Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, İmralı'ya gidecek heyette yer alacaklar isimler konusunda, "Şayet bizim önerdiğimiz isimler kabul görmezse süreci dışarıdan destekleriz. Sürecin dışında oluruz" açıklaması ile ilgili, "Şartlı cümleler kurmak doğru bir yaklaşım değil. Şartlı cümleler ne kadar çok kurulursa o kadar yanlış yapılır onun için doğru görmüyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı için geldiği AK Parti Genel Merkezi'nin girişinde gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını cevapladı.
Bakan Bozdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mardin'de yaptığı "Kürtçe hutbe" açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine, TRT6 kanalında Kürtçe olarak dini programların, dini sohbetler yapıldığını hatırlattı.
-Kürtçe hutbe-
Bozdağ, "Şu anda vatandaşlarımızın mahalli ihtiyaçları dikkate alınarak hutbeler irad ediliyor, vaazlar, sohbetler yapılıyor ve bu noktada bir hassasiyet var" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklama çerçevesinde konuyu bir kez daha ele alıp değerlendireceklerini vurgulayan Bozdağ, "Bu noktada yaptıklarımız var; çünkü eğer cemaatin tamamı Türkçe bilmiyorsa orada görev yapan imam hatip onların dilini bilebiliyorsa, onların anlayacağı üslupla bunu anlatması doğru olandır. Şu anda durum nedir ne kadar yerde bu yapılıyor... Buna dair elimizde kesin veriler yok. Din görevlileri, şu anda mahalli ihtiyaçları dikkate alarak hutbe ve vaazları veriyorlar" diye konuştu.
-"Şartlı cümleler kurmak doğru bir yaklaşım değil"-
Bozdağ, İmralı'ya gidecek heyette kimlerin yer alacağına ilişkin bir soru üzerine Adalet Bakanlığı'nın bu konuda bir karar ortaya koymadığını hatırlattı.
Bozdağ, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, "Şayet bizim önerdiğimiz isimler kabul görmezse süreci dışardan destekleriz. Sürecin dışında oluruz" sözleriyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Böyle, 'Bizim önerdiğimiz isim kabul edilirse, edilmezse, şöyle olursa böyle olursa...' biçiminde şartlı cümleler kurmak doğru bir yaklaşım değil. Şartlı cümleler ne kadar çok kurulursa o kadar yanlış yapılır. Onun için doğru görmüyoruz. Bu konuda Adalet Bakanlığı değerlendirmesini yapacak. Kimlere izin verilecekse kararını Adalet Bakanlığı verecek."
Bozdağ, bir gazetecinin, BDP Milletvekili Sırrı Sakık'ın "Eğer PKK süreci olumsuz etkilerse biz onun da yakasına yapışırız" sözlerinin hatırlatması üzerine de "Bunu söylemekten öte eylemleriyle ve söylemleriyle ortaya koymaları lazım. Hep beraber göreceğiz" karşılığını verdi.
-Yunus bebeğin durumu-
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Hollanda'da yaşayan Azeroğlu ailesinin Yunus isimli bebeğinin "kötü muamele" gerekçesiyle ellerinden alınıp Hristiyan ve lezbiyen bir bakıcı aileye verilmesiyle ilgili gelişmeleri de değerlendirdi.
9 yıl önce 6 aylıkken yere düşürüldüğü, kötü muamele gördüğü gerekçesiyle ellerinden alınan bebeklerini geri alabilmenin hukuki mücadelesini veren aileye destek olmak için girişim başlattıklarını ifade eden Bozdağ, "Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın, zaman zaman çocukları ilgili ülkenin hukuku çerçevesinde ellerinden alınıp ya bakıcı ailelere ya da Almanya'da gençlik daireleri denilen yere başka ülkelerde de başka isimler altında devletin gözetim ve denetimin altında bakımının yapıldığı yerlere veriliyor" dedi.
-"Şimdi biz yeniden bir süreç başlatıyoruz"-
Bu durumun, uygulamada çok ciddi problemlere yol açtığını söyleyen Bozdağ, şöyle konuştu:
"Özellikle subjektif nedenlerle, çocukların alındığına dair bize gelen çok ciddi bilgiler var. Bu bilgilerin üzerine gidiyoruz. İşte dil bilmediği için, meramını anlatamadığı için alınan çocukların olduğuna dair bile bilgiler geliyor. Bütün bunları araştırıyoruz; araştırmaya özen gösteriyoruz. Sahip çıkıyoruz. Çıkmaya da devam edeceğiz."
Azeroğlu ailesinin bugün 9 yaşına gelen Yunus isimli çocuğunun durumunun da bu şekilde geliştiğini vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bu konuda ailenin bütün müraacatları olumlu cevaplanmamış. Şimdi biz yeniden bir süreç başlatıyoruz. Hem hukuki yardımda bulunmak ve ailenin çocuğunu oradan almak ve aileye teslimini sağlamak. Bu mümkün olmadığı takdirde ailenin onaylayacağı bir bakıcı aileye verilmesini temin etmek için de elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Göstermeye de devam edeceğiz."
-"İnsanlarımızın hassasiyetine saygı göstermiyorlar"-
Çocukların, elinden alınan ailenin sahip olduğu kültür ortamında yetiştirilmesinin önemine vurgu yapan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türk aileleri, eşcincel olan, lezbiyen olan veya başka tür özellik taşıyan ailelere çocuklarını vermek istemiyor. Bu konuda tavırları gayet açık, ancak onlar bizim insanlarımızın bu konudaki hassasiyetine saygı göstermiyorlar. Yargı yoluyla bu konudaki çalışmayı sürdürüyoruz. Umarız yakında Yunus'la ilgili de olumlu bir netice alırız."
Bazı ailelerin dil bilmedikleri için ilgili makamlara derdini anlatamadığını, bunun da yanlış anlaşılmalara yol açtığını ve bu yanlış anlaşılmadan dolayı çocuğun aileden alındığını yineleyen Bakan Bozdağ, şöyle dedi:
"Örneğin çocuğun bir rahatsızlığı var, bir hastalığı var. Bu hastalıkla ilgili engelli durumu olan çocukla ilgili, bunun nereden kaynaklandığını anlatamadan çocuğunu tedavi ettirmek için hastaneye götürdüğünde, çocuğa kötü muameleden konu başka bir noktaya gidiyor. Konu, tedavi sırasında kötü mualemeden başka bir noktaya gidiyor. Halbuki çocuk engelli ve aile tedavi ettirmek için yavrusuna sahip çıkıyor. Meramını anlatana kadar pek çok sıkıntı yaşıyorlar. O yüzden bu durumda birbirimizi anlama noktasında karşılıklı anlama noktasında sıkıntılarla karşı karşıyayız. Onları aşmak için de hem ilgili hükümetlerle görüşmeler yapıyoruz hem de hukuksal açıdan mücadele verilmesi konusunda gerekli çalışmalar yapılıyor."
-"Kriterler objektif olsun"-
Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın bu konuda hukuki girişimlerde bulunan Türk vatandaşlarına hukuki destek verdiğini kaydeden Bozdağ, çocukları bu şekille ellerinden alınan kaç Türk ailesi bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine, bu konuda ellerinde net veri olmadığını söyledi.
Çocukları ellerinden alınan Türk ailelerin durumunu da araştırdıklarını dile getiren Bozdağ, şunları belirtti:
"Bütün alınmalar, subjektiftir dersek o da yanlış olur. Haklı nedenlerle alınan çocuklar da var. Biz çocuklar aile yanından alınmasın demiyoruz, ama subjektif nedenlerle alınmasın. Kriterler objektif olsun ve uygulaması da objektif yapılsın. Çocuklar, çocuğun ailesinin onaylamadığı ailelere verilmesin. Çocuklar, ailelerinin mensup olduğu kültürel değerler ve hassasiyetler dikkate alınarak çocuğun yetiştirilmesi sağlansın. Bizim bu noktada dile getirdiğimiz hususlar bunlardır. Bu konularda çalışmaları geniş kapsamlı bir biçimde her ülke için yürütüyoruz."
Muhabir : Hasan Öymez
Yayıncı : Ziver Büyüktaş - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Bozdağ: Demirtaş'ın Sözleri Yanlış - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?