Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi'nden Kasım Ayında Üç Yeni Kitap

Francisco J. Ayala'nın ''Ben Maymun muyum? Evrim Hakkında Altı Büyük Soru'' başlıklı eserini dilimize Ferit Burak Aydar kazandırdı. University of California'da biyoloji, ekoloji, evrim biyolojisi konularında ders veren ödüllü bir bilimci olan Ayala'nın 30'dan fazla bilimsel yapıtı bulunuyor. Ulusal Bilim Ödülü ve Templeton Ödülü gibi bilimsel ödüllerin sahibi olan Francisco J. Ayala, bu kitapta insanlar da dâhil bütün organizmaların kendilerinden çok farklı atalardan evrildiği olgusunu altı temel soruya verdiği yanıtla ortaya koyuyor: ''Ben maymun muyum? Evrim neden bir kuramdır? DNA nedir? Bütün bilimciler evrimi kabul ediyor mu? Yaşam nasıl başladı? Hem evrime hem de Tanrıya inanmak mümkün müdür?''.

''Karanlık odalarda siyah kediler aramak''

Stuart Firestein tarafından kaleme alınan ve Türkçeye çevirisi Mehmet Doğan tarafından yapılan ''Cehalet: Bilimi İleri Taşıyan Güç'' başlıklı kitap ise Boğaziçi Yayınevi'nin Kasım programında öne çıkan kitaplardan bir diğeri. Columbia Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nde sinirbilim profesörü olan Stuart Firestein, yaşamının uzunca bir bölümünde tiyatroyla ilgilendi. Üniversiteye 30 yaşındayken adım atan Firestein, koku duyusu ve sinir hücreleri hakkında çalışıyor. Yazara göre sınırlı duyu organlarımızla topladığımız bilgiler sayesinde, bu karmaşık dünyanın şifresini çözmek için çabalıyoruz. Ara sıra "deneyler" yapıyor, dünyaya dair kuramımıza uyup uymadığına bakıyoruz. ''Fakat şunu kabul etmeliyiz'' diyor yazar: ''Çoğunlukla karanlıkta tökezleyerek ilerliyoruz. Gerçekliğe şurasından burasından göz attıkça, içinde yaşadığımız karanlığın derinliğini, cehaletimizin büyüklüğünü daha iyi anlıyoruz. Ama bu durumdan niye keyif almayalım ki?''. Bilimin, olgular ve kurallardan ibaret olmadığını savunan ''Cehalet: Bilimi İleriye Taşıyan Güç'' adlı kitap, bilimi cehaletten itici güç olarak faydalanan ve ''karanlık odalarda siyah kediler aramaya'' benzeten farklı bakış açısıyla keyifli bir okuma sunuyor.

Japon öykü sanatının piri

Shiha Naova'yı Boğaziçi Yayınevi'nin Kasım ayında okurlara sunacağı yeni kitaplardan biri de ''Modern Japon Edebiyatının Doğuşu ve Shiga Naoya''. Boğaziçi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Çeviribilim Bölümü'nde öğretim üyesi Oğuz Baykara'nın kaleme aldığı kitap şimdiye kadar Türkçeye çevrilmemiş fakat Japonya'da son derece saygın bir isim olan Shiga Naoya'yı tanımak için eşsiz bir fırsat. Shiga Naoya, kapalı bir toplum olan Japonya'nın ticari ilişkiler yoluyla dışa açılması ve eşzamanlı yaşanan dil devrimi ve çeviri faaliyeti sayesinde Batı edebiyatıyla tanışan Japon yazarlardan biri. Naoya'nın öyküleri ülkenin yaşadığı değişime de ayna tutuyor. Sade fakat eşsiz şiirsel anlatımı ve üstün gerçekçiliğiyle kısa zamanda ün kazanan Shiga, edebiyat çevrelerince "Japon dilinin ilahı" ve "Japon öykü sanatının piri" olarak kabul ediliyor. Oğuz Baykara, hem yazarın yaşamı hem de onu inşa eden kültürel geçmiş ve modern Japon edebiyatının doğuşu hakkında doyurucu bir çalışmaya imza atıyor.