Sergi, insanoğlunun hem yapıcı hem yıkıcı özelliklerini göz önünde bulundurarak, inşa ettiği şehirleri, kurduğu kültürel ağları temel alarak, "insan, şehir, kültür" bağlamında kavramsal bir irdelemeyi amaçlamaktadır.
"İnsan, Şehir, Kültür" Üzerine
İnsan, kültür ve şehir, birbirini tamamlayan kavramlardır. Öyle ki; birey, toplum, şehir ve kültür arasında doğal bir döngü vardır. Bireylerin ya da bir yerleşimde yaşamış tüm medeniyetlerin sosyolojik, psikolojik, politik ve ekonomik özellikleri doğrultusunda gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerin dönemin mimarisini, sanatını, yaşam tarzını yansıtması önemlidir.
İnsanoğlu varolduğu günden bu yana, tek başına yaşamak yerine, bir grubun ya da toplumun içinde yaşama ihtiyacı hissetmiş, bunun sonucunda kültürü oluşturmuş ve bu kültürün de iletişim yoluyla kendisinden sonra gelmekte olan kuşaklara aktarılmasında önemli rol üstlenmiştir. Sevgi, kıskançlık, nefret, öfke gibi olumlu ya da olumsuz tüm duygularını topluma bir şekilde yansıtan bireyler, her hangi bir durum karşısında birbirlerini etkiler ya da yönlendirir. Bireyin gerçekleştirdiği tüm eylemler, Sanatçı Bülent Çınar'ın heykellerinde olduğu gibi, kişinin içinde bulunduğu duygu durumlarını, düşünce biçimlerini, bakış açılarını gösterirken, aynı zamanda içinde bulunduğu sosyal çevreye de ne türlü etki ettiğinin de bir göstergesidir. Çınar'ın heykelleri zaman zaman yapıcı, zaman zaman yıkıcı etkisiyle doğaya hükmetmeye kalkan insanoğlunun bir zuhuretidir.
Şehir, sosyal bir olgu olarak, insanların bir araya gelerek inşa ettikleri, sürekli yaşayan ve işleyen dokusu ile sürekliliğin olduğu, bireylerin karşılıklı etkileşimlerinin yaşandığı, idealinde gelişim olarak insanlığın ulaştığı en üst seviye olarak nitelendirilmiştir. Zenginleşmiş sanatın ortaya çıktığı, bir başka deyişle uygarlığın oluştuğu bir yerleşme olarak tanımlanır. Sanatçı Murat Germen'in fotoğraf yoluyla oluşturduğu şehir ve mekan imajları, her bir yapıya yeni işlevsel kimlikler de yüklerken, insanoğlunun varlığıyla şekillenen doğanın ya da inşa edilen şehirlerin geçmişten geleceğe uzanan süreçlerinin bir kesitidir. İnsana, şehirlere, mekanlara dair an'lara dokunan işlerinde Germen, zaman ve mekan çerçevesinde, sosyolojik ve kültürel izlerin peşini sürer.
Sürekli değişime ve yeniliğe açık olan şehir yapısı, insanların aynı mekanı paylaşarak oluşturduğu ortak tarih, ortak kültür, ortak sanatla meydana çıkan maddi ve manevi kültürel mirasın buluştuğu bir kesişim noktasıdır. Tarihsel süreç içinde, üst üste biriken kültür katmanlarının birikmesiyle kent dokusu oluşur, bilinç, aidiyet, ortak tarih kavramları gelişir. Sanatçı Halil Akdeniz'in kullandığı imgelerin Anadolu Uygarlıkları'na kadar uzanan tarihsel bir yolculuk içinde farklı medeniyetlerin kültürlerine ve arkeolojisine yaptığı göndermeler sanatçının tuvali yüzeyinde buluşur. Akdeniz, kendine özgü tuval yüzeyinde renk, doku ve strüktür kurgusu ve tuvaline eklemlenen yeni malzemelerle evrensel anlamda kültür, tarih, güç, otorite, barış gibi kavramlara yönelik çağrışımlara zemin hazırlar.
İzleyiciler "İnsan, Şehir, Kültür" sergisi kapsamında sanatçılar Halil Akdeniz, Murat Germen ve Bülent Çınar'ın kendilerine özgü üsluplarıyla oluşturdukları çalışmaları ile, birbirinden bağımsız sayılamayacak olan "insan, şehir, kültür" kavramlarını yeniden değerlendirme imkanı bulacaklar.
Son Dakika › Güncel › Caddebostan Kültür Merkezi Sanat Galerisi, Organizasyon: Mine Gülener - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?