Bulgaristan'daki Müslümanların Çalışmaları ve Hedefleri

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci'nin AA'ya açıklaması

Müslümanlar Diyaneti 2016-2021 konferansının çalışmaları Bulgaristan'daki Müslümanların çalışmaları ve hedefleri

Sofya'da, "Müslümanlar Diyaneti 2016-2021" konferansı düzenlendi

Bulgaristan Başmüftüsü Haci:

"İslamofobiye karşı, hitap, konuşmalar ve demokratik yollarla haklarımızı savunmak suretiyle mücadele etmek niyetindeyiz"

Başmüftülük Genel Sekreteri Aptullov:

"Son 25 yılda ülkede faaliyet gösteren 3 imam hatip okulunda bin 500, Yüksek İslam Enstitüsü de 300'ü aşkın öğrenciyi mezun etti. Ülkemizde eğitilmiş bulunan bu kişiler, Müslüman topluluğundaki radikalleşme ve uç görüşlü hareketlerin önünün kesilmesinde önemli bir faktör oluşturmuştur"

SOFYA (AA) – Bulgaristan Başmüftülüğünce, başkent Sofya'da düzenlenen "Müslümanlar Diyaneti 2016-2021" konulu konferansta, 5 yıllık dönemdeki hedefler ele alındı.

Konferansta, 24 Ocak'ta düzenlenen son kurultayın ardından ülkenin yeni seçilen 20 bölge müftüsünün isimlerini açıklayan Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci, ülkenin, İslam dininin otoritesinin pekiştirileceği, çalışmalarının daha verimli hale getirileceği yeni bir döneme girdiğini anlattı.

Ülkedeki, İslam dininin dinler arası diyalogundaki rolü ve devlet kurumları ile ilişkisinden söz eden Başmüftü Haci, Müslümanların vakıf mülkleri ile yaşadıkları sorunlara da değindi.

Mustafa Aliş Haci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkedeki İslam dinini ruhani yönetiminin belirlendiği kurultayın başarılarından söz ederek, İslamofobinin etkisinin azaltılması için verilecek mücadele yöntemlerini anlattı.

Haci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef son yıllarda İslamofobinin daha büyük bir hızla cereyan ettiğini gördük. Biz İslamofobiye karşı, hitap, konuşmalar ve demokratik yollarla haklarımızı savunmak suretiyle mücadele etmek niyetindeyiz. İnşallah, umarım, gerek Bulgaristan'da, gerekse tüm dünyada bu problemler artık bitecek ve Müslümanlar kardeşçe yaşayacaklar, herkes herkesi sevecek, herkes herkese müsamaha gösterecek. Bu şekilde dünyada barış olacak, inşallah."

Başmüftülük Genel Sekreteri Ahmet Aptullov da kurumunun uluslararası ilişkilerini en yoğun olarak Türkiye ile yaşandığını belirterek, Bulgaristan'daki Müslümanların komşu olan bu ülke ile geleneksel ilişkiler içinde olduklarını açıkladı, diğer Balkan ülkelerin cemaat ve İslami kurumları ile yakın ilişkilerinin olduğunu aktardı.

"İmam hatip ve Yüksek İslam Enstitüsü mezunları radikalleşmenin önünü kesti"

Bulgaristan Müslümanları Yüksek Dini Şura Başkanı Vedat Ahmet de, nüfusu 7 milyonun altında olan ülkede resmi verilere göre bir milyona yakın Müslümanın yaşadığına vurgu yaptı. Komünizm dönemi sonrası özellikle son 25 yılda ülkede faaliyet gösteren 3 imam hatip okulunda bin 500, Yüksek İslam Enstitüsü'nün de 300'ü aşkın öğrenciyi mezun ettiğini anımsattı.

Ahmet, "Ülkemizde eğitilmiş bulunan bu kişiler, Müslüman topluluğundaki radikalleşme ve uç görüşlü hareketlerin önünün kesilmesinde önemli bir faktör oluşturmuştur. Günümüzde, gerek yurt dışında, gerekse yurt içinde yetişmiş eğitimli din adamlarımızın topluluğu gittikçe kalabalıklaşıyor." diye konuştu.

"Kadının İslam dinindeki değerine önem veriyoruz"

Vedat Ahmet ayrıca, toplumun temel yapısal hücresi olan, ailenin en büyük koruyucusu olan kadının İslam dinindeki değerine önem verdiklerini belirterek, kadınların dini eğitimine ilişkin planlardan söz etti.

İslamiyetin elindeki en güçlü silahın adı "kalem" olduğuna vurgu yapan Ahmet, Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğünün dini yayınların basımına büyük önem verdiğini ve bu yöndeki çalışmalarını sürdüreceğini bildirdi.

Vakıf mülklerinin durumu

Başmüftü Yardımcısı Murat Pingov, ülkedeki Müslümana cemaatinin kendisine ait olan vakıf mülklerine sahip çıkmaya çalıştığını ifade ederek, Bulgaristan'daki 81 mülkün devletten iadesi ile ilgili 83 dava açtığını, yapılan hukuki çalışmaların sonucunda dava sayısının 28'e inip sürdüğünü duyurdu.

Konferansa, Bulgaristan Müslüman üst düzey din adamları, Ermeni, Ortodoks ve Katolik kiliselerinin ruhani liderleri, Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe ve diğer Müslüman ülkelerin büyükelçileri de katıldı.