Çözüm SÜRECİ
Çekilmesi gereken silahlı unsurların çekilmediğini söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çözüm sürecini biz mi rafa kaldırdık. Ceylanpınar'da 2 polisimizi gece ensesinden öldürerek şunu demek istediler. Emin olun sabah bana haber geldiğinde, ilk sorduğum soru şu oldu; burada bir provokasyon olabilir, yeni bir çatışma ortamı çıkabilir, tetkik edin. Emin olun ki bu bölücü terör örgütü tarafından yapılmış olsun. 3-4 saat içinde onların kendi aralarında telsiz konuşmaları önüme geldi. Onların kendi aralarında. Neredeyse alçakça saldırı yapanı tebrik eden konuşmalar hem de kamuoyuna açıkladılar. Şimdi Demirtaş hesap versin bakalım. O saldırıyı kim planladı, kim yaptı. Verdikleri mesajda çıktı, 'Biz Ceylanpınar'da kamu görevlisini böyle cezalandıracak güçteyiz. Kamu düzeni artık yoktur. Ha öyle mi? Biz o zaman Kandil'de de terör olmayacağını gösteririz onlara. Kimsede bize rafa kaldırdın falan diyemez. Nitekim 3 gün içinde de 458 hedefi vurduk. 2013 mayıs ayında çekilmesi gereken silahlı unsurlar niye çekilmedi" dedi.
KOZA-İPEK GRUBUNA KAYYUM
Başbakan Davutoğlu, Koza- İpek grubuna kayyum atanmasıyla ilgili soru üzerine, şunları söyledi: "Bu paralel yapının yaptığı faaliyetler bürokrasi üzerinden devleti kontrol etmek. Bu bürokrasi üzerinden kontrol esnasında bu bürokrasiye insan devşirmek üzere finansal kaynaklarla birlikte eğitim kurumları, KPSS sınavları dahil, bütün objektif olması gereken sınavları, halkın çocuklarının eşit şartlarda girecek sınavların sorularını çalarak oradan bürokrasiye adam koymak ve bürokrasi içinde örgütlenmek, bürokraside bakan, hatta başbakan, hatta başbakan değil de dışarıdaki birileri tarafından bu otoriteye işbirliği içinde karar alındığı ayrı bir yapı oluşturmak. Bu bir bütün. Bunun finansal kaynakları dahil böyle bir yapı içine giren, şöyle düşünün: Bir askeri darbe planlaması nedir? Bürokratik bir yapı olan askeri bürokrasinin normalde siyasi otoriteye itaat etmesi gereken, hesabı verecek olan siyasi otoritenin çizdiği demokratik çizgide davranması gereken askerin bir kısmı milli birlik komitesi olarak 27 Mayıs'ta ihtilal yaptı. Eğer o günlerde demokrasiye sahip çıkılmış olsaydı. Bu milli birlik komitesinin hepsinin hapse atılması ve birileri de ona finansal kaynak sağlamışsa, darbeye teşebbüse destekten hapse atılması gerekir. 12 Eylül içinde farklı değil. Ama o zaman demokrasi güçlü olmadığı için bunlara diremedi."
PELSİLVANYA'YA GİTME İHTİYACI DUYUYORLARDI
Türkiye'de 4 yıl önce bazı kişilerin Pensilvanya'ya gitme ihtiyacı duyduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, "Peki şimdi bu paralel yapının yaptığı ne? Sivil toplum görülümü altında, ama sivil toplumla hiç alakası olmayacak şekilde bu sefer polisle, yargı arasında bir işbirliği üzerinden fiilen devleti yönetmeye kalktılar. Bundan 4 yıl önce Türkiye'nin en seçkin işadamları, en seçkin gazetecileri ve bir takım unsurlar niye Pensilvanya'ya gitme ihtiyacı duyuyordu. Şimdi gitmiyor kimse. Niye o zaman giderlerdi? Çünkü biliyorlardı ki, Pensilvanya üzerinden bürokrasideki bir örgütle devleti kontrol ediyor. Eğer onun memnun etmezse kendisi zor durumda kalır. Böyle yapı sürdürülemezdi. Bu yapının kendisi deşifre olduktan sonra bunun bağlantıları da ortaya çıkıyor. Bu bağlantılar üzerinden yapılan hukuki süreçler bunlar. Hiçbir şekilde bu son yapılan hukuki süreçlerde hükümetimizin her hangi bir müdahalesi olmamıştır. Seçim takvimiyle de bunun alakası yoktur. Yürüyen hukuki süreç içinde yargı neye karar verirse onun gereği yapılır. Buna itiraz edecekler, itirazda etmezler. Ama bunun arkasında farklı sahipler aramanın anlamı yoktur. Bu hukuki süreçtir. Geçmişte benzer hukuki süreçlerin nasıl istismar edildiğini, aynı çevrelerin suçsuz insanlar üzerinde nasıl bir baskı oluşturduğunu herkes bilir" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Başbakan: Pilavdan Dönenin Kaşığı Kırılsın (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?