Burundi'deki Şiddet Olayları

ADDİS Afrika Birliği'nin Burundi'deki şiddet olaylarının soykırıma dönüşmemesi için alınması gereken acil önemleri gündemine aldığı bildirildi.

Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi Başkanı İsmail eş-Şerkavi, yayınladığı yazılı açıklamada, Burundi'deki öldürme vakalarının derhal durması gerektiğini belirterek, Barış ve Güvenlik Konseyi üyelerinin, istikrarı ve barışı yeniden tesis etmek amacıyla Afrika'nın doğusundaki ülkelere bağlı güçlerin Burundi'de konuşlandırılmasına yönelik hazırlığı gündeme taşıdığı aldığı belirtildi.

Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza, hükümetle silahlı gruplar arasında 28 Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'ndaki devlet başkanının yalnızca iki kez seçilebileceğine ilişkin maddeye rağmen geçen nisan ayında 3'üncü kez adaylığını açıklamıştı. Anayasa Mahkemesi de "2005'te atamayla göreve gelen Nkurunziza'nın 3'üncü kez aday olmasının önünde yasal bir engel bulunmadığı" yönünde karar almıştı.

Bunun üzerine muhalefet ve sivil toplum kuruluşları, kararı protesto için sokaklara dökülmüş, çıkan olaylarda çok sayıda kişi hayatını kaybetmişti. Ardından 21 Temmuz'da yapılan devlet başkanı seçiminde oyların yüzde 69'unu alan Nkurunziza 20 Ağustos'ta yemin etmişti.

12 Aralık'ta Orta Afrika ülkelerinden Burundi'de üç ordu üssüne eşgüdümlü olarak düzenlenen saldırılarda aralarında sekiz askerin de bulunduğu en az 87 kişi öldü. Aynım gün Burundi'nin başkenti Bujumbura'da 39 ceset ise sokaklara atılmış halde bulunmuştu.

Yetkililer, olayların patlak verdiği nisan ayından bu yana yaklaşık 400 kişinin öldüğünü açıklamıştı.

Burundi ve komşusu Ruanda'nın nüfusu birbirine rakip iki etnik gruptan oluşuyor. Ülkedeki benzer demografik yapı, zaman zaman Hutular ve Tutsiler arasında soykırıma varan kanlı çatışmalarla sonuçlandı. Burundi 1972'de 80 bin ila 200 bin kişinin öldürüldüğü bir katliama sahne olurken, 1994'te Tutsiler'i hedef alan soykırımda 800 bini aşkın sivil öldürüldü.