Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,
"Halka açılmalarda biraz ölçü kaçtı. Bundan sonra Sermaye Piyasası Kurulu biraz daha dikkatli olacak. Belli bir aşamaya gelmiş şirketlerin halka açılmasına daha sıcak bakacak "
" Bu mekanizmayla şirket sayımız arttı ama kalite sorunumuz var. Bundan sonraki dönemde halka açılmalarda dikkatli olacağız"
Haber: Pınar ÇITAK KOYGUN - Kamera: İdris TİFTİKÇİ/ İSTANBUL DHA Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bireysel Katılım Sermayesi tanıtım programına katıldı. Programa Haizne Müsteşarı İbrahim Halil Çanakçı, İstanbul Ticaret Odası Başkanı (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ve Ümit Boyner de katıldı.
"DEVLET BUGÜNDEN İTİBAREN SİSTEME DESTEK VERMEYE BAŞLAYACAK " Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Bu sistem dünyada aslında oldukça yaygın bir şekilde kullanılan iş dünyamızın kendi inisiyafitiyle başlatmış olduğu belli ölçülerde uygulamakta olduğu bir sistem. Bugün neyin başlangıcını yapıyoruz diyecek olursak devlet bugünden itibaren ilk defa bu sisteme katkı vermeye başlayacak teşvik etmeye başlayacak. Bireysel katılım sermayesi sistemi bireysel katılım yatırımcı açısından girişimciden oluşuyor. Burada işin iki tarafı var. Bireysel yatırım katılımcısına melek yatırımcı gibi isimler veriliyor. Daha çok bilinen ismi bu işin terminolojisinde iş melekleri ya da melek yatırımcılar. Biz bunu geçen yıl yaptığımız yasal düzenlemeyle mevzuatımıza taşımış olduk. Hazine Müsteşarlığımız da bunun yasal alt yapısını tamamlamış oldu " dedi.
"BÜTÜN TEKNOPARKLARA RAĞMEN BU İLİŞKİ GÜÇLÜ DEĞİL" Sanayi - üniversite işbirliğinin istenilen noktada olmadığını vurgulayan Ali Babacan, "Bütün bu teknoparklara rağmen hala bu ilişki güçlü değil. Üniversite bitirene kadar gençlerimiz iş dünyasına pek girmiyor. Önce diplomasını alacak askerliğini yapacak arkasından evlenecek, ondan sonra iş aramaya başlayacak. İş işten geçiyor. Mutlaka genç yaşlarda okulla iş hayatının böyle irtibata girmesi gerekiyor. Haftasonları yazları çalışma çok önemli. Gençler benzinlikte gitsin araba yıkasın. 'Ben bunun için mi okuyorum ?' diye sorabilirler. Araba yıkarken bile öyle şeyler öğrenirsiniz ki hayat boyu muvaffak olursunuz. YÖK kanunu çalışıyor. Tabii YÖK deyince rüzgarlar esiyor ama bunları yeni YÖK kanun tasarısında yapılandıracağız. Akademisyenlerimizin de iş dünyasıyla ilişkili olması gerekiyor. Yüksek öğrenimde de rekabet var. Rekabetin olmadığı yerde rehavet olur. Öğrenciler hocalar araştırmacılarımız birbiriyle yarışacak yoksa bu kültürü oluşturamazsıız. Belli bir aşamaya gelince diplomayı alınca akademisyenlik kulvarına girince az çok maaş garanti. İşten atılma yok. Öldükten sonra ailesinde maaş almaya devam edenler çok. Türkiye'de ciddi sayıda bir kişide işini kaybetme korkusu var. Sosyal devlet dersiniz ama bu tartışmayı rekabeti sistemin içine koyamadıktan sonra maalesef başarılı olmuyor. Yenilik üretmekte zorluk çekiliyor. Hep şikayet ettiğimiz üniversite-sanayi işbirliğinin oluşmasını sağlayamıyoruz. Teknoparklarımızın sayısı son 10 yılda 15' ten 45' e çıktı. Bu yapıyı biz önemsiyoruz. Sadece üretim için değil AR - GE için de bu yapı kullanılmalı" şeklinde konuştu.
"İŞ MELEĞİ GİRİŞİMCİYE AKTARDIĞI SERMAYEYİ GELİR VERGİSİ MATRAHINDAN DÜŞÜYOR " Bireysel katılım sermayesiyle ilgili bigiler de veren Ali Babacan, " Bugünden itibaren ilk defa devlet katkı vermeye başlayacak. Birincisi bir iş meleği bir girişimciye sermaye aktardığı anda, o aktardığı sermayeyi gelir vergisi matrahından düşüyor. O para zarar etmiş durumda bunun tamamını gider yapma imkanına sahip. Bunun tamamının olması için TÜBİTAK, KOSGEB gibi kuruluşlarımızdan yararlanması gerekiyor. Diyelim ki TÜBİTAK' a uğramamış. O zaman da yüzde 75 oluyor. Biz bu girişimcilerimize Tübitak, Kosgeb programlarına davet etmiş oluyoruz. Diyelim yatırımcı başarılı oldu. Belli bir noktaya geldi artık o ilişkiye daha az gerek duyuyor. Belli bir noktada çıkmak istiyor. Çıkarken en az 2 yıl durma mecburiyeti getirdik. Sermaye kazancı neyse bunun tamamı da vergiden muaf. Eğer yüksek vergi dilimindeyse, yüzde 35 vergi dilimindeyse ne kadar sermaye koyuyorsa o sermaye kadar yüzde 35 vergiyi az ödemiş oluyor. Çıkarken de ne kadar para kazandıysa tamamen bu kazanç vergiden muaf. Devletin bu işin içinde olmasının sebebi vergi avantajının içinde olması. Kim iş meleği kim yatırımcı diye sorarsanız Hazine Müsteşarlığımızda bir lisanslama sözkonusu olacak. Şimdiye kadar 28 başvuru oldu. Bugün 14 tanesi neticelendi ve lisanslarını alacaklar " dedi.
"HALKA AÇILMALARDA BİRAZ ÖLÇÜ KAÇTI" Konuşmasında halka açılmalarla ilgili de konuşan Babacan, halka açılan şirketlerde ölçünün kaçtığını söyledi. Ali Babacan, " Halka açılmalarda biraz ölçü kaçtı. Bundan sonra Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) biraz daha dikkatli olacak. Belli bir aşamaya gelmiş şirketlerin halka açılmasına daha sıcak bakacak. SPK'mız bu serbest piyasa, isteyen istediğini yapar diyerek bu kadar rahat çalışmıyor. Bu mekanizmayla şirket sayımız arttı ama kalite sorunumuz var. Bundan sonraki dönemde halka açılmalarda dikkatli olacağız " şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından soru cevap bölümüne geçildi. Babacan, gençlerin benzincide çalışmasını örnek vermesi sonrasında ' 'Sizin oğlunuz çalışıyor mu ?' sorusuna yanıt verdi. Babacan, " Benim en büyük oğlum. Bir büyük oğlum var bir de ufaklık var. Büyük oğlum 14 yaşından sonra yazları dedesinin yanında bugüne kadar çalıştı " yanıtını verdi. Ardından lisanslarını amaya hak kazanan melek yatırımcılara 5 yıl süreyle geçerli olacak lisansları verildi. Ümit Boyner, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay ile Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı adına Esas Holding Yönetim Kurulu üyesi Kazım Köseoğlu ile Mynet'in kurucusu Emre Kurttepeli melek yatırımcı lisansını aldı.
Son Dakika › Güncel › ) Başbakan Yardımcısı Babacan. - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?