ÖZGÜN TİRAN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine destek vermek amacıyla zırhlı araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan askeri birliklerin önünü, patates çuvalları, motosiklet ve araçlarını çekerek kesen Roman vatandaşların kahramanlıkları hafızalardaki yerini koruyor.
Darbe girişimini haber alır almaz milli iradeye sahip çıkmak amacıyla sokağa çıkan çoğunluğunu Romanlar'ın oluşturduğu vatandaşlar, dönemin Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül, Kaymakam Vekili Tarkan Keskin ile İlçe Emniyet Müdürü Ali Koca İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan bir grup "darbe yanlısı" askeri otoban gişelerinde durdurmuş, TSK'dan ihraç edilen Yarbay Latif Çiçek'in komutasındaki askeri araçların önüne motosiklet, patates çuvalı ve araçlarını koyan Roman vatandaşlar, askerin ilerlemesine müsaade etmemişti.
"Askerin silahı var, herkes açılsın" şeklindeki tehditlere rağmen tankların önünde duran Roman vatandaşların büyük bir kahramanlığı da göz doldurmuştu.
Hain darbe girişimin yaşandığı gece yaşadıkları süreci ve tanıklık ettikleri olayları AA muhabirine anlatan Lüleburgaz Altıyol Mahallesi sakinleri, vatan için canlarını seve seve vermeye hazır olduklarını belirttiler.
-"Abdest alıp tankın önünde durdular"
Roman vatandaşlardan mahallenin bakkalı Kadir Halaç, önce ne olduğunu anlamadığı ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meydanlara çağırmasıyla hainlerin bir dolap döndürdüğünü anlamaları sonrası vatan, millet aşkıyla sokağa çıktıklarını anlattı.
Sabah ezanı sonrası tankların kışladan çıktığı bilgisi geldiğini ifade eden Halaç, "Ben hemen eve giderek abdest aldım ve iki rekat sabah namazının farzını kıldım. Eşime de 'hakkını helal et, ortalık karışıkmış, eğer ben geri dönmezsem sende çoluk çocuğumuzu al meydanlara çık. Eğer gerekirse bu uğurda canı ver, evlatlarımızın da canını ver' dedim ve evden ayrıldım" dedi.
Otoban gişelerine geldiklerinde tanklarla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Halaç, tankların önüne geçerek, askeri birliklerin ilerlemesine engel olduklarını hatırlattı.
"Bizi hainlerin ne silahı, ne topu, nede tüfeği korkutur"
Dönemin komutanlarından askeriyeden ihraç edilen Yarbay Latif Çiçek ve askerleri ikna etmeye çalıştıklarını bildiren Halaç, yarbayın kendilerini "Çıkın, önümüzden çıkın. Eğer önümüzden çıkmazsanız ben gerekeni yaparım, askerin elinde silahı var" söylemleri ile tehdit ettiğine dikkat çekti.
Tüm çabalarına rağmen yarbayın ikna olmadığını anlatan Halaç, "Yarbay, sürekli tehditlerde bulunuyor. Cumhuriyet başsavcımız, emniyet müdürümüz halkımız ne yaptıysak yarbayı ikna edemedik. Bizde tankların önünden çekilmedik. Bu millet tankı da kovalamıştır, F16'ya misket de atmıştır. Bizi hainlerin ne silahı, ne topu, nede tüfeği korkutur. İnşallah Cenab-ı Allah bize böyle şerli geceler bir daha yaşatmaz. O günden sonrada hep 'Ya Rabbi ne olur bizim canımızı şehit olarak almayı nasip eyle' diye dua ettim. Bizi Allah'ın izniyle kimse durduramaz, kimse yıldıramaz. Benim verilecek bir canım var, çoluk çocuğumunda verecek bir canı var, onuda biz bu vatan için, bu toprak için, bu ülke, bu millet için seve seve veririz." diye konuştu.
O gece hiç korkmadan askeri birliklerin önünde durduklarını ifade eden Halaç, "Can emanettir vakit saat geldiğinde Cenab-ı Allah onu alacak. Eğer böyle bir durum için alacaksa Mevla şimdiden seve seve vermeye hazırım. Çünkü şehitlik yüksek bir makam" ifadelerini kullandı.
"Benim cesedimi çiğnemeden kimse bir yere gidemez"
Erdinç Gürül de otoban gişelerinde yarbay ile tartışan Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül'ün "Benim cesedimi çiğnemeden kimse bir yere gidemez" söyleminin kendilerine cesaret verdiğini belirtti.
"Rab'bil Alemin bir daha böyle bir şey yaşatmasın" diyen Gürül, "Biz bu hainlere karşı tek yürek olduk. Bir daha buna benzer olay meydana gelse ve 'sokağa çıkar mısınız?' deseler, hiç tereddütsüz yeniden çıkarız. Verilecek sadece bir canımız var, onuda bu vatan için her zaman seve seve veririz" dedi.
O gece tanların önüne motosiklet, patates çuvalları, araçlarını çektiklerini aktaran Gürül, "O gece vatandaşlar kamyon kasalarında buraya tankların önünde durmak için devletimizin yanında olduklarını göstermek için geldi. Hamdolsun. Herkes ailesiyle helalleşti ve geldi. Rab'bil Alemin o gece bizim gönlümüze kalbimize bir cesaret verdi.Yoksa tankın önünde bir insan durur mu. Gerçekten duruyormuş. Rab'bil Alemine şükürler olsun ki o cesareti bizlere verdi." diye konuştu.
Soner Orgun da Roman vatandaşların ülkesi, bayrağı, toprağı için canını vermeye hazır olduğunu tüm dünyaya gösterdiklerini anlattı.
Son Dakika › Güncel › 'Bizi hainlerin ne silahı, ne topu, nede tüfeği korkutur' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?