Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, Türk Edebiyatı Vakfı tarafından düzenlenen " Türkiye'de Çocuk Edebiyatının Gündemi" başlıklı etkinlikte konuştu.
Şirin, vakfın Sultanahmet'teki binasında gerçekleştirilen programda, çocuk edebiyatı çalışmalarına bir vefa ödevi olarak baktığını söyledi.
Kendi yazılarının "Hareket", "Türk Edebiyatı Dergisi", "Mavera" ve "Töre" gibi birçok dergide yayımlandığını aktaran Şirin, Türkiye'de çocuk edebiyatı çerçevesinde ilk yıllıkları 1987'de yayımladıklarını ifade etti.
Şirin, çocuk edebiyatının önceden ticari bir alan olmadığına işaret ederek, "Şimdi çocuk yayıncılığı çok ticari bir alan Türkiye'de. Türkçesiz, sanatsız, pedagojik ve görsel değeri olmayan, estetik ölçütlere aykırı yayınlarla bu ülkenin çocukları ne yazık ki oyalanıyor. Dönem edebiyatı, yazarlar ve eserler bağlamında incelendiği için Türk edebiyatıyla ilgili tarih büyük oranda yazılmıştır ama Türkiye'de henüz Türk çocuk edebiyatı tarihi yazılamamıştır." diye konuştu.
"Ninniler Türkçenin ilk edebiyat sütü"
Geleneksel çocuk edebiyatının bilinmediği yorumunu yapan Şirin, "Türk ninnilerinin makamı hicazdır, ritmi sofyandır ve her anne ninni söylemek gibi bir çocuk ödevi ile karşı karşıyadır. Bunun için de biyolojik anne olmak şart değil, babalar da söyleyebilir. Çünkü ninnileri Türkçenin ilk edebiyat sütü olarak değerlendirebiliriz." dedi.
Şirin, Türkiye'de modern çocuk edebiyatının ana akım çocuk edebiyatı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Ana akım çocuk edebiyatının dünyada hangi ölçütler üzerine gerçekleştiğini bilmeden çocuk edebiyatı ile ilgili bir değerlendirme yapamayız. Çocuk edebiyatı alanı kültürel bir alandır ve edebiyata ilişkindir. 'Edebiyatı kavrayış' ortaya çıkmadan çocuk edebiyatına yönelmek mümkün değildir. Başta edebiyat-çocuk edebiyatı ilişkisi olmak üzere temellendirilmesi gereken bir kültürel alandır. Bu kültürel alanın üzerinde hala çok fazla durulmuş ve çalışılmış değil."
"Türkçenin köken bilim sözlüğü hazırlanmadı"
Türkiye'de örgün eğitim sistemi yapılandırılırken geleneksel çocuk edebiyatının yok sayıldığını vurgulayan Mustafa Ruhi Şirin, "Ben de çocuk edebiyatına bir ödev ahlakı ile yıllarımı verirken kendimi hep bir öğrenci olarak düşündüm. Çocuk alanı sadece medeniyetin, kültürün zihin temelleri ile ilgili değil, aynı zamanda pedagojik değerleriyle de çok önemli ve belirleyicidir. Hiç mi pedagojimiz yok? Garabet bir pedagojimiz var tabii ama bunun kültür ve medeniyetimize ait çocuk bakışını ne kadar içerdiği dünden bugüne tartışılıyor." ifadelerini kullandı.
Şirin, çocuğa yönelik var olan medeniyet dilinin yitirildiğini anlatarak, "Türkçe hala tam olarak öğretilemiyor. İngilizce gibi melez bir dilin bile köken bilim sözlüğü var ama Türkçenin köken bilim sözlüğü hazırlanmadı. Türkçe, dünyanın görkemli dillerinden biri. 5 kıta, 67 coğrafya ve 78 dil çevresiyle ilgili bir dilden söz ediyorum. Sözlüğün hazırlanma durumunda, Türkçenin tarihi seyri içerisinde tüm kazanımları ortaya çıkacak. Bu topraklarda Türkçesiz kalamayacağımızı öğrenmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.
Son Dakika › Güncel › Bu Topraklarda Türkçesiz Kalamayacağımızı Öğrenmemiz Gerekiyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?