Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla 6'sı tutuklu 7 sanığın yargılandığı davada Başbakanlık kurumu tarafından mahkemeye, "davaya müdahil olma ve sanıkların mal varlıklarına el konulması" talepli dilekçe gönderildiği belirtildi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, mahkeme heyeti başkanı, Başbakanlık kurumu tarafından mahkemeye gönderilen dilekçede, davaya müdahil olarak katılmaları ve sanıkların mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesinin talep edildiğini belirtti.
Savcılık mütalaasına karşılık beyanı sorulan tutuklu sanıklardan Şükrü Tuğrul Özşengül, Gezi Parkı olaylarında yapılanların yanlış ve tasvip edilemez olduğuna yönelik konuşmaları, yazıları olduğunu belirterek, "Darbeci olsam Gezi olaylarında ellerimi ovuşturup hükümet düşsün diye beklemez miydim? Zorbalıkla devletin karşısına çıkılmasına hiçbir zaman tahammül edemem. Konuşmalarım ve yazılarım ortada. Anayasal hakkımla hükümeti eleştirdim. Polislik teşkilatında FETÖ baskı ve sıkıntısını yaşayan bir insanım. Onların yüzünden Ankara'dan İstanbul'a geldim. Niye FETÖ'cülerin darbesini, başa geçmelerini isteyeyim?" diye konuştu.
"Mal varlığım zaten devletin kontrolünde"
Tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılımı sağlanan tutuklu sanık Mehmet Altan da, soruşturma savcısı Can Tuncay tarafından 23 Ekim 2017 tarihinde derlenen bir yazıda tahrifat yapıldığını ve bazı isimlerin kapatılarak kendi isimlerinin ön plana çıkarıldığını öne sürerek, bu yazıyla ilgili mahkeme ve Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) ile Adalet Bakanlığı'na birer şikayet mektubu gönderdiğini dile getirdi.
Davanın seyrinde değişen bir durum olmadığını ve aynı gerekçelerle tutukluluklarının devamına karar verildiğini kaydeden Altan, mal varlığına el konulması talebiyle ilgili de, "Ben devlet memuruyum. Mal varlığım zaten devletin kontrolü altında. Mal varlığı bildirimimi hep yapıyorum." diye konuştu.
Yine SEGBİS ile bağlanan tutuklu sanık Ahmet Altan da, davaya evrakta tahrifat yapan bir savcıyla başlandığını savunarak, "Neden tahrifat yapılıyor resmi evrak üzerinden. Bu suçtur. Bizi darbecilikle suçluyorlar ama asıl savcılar Anayasa'nın hukuki maddelerine darbe vuruyorlar." ifadesini kullandı.
Ahmet Altan, tutukluluklarının üzerinden 15 ay geçmesinin ardından Başbakanlık tarafından mal varlıklarına el konulması talebinde bulunulmasını anlayamadığını da söylerken, "Bu talep neyi amaçlıyor?" diye sordu.
Duruşma tutuklu sanık avukatlarının mütalaaya karşı beyanları ve taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.
Son Dakika › Güncel › Başbakanlık: 'Sanıkların Mal Varlıklarına El Konulsun' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?