Başbakan Erdoğan: Artık Silahlar Değil, Siyaset Konuşuyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,çözüm sürecine ilişkin, Türkiye'de yaşanan bahar havasının birilerini rahatsız ettiğini söyledi. Erdoğan, Ağrı ve Muş mitinglerinde olduğu gibi tek devlet, tek vatan, tek millet ve tek bayrak vurgusu yaptı.

Başbakan Erdoğan Muş'ta olduğu gibi Bingöl'deki konuşmasına da dün gece şehit olan 3 polis memuruna Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı dileyerek başladı. Erdoğan konuşmasında Bingöllülerin kendisini her zaman bağrına bastığını anımsattı.

-"BİRİLERİ KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ YAPIYOR"

Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"3 kafadar laf üretiyor başka bir şey yok. Bunlara şunları söyleyin; biz sizden eser istiyoruz. Eşekten bile eser kalıyor. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Şimdi inşallah 30 Mart'ta ben inanıyorum, icraata bakmanın bedelini ortaya koyacaksınız. Bingöl eser siyaseti üretene hizmet üretene bakar. Bingöl demokrasiye sahip çıkana kardeşliğe sahip çıkana bakar. Bingöl lafa değil çözüm sürecine bakar. Birileri Kürt milliyetçiği yapıyor. Siyasi milliyetçilik yapıyor. Bunlara karnımız tok. Ben Türkü Türk olduğu için sevmiyorum ki! Ben Kürtü, Zaza'yı Zaza olduğu için sevmiyorum ki! Ben Lazı Laz olduğu için sevmiyorum Boşnak'ı Roman'ı Roman Boşnak olduğu için sevmiyorum ki. Beni yaratan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik bizim farkımız bu."

-"TEK VATAN, TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK BAYRAK"-

Konuşmasında tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan vurgusu yapan Başbakan Erdoğan, "Türkü, Kürt'ü, Zaza'sı Lazı aklınıza ne gelirse tek millet dedik. Tek bayrak dedik. Rengi şehidimizin kanı Hilal Bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız Şehidimizin simgesi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır. Tek vatan dedik. 780 bin kilometrekaresi ile tek vatan. Batı'da ne varsa doğuda güneydoğuda o olacak. Tek devlet dedik. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka bir devlet bu ülkede tanımıyoruz. Buna teşebbüs edenler karşısında bizi bulurlar AK Parti'yi bulurlar. Ne paralel yapı ne paralel devlet. Biz bu dört adımda hareketimizi güçlendiriyoruz" şeklinde konuştu.

-"GÜNEYDOĞU'DA BİTMEYEN BAHAR YAŞANIYOR"-

30 yıl 81 ilde, Bbu topraklarda yaşanan acıya tanıklık ettiklerini kaydeden Erdoğan, şunları ifade etti:

"Bingöl'ün dağları ovaları akan gözyaşına şahitlik etti. Çok büyük acılar yaşadık. Büyük kayıplar yaşadık. İnsanlarımızı çok genç yaşlarda kaybettik. Türkiye'nin kaynaklarını kaybettik. Türkiye'nin umudunu kaybettik. İşte biz bu acıyı dindireceğiz dedik. Bu kanı durduracağız Bu gözyaşlarına son vereceğiz. Türkiye'si 81 vilayeti ile ayağa kaldıracağız dedik. Bu yola yüreğimizi koyduk. Canımızı koyduk. Çok zorlu süreçlerden geçtik. Ok engelle karşılaştık. Ama hamdolsun artık belli bir noktaya umut verici bir noktaya geldik. 1 yıldır Türkiye'de Bingöl'de Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde terör dolayısıyla acı haber almıyoruz. Artık güvenlik güçlerimiz terör nedeniyle şehit olmuyor. Gençlerimiz dağlarda ölmüyor, ocaklara ateş düşmüyor, annelerin babaların yürekleri yanmıyor. Artık kepenkler kapanmıyor. Benim Bingöllü kardeşim artık korkusuzca, köyüne mezrasına, dağlarına nehirlerine, gidip gelebiliyor. Artık hiç bitmeyen bir bahar yaşanıyor. Artık silahlar değil siyaset konuşuyor."

-"BAHAR HAVASI BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ"-

Türkiye'nin 81 ilinde yaşanan bahar havası yaşandığını ve bu durumun birilerini rahatsız ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, önce gezi eylemleri ile daha sonra 17- 25 Aralık darbe girişimleri ile Türkiye'de huzurun, istikrarın, sabote edilmek istendiğini öne sürdü. Bingöl'de Gülen Cemaati Lideri Fetullah Gülen'i eleştiren Erdoğan, Cemaat üyelerine, "Paralel yapı ile aranıza mesafe koyun" çağrısında bulundu.

CHP'nin 26 Mayıs 2008, 9 Mart 2005 ve 9 Mart 2005'te TBMM'ye, Gülen Cemaati'ne ilişkin verdiği "soru önergeleri" ve "Araştırma Komisyonu" kurulmasına yönelik teklifleri okuyan Erdoğan, bunların samimiyetsizliğin belgesi olduğunu söyledi.

Erdoğan konuşmasında, "Bunlar birbirlerinden nefret eden taraflar. Bunlar darbe için demokrasinin milli iradenin yıkılması için nasıl ittifak ettiklerinin belgesi. CHP demek, fitne demektir. CHP demek ezanın Türkçe okunması demek, CHP demek Kuran'ın diğer eserlerin yasaklanması demek, CHP demek camilerin depoya ahıra çevrilmesi demektir, CHP demek Said Nursi'nin hem dirisine hem ölüsüne zulüm demektir" işte Pensilvanya bu CHP ile ittifak yapıyor" dedi.