Başbakan Davutoğlu El-Cezire Türk Televizyonunun Sorularını Yanıtladı - Son Dakika
Güncel

Başbakan Davutoğlu El-Cezire Türk Televizyonunun Sorularını Yanıtladı

Başbakan Davutoğlu El-Cezire Türk Televizyonunun Sorularını Yanıtladı

Davutoğlu: (5) "Biz parlamentodan çıkardığımız tezkereyi çıkartırken bunu bir müdahaleden daha çok Türkiye’nin ulusal güvenliğini sağlamaya dönük bir tedbir olarak çıkardık ve Türkiye’ye dönük bir tehdit olursa kullanmaktan da tereddüt etmeyiz" "Türkiye’nin güvenliğine yönelik en ufak bir tehdit olduğunda Türkiye buna cevap vermekte tereddüt etmez" "Suriye hududunu ihlal eden herkese karşı Türkiye tedbir alır. Bunda da hiç tereddüt etmeyiz, gerekli talimatlar silahlı kuvvetlerimize verildi.

16.10.2014 09:02

Ayn el-Arab'ın IŞİD'in eline geçmesi Türkiye'nin tutumunu değiştirir ve meclisten aldığı yetkiye dayanarak bölgeye müdahale etmek ister mi sorusuna Davutoğlu, "Biz parlamentodan çıkardığımız tezkereyi çıkartırken bunu bir müdahaleden daha çok Türkiye'nin ulusal güvenliğini sağlamaya dönük bir tedbir olarak çıkardık ve Türkiye'ye dönük bir tehdit olursa kullanmaktan da tereddüt etmeyiz" cevabını verdi.

Koalisyona başvurmadan mı sorusunu ise Davutoğlu şöyle yanıtladı:

"Tabii ki Türkiye'nin güvenliğine yönelik en ufak bir tehdit olduğunda Türkiye buna cevap vermekte tereddüt etmez. Nasıl Suriye uçakları, Suriye rejimi uçakları Türk hava sahasını ihlal ettiğinde bir uçak bir helikopter düşürdük, Suriye hududunu ihlal eden herkese karşı Türkiye tedbir alır. Bunda da hiç tereddüt etmeyiz, gerekli talimatlar silahlı kuvvetlerimize verildi. Ama Suriye içinde bir operasyon, Türkiye'ye doğrudan bir saldırı olmadan Suriye içindeki bir operasyon için uluslararası koalisyonla birlikte hareket etmeyi tercih ederiz. O hareketi de güvenli bölgeler, uçuşa yasak bölgelerle birlikte değerlendiririz. Kapsamlı bir strateji görmek istiyoruz."

Güvenli bölgeye ilişkin yakın zamanda bir sonuca ulaşabileceğinize inanıyor musunuz sorusunu "Mümkün" diye yanıtlayan Davutoğlu, ne zaman olacağı konusunda kesin bir şey söylemenin zor olduğunu dile getirerek şu ifadelere yer verdi:

"Biz bunun için yoğun bir müzakere yürütüyoruz, "Ayn el-Arab'ın düşmesini istemeyiz, Ayn el-Arab'ın düşmemesi için elimizden gelen katkıyı da sağlarız. Ama bütün bu sorumluluğu Türkiye'nin üzerine yüklemeye kimsenin hakkı yok. Suriye'deki krizin sorumlusu Türkiye değil. Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Ayn el-Arab'ın düşmesi istenmiyorsa Ayn el-Arab'taki durumun diğer yerlere de sıçramasına engel olmak lazım. Şunu sormak da herkesin hakkı; Peki Ayn el-Arab'ın düşmesi gerçekten bizi üzer ve düşmemesi için elimizden gelen katkıyı yaparız ama Rakka düşerken neredeydiler? Cerablus düşerken neredeydiler? Musul düşerken neredeydiler? Musul'u terk etmediği için bizim başkonsolosumuz rehin alındı. Musul'u terk eden Irak ordusunun sorumluluğu nerede? Peki Azez düşerken neredeydiler?

Şimdi dolayısıyla meseleyi sadece Ayn el-Arab'a bağlamak ve sadece bir yerdeki mücadeleye bağlamak doğru değil. Bizden bir şey talep eden, masaya kapsamlı bir strateji koyacak ve Türkiye'ye bu stratejinin uygulaması esnasında Türkiye'ye yönelecek mülteci gücünü nasıl engelleyeceğini de anlatacak. Burada da anlaşacağız. Bundan sonraki aşamada Suriye'de nasıl bir yapı doğacak, onda da anlaşmamız gerekecek. Yoksa IŞİD'e karşı mücadele ederken Suriye rejimini meşrulaştırmaya kesinlikle razı olmayız."

Ayn el-Arab'ı savunanlara katılmak isteyen Türkiyeli Kürtler var. Onlara kentin düşüşünü önlemek, kardeşlerinin yanında savaşmak için geçiş izni verecek misiniz sorusunu ise Davutoğlu, şöyle yanıtladı:

"Bunu daha önce Araplar da, Türkiye'de Arap nüfus da var Türkmen nüfus da var, onlar da giderek Suriye'de bunu yapmak istediler. Onlara da aynı politikayı takip ettik. Türkiye sınırı öyle bir sınır ki mesela Rasulayn'da, karşı tarafta Afrin'de ve Aynul Arab'ta her iki tarafta da Kürtler var, İdlib'te, Halep'te, Azez'de her iki tarafta Araplar var, Cerablus'ta, Lazkiye'de her iki tarafta Türkmenler var. Eğer biz, ki bütün bunları kendimize kardeş kabul ederiz, onların giderek orada savaşmalarına izin verirsek, bütün Türkler'in giderek, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Suriye'de savaşmalarına göz yummak gerekir ki, bunun doğurabileceği büyük bir kargaşa olur. Ama oradakilerin bulundukları yerlerde kendilerini savunmaları için neler yapılabilir, bunu tabii konuşmak gerekir veya Türkiye'ye gelen mülteciler Suriye'ye dönüp kendi toprakları için savaşmak isterlerse ona hiç bir zaman engel olmayız. Ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının giderek savaşmalarına göz yummak bir müddet sonra başka yerlerde başka talepleri de beraberinde getirir. Türkiye için bir Arab'ın bir Türkmen'e, bir Türkmen'in bir Kürd'e, bir Kürd'ün bir Arab'a üstünlüğü yoktur. Herkes eşit şekilde bizim kardeşlerimizdir. Birine vereceğimiz hakkı diğerine de vermemiz gerekir bu da tabii Türkiye-Suriye sınırını kontrol etmeyi imkansızlaştırır."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Başbakan Davutoğlu El-Cezire Türk Televizyonunun Sorularını Yanıtladı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement