Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Asıl tehlike şudur: HDP'yi parlatıyorlar, ilk defa siyaset kurumu bu kadar şantaja açık hale geldi, terör örgütleri ilk defa bu kadar işin içine girdiler, partinin genel başkan yardımcısı DHKP-C'ye teşekkür ediyor, bir tanesi çıkıp PKK'yı övüyor. Böyle bir yapının güç kazanması siyaseti, demokrasiyi zehirler" dedi.
Akdoğan, TRT Haber'de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ve değerlendirmelerde bulundu.
27 Mayıs askeri darbesinin 55. yılıyla ilgili soru üzerine Akdoğan, bunun Türk siyasi tarihine "kara bir leke" olarak girdiğini ifade etti.
Akdoğan, 27 Mayıs'ın "darbelerin anası" olduğunu belirterek, siyaset kurumunu dizayn etmeye dönük bir geleneği başlattığını, ülkenin başına büyük bir bela açtığını söyledi. Darbeyle vesayet düzeninin kurulmak istendiğini vurgulayan Akdoğan, "milletin iradesi yönetime yansımasın, başka güç odaklarının dediği olsun" şeklinde bir vesayet düzeninin kurulmak istendiğini anlattı.
Yalçın Akdoğan, gelinen noktada AK Parti döneminde demokrasi adına çok büyük kazanımlar elde edildiğini kaydetti.
Türkiye'nin düne göre daha normalleşmiş bir ülke olduğuna işaret eden Akdoğan, "Ama yine vesayet özlemleri bir tarafta duruyor. Zaman zaman 'Acaba eski vesayet düzenini tesis edebilir miyiz' diye birtakım denemeler yapılıyor. Böyle baktığımızda 27 Mayıs'ta başlayan büyük oyun ve tezgah var. Bugün geldi geldi billurlaştı, bir yerde bütün o vesayetçi odakları tek bir blok halinde AK Parti'nin karşısına çıkardı" değerlendirmesinde bulundu.
Akdoğan, AK Parti'nin iktidara geldikten sonra türlü oyunlar yapıldığını ve bunların temelinde de vesayetçi yapının yer aldığını bildirdi. Şimdi ise bu yapının AK Parti'ye karşı diğer partileri ittifaka zorladığını vurgulayan Akdoğan, bir taraftan da PKK, KCK ve DHKP-C ile paralel çetenin ayrı bir konsorsiyum olduklarını söyledi.
Yalçın Akdoğan, "Bu darbe postunu Türkiye'ye göndermişler. Biz yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, bu postu kaldırıp, atmamız gerekiyor. Tamamen milletin iradesinin yönetime yansıdığı bir Türkiye inşa etmemiz gerekiyor" dedi.
"İkisi de alternatif bir yapı kurmaya çalışıyor"
"Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik' diyorsunuz, bu kuyruğa ulaşmak bu kadar problemli miydi? Bunca çabaya rağmen bugün oluşan bu blok, nasıl şekillendi" sorusuna Akdoğan, "Hem hizmet etmek için mücadele ediyorsunuz hem milletin hakkını, hukukunu güçlendirmek için mücadele etmeniz gerekiyor. Bizi hiç kendi halimize bırakmadılar, biz sürekli saldırılarla uğraştık" cevabını verdi.
Akdoğan, AK Parti'nin karşısındaki bu yapının her yolu mübah görerek, kirli bir işbirliğine gittiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Düşünün paralel çeteyle bölücü örgüt işbirliği yapabiliyor. Bunlar düne kadar bölgede rekabet halinde değil miydi? Çözüm Süreci'ni en fazla sabote etmeye çalışan paralel yapıydı. Şimdi bunlar işbirliğine gitti. Aslında bunların ikisi de alternatif bir yapı kurmaya çalışıyor. Yani KCK, Güneydoğu'da devlete karşı alternatif bir yapı ve otorite tesis etmeye çalışıyor. Paralel Yapı zaten bütün devlet sistemi içerisinde bir alternatif oluşuma girmiş durumda. Bundan dolayı bunlar anlaşamıyorlardı. Sonra dediler ki 'Bir tane Hükümet var, bu Hükümet bu işi yapmamıza ikimize de izin vermiyor, önce Hükümeti devirelim ondan sonra biz kendi aramızda bakarız' deyip ittifak yaptılar. Şu anda çok ciddi arazide kol kola girdiklerini görüyoruz."
- "HDP çok istekli olmadan buna girdi"
HDP'nin söz konusu bloğa nasıl girdiğiyle ilgili soru üzerine Akdoğan, bu yapının, güçlü bir iktidarı ve hükümeti kendisine karşı engel olarak gördüğünü çünkü hep etkisizleştirilmiş bir siyaset kurumuyla yürüdüğünü dile getirdi.
Akdoğan, şimdi hepsinin panik halinde olduklarını belirterek, AK Parti'yi devirirlerse Türkiye'nin koalisyonlar dönemine gideceğine inandıklarını ve bu yüzden de kaos planı yaptıklarını söyledi.
Bu planda, HDP'nin parti olarak seçime girmesi için zorlandığının altını çizen Akdoğan, şunları kaydetti:
"HDP'liler hiçbir zaman parti olarak barajı geçebileceklerine inanmadılar. Bundan dolayı barajın düşürülmesi için uzun zamandır çaba içindeler. 'Bizi zorladılar, bari barajı düşürün de biz dışarıda kalmayalım' çabası içindeler. HDP'yi seçime sokan irade, ona barajı geçirtip, 'iktidarı nasıl devirebiliriz' arayışı içerisinde girdi. Bu bir proje. HDP de çok istekli olmadan buna girdi. Bu koalisyon HDP'nin varlığına karşı olan bir anlayış, Çözüm Süreci'nin de düşmanı olan yapıdır.
HDP bu kaos planını neden kabul etti? Nasıl bu vesayetçi odaklar 'Tekrar biz aktör olarak öne çıkalım' istiyorlarsa aynı amaç PKK için de var. PKK da 'Ortalık karışsın, bir kriz çıksın, benim zaten silahlı gücüm var, barajı geçeceğim için de siyasi gücüm de olacak, o zaman ben bu kaos ortamında özerklik de ilan ederim, kanton da ilan ederim. Yani Çözüm Süreci biter, ben kendi örgütsel hedeflerimle özerklik ilan ederek gerçekleştirebilirim' şeklinde kafasının içinde düşünce var. Bunun için hükümet olmaması lazım, kriz olması lazım."
"Kuzu postuna bürünmüş bir kurt var ortada"
Akdoğan, "HDP' diye bir şey yok ortada 'terör örgütü' var" diyerek, HDP'nin vesayet altında bir yapı olduğunu, milletvekili listelerinin Kandil tarafından belirlendiğini, Kandil'e hesap verdiğini ve ortada bir makyaj bulunduğunu ifade etti.
HDP'nin Güneydoğu halkının hiçbir zaman yanında olmadığını belirten Akdoğan, "Asıl tehlike şudur: HDP'yi parlatıyorlar, ilk defa siyaset kurumu bu kadar şantaja açık hale geldi, terör örgütleri ilk defa bu kadar işin içine girdiler, partinin genel başkan yardımcısı DHKP-C'ye teşekkür ediyor, bir tanesi çıkıp PKK'yı övüyor. Böyle bir yapının güç kazanması siyaseti, demokrasiyi zehirler. Kuzu postuna bürünmüş bir kurt var ortada" diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Akdoğan: (1) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?