Başbakan Binali Yıldırım, "Şehitler ve yakınları gündemde olduğunda mevzuat teferruattır, asla ve asla mevzuatın arkasına sığınmayacağız, sığınanlara da müsamaha göstermeyeceğiz. Bugüne kadar 30 binin üzerinde şehit yakınının atamasını gerçekleştirdik, onlara sahip çıkmanın gayreti içinde olduk" dedi.
Başbakan Yıldırım, İzmir'de şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, şehitlik mertebesinin peygamberlikten sonra en yüce mertebe olduğunu, vatan, istiklal ve gelecek uğrunda canlarını veren şehitlerin Türk milletinin gönlünde müstesna yerlerini aldığına dikkati çekti.
Türk bayrağının hilalinin bağımsızlığı, renginin ise şehitlerin kanını sembolize ettiğini, her bir şehidin de kalplerde yıldız gibi parladığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"Onun için şehitlerimizin hatırasını sonsuza kadar yaşatmak hepimizin en büyük vatandaşlık borcu olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti devletinin de en önemli görevidir. Şehitlerimizin acılarını hafifletmek, hayatlarını kolaylaştırmak için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Şehit Yakınları Dairesini kurduk. Hak sahiplerinin atamaları, özellikle son 2 yılda çok daha kısa sürede gerçekleşmeye başladı. Yılda 2 sefer atama yapılırken bundan böyle bakanımıza verdiğimiz talimatla şehit yakınlarımızın atamalarında bu kural değişti. Hiç beklemeden, hemen atamaları gerekleşecek. Şehitler ve yakınları gündemde olduğunda mevzuat teferruattır, asla ve asla mevzuatın arkasına sığınmayacağız, sığınanlara da müsamaha göstermeyeceğiz. Bugüne kadar 30 binin üzerinde şehit yakınının atamasını gerçekleştirdik, onlara sahip çıkmanın gayreti içinde olduk."
Şehit yakınlarına tanınan istihdam yani işe alma hakkını 1'den 2'ye çıkardıklarını, son düzenlemeyle birlikte kapsamı biraz daha genişlettiklerini kaydeden Yıldırım, şehitlerin 45 yaşından daha aşağı yakını hak sahibi olmaması halinde, 45 yaş üstü yakınına da devlette çalışma imkanı getirdiklerine dikkati çekti.
Aynı zamanda şehit anne ve babasına da bu hakkı tanıdıklarını aktaran Yıldırım, terörden mağdur olan sivil vatandaşların da bu bağlamda bazı haklara kavuştuklarını söyledi.
Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Terör mağduru sivil vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin yakınları ya da engelli hale gelenlere sosyal güvence getirdik. Aylık bağlanma hakkı verdik, ağır malul olan gazilerimize sağlanan bakım desteğini köy korucuları ve sivil vatandaşlarımıza da teşmil ettik, yararlanmasını sağladık. Bu desteği asgari ücretin net 2 katına çıkardık. Vazife malulü er ve erbaş ile kamu görevlilerinin yakınlarına aylık bağlamada aranan muhtaçlık şartını ortadan kadırdık.
Harp malulü kapsamındakilerle tüm er ve erbaşların aylıklarını artırmış bulunuyoruz. 2002'de ilkokul mezunu birinci derece malul bir er ya da erbaşımıza 440 lira aylık verilirken bu rakam bugün 3 bin 137 liraya çıkmış durumdadır. Ortalama 7 kat artış sağladık. Giden geri gelmiyor, şehitlerimizi geri getiremeyiz. Allah bizleri onlarla cennete haşrolmayı nasip eylesin. Ama geride kalan yakınlarına en güzel şekilde bakmak, göz kulak olmak, yaralarını hafifletmek pekala mümkün. Bunun için de üzerimize düşen sorumluluğu bugüne kadar yerine getirdiğimiz gibi bundan sonra da getireceğiz."
Çalışmaya devam eden malullerin, maluliyet aylıklarının kesildiğini, bunu da ortadan kaldırdıklarını, şehit yakını ve gazilerin faizsiz konut temin etmesi için imkanlar sağlandığını anlatan Yıldırım, gazilerin günlük hayatlarını kolaylaştırmak için evlerde kullanılan elektrikte yüzde 40, suda yüzde 50 indirim sağladıklarını, seyahat kartlarıyla ulaşım masraflarını ortadan kaldırdıklarını kaydetti.
Başbakan Yıldırım, Edirne, Rize, Bayburt, Sarıkamış, Myanmar, Polonya, Slovakya ve Hindistan'da şehitlikler yaptıklarını, devlet ve millet olarak şehit aileleri ve gazilerin üzerlerine titrediklerini belirterek, "Devlet ve millet olarak elbette ki üzerlerinize titreyeceğiz. Yaptıklarımız ve yapacaklarımız şehitlerimizin göze aldığı ve bize bıraktığı değerlerin yanında bir hiçtir, bunu da biliyoruz, bunun da farkındayız. Şehit yakınları ve gazilerimizin bize hatırlattığı o büyük mana ve bize yüklediği o büyük mesuliyet yanında tüm bu saydıklarımı lütfen küçük bir cemile olarak kabul edin" dedi.
Türkiye'nin 90 yıllık prensibi
Türkiye'nin her ülkenin dostluğunu istediğini, 90 yıllık prensibin Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi "Yurtta sulh cihanda sulh" olduğunu ifade eden Yıldırım, modern dünyanın güçlü bir ülkesi olarak tüm dünyayla barış ve adalet temelinde ilişkilerini sürdürmeyi şiar edindiklerini söyledi.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bağlamda AB tam üyeliği hedefi bizim için hala geçerli önemli bir hedeftir. Rusya, ABD, dostluk, müttefiklik ilişkisi içinde olduğumuz önemli ülkelerdir. Tarihi beraberliğimiz olan komşu ülkeler, bizim kaderdaşlarımızdır. Bizden onlara zarar gelmez. Onlardan da bize zarar gelmesini istemeyiz. Herkes şunu bilmelidir ki 79 milyon vatandaşıyla her türlü ihaneti şiddeti, terörü bertaraf edecek tuzağı bozacak kudrete sahiptir Türkiye Cumhuriyeti. Şehitlerimizin aziz hatırası her zaman bağımsızlığımızın, onurumuzun güvencesi olmaya devam edecek."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yıldırım Şehit Aileleriyle İftarda Bir Araya Geldi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.