin her rengini görmekten mutluyuz. Nasıl ailenin fertlerinden biri eksik olduğunda o aileyi bir arada tutan bütün ortak özellik sarsılırsa bu masa etrafında Anadolu, Rumeli, Mezopotamya, Kafkasya coğrafyasında olan bir renk bizim toplantılarımızda olmazsa başkentimizde, yönetim merkezi olan Çankaya'da olmazsa biz eksiklik hissederiz. Türkiye'nin 78 milyon insanının her birinin bizim için aziz olduğunu, birini diğerinden asla ayrı düşünmediğimizi söyledik. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak ve son seçimlerde büyük halk desteği almış AK Parti'nin genel başkanı olarak değil, sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ahmet olarak, bir kardeşiniz olarak zihnimin veya gönlümün ucunda herhangi bir kardeşime bakarken, vatandaşımla kucaklaşırken 'Acaba bu Kürt mü, Türk mü, Alevi mi Sünni mi' diye sorarsam o andan itibaren aldığım her nefes bize haram olsun. Böyle bir ayrımı düşünmedik, düşünmeyeceğiz. Bu ülkenin her karış toprağına aynı aşkla hizmet etmeyi, aynı inançla bu hizmeti sürdürmeyi hep siyasetimizin temel ilkesi olarak gördük. Bu sadece 14 yıl boyunca görev yapmış AK Parti hükümetlerinin duruşu değildir. Aynı zamanda AK Parti'nin siyaset felsefesi ve insan anlayışıydı."
"Hiçbir zaman çifte standartlı bir politika takip etmedik"
Davutoğlu, AK Parti'yi bir siyasi parti olarak temayüz ettiren gerekçelerden birinin ülke meselelerine bütünlükçü ve kucaklayıcı bakış açısı olduğunu, bunları sadece çözüm süreci başlarken değil 2001 yılında yola çıktıkları günden bu yana ifade ettiklerini aktardı.
Sadece söz söylemekle kalmadıklarını, iktidara geldiklerinden itibaren söylediklerinin gereğini istisnasız yaptıklarını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Hiçbir zaman riyaya dayalı, çift yüzlü, çifte standartlı bir politika takip etmedik. Bugün de tutarlı politikalarda aynı kararlılıkla devam etmekteyiz. Bu ilkesel duruşumuzu sonuna kadar göstereceğiz. AK Parti geçmişin ayrıştırıcı, baskılayıcı, ötekileştirici siyasal zihniyetlerine tepki olarak milletin birlik hissiyatından doğmuş bir harekettir. Aksine bir adım atarsak zaten bu hareketin kuruluş felsefesine ve gücünü aldığı bütün kadim birikime ihanet etmiş oluruz. Onlara ihanet etmektense bu toprakları bize sadece vatan değil büyük bir medeniyet harmanı olarak bırakan o büyük mirasa ihanet etmektense her şeyimizden fedakarlık etmeyi tercih ederiz. Biz Türkiye'yi bütün renkleri, zenginlikleri, farklılıklarıyla seviyoruz, kucaklıyoruz. Türkiye'yi güçlü ve zengin kılanın bu çeşitlilik olduğuna inanıyoruz. Her insanımızın kendi kültürü, inanışı ve fikriyle güzel olduğunu düşünüyoruz. Hepimiz insanız. Yaradılıştan gelen benzerliklerimiz olduğu gibi farklılıklarımızdan gelen özelliklerimiz de var. Hiçbirimiz nerede ve hangi ailede doğduğumuza karar vermiş değiliz. Rabbimiz neye karar vermişse ona ittiba ederek bu dünyaya geldik ve bu dünyadan giderken de bizim gibi bu ittibada bulunmuş her bir insana saygı duyarak son nefesi vereceğiz. Farklılıklar anlaşmazlıklara ve hatta çatışmalara sebebiyet veriyorsa bu, insanlar olarak bizim yanlışımızdır. Bu toprakların irfanı bize bir olmayı, beraber olmayı, dost ve kardeş olmayı öğütler. Bu topraklardaki söylenen türküler bize can, canan ve candan olmayı öğütler. Asırlar boyunca bizi bir arada tutan ruh, şuur, idrak ve bilinç budur."
Davutoğlu, herkesin aynı gemide olduğunu belirterek,"Bu gemi Nuh'un gemisi gibi yeni bir dirilişe, yeni bir yönelişe giden bir gemi. Bu toprakları bir gemi gibi tasavvur edersek etrafımızda ne kadar tufan koparsa kopsun Irak, Suriye, Ukrayna'da olduğu gibi. Nice sular gemimizin içine sızmak ve gemiyi içeriden batırmak isterse istesin biz bu gemiyi salimen Cudi Dağı'na ulaştıracak ve yepyeni bir insanlık dirilişi için bu geminin içinden çıkan fertler olarak bu kutlu yolculuğu devam ettireceğiz" ifadesini kullandı.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Davutoğlu: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?