CHP Genel Başkan Yardımcısı Günaydın: Twıtter'a Karşı Çıkan Matbaaya Karşı Çıkan Zihniyetle Aynı

- CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, sosyal medyada paylaşılan Taksim Gezi Parkı protestosunu "Twitter belası diye bir şey var" diyerek eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi. Günaydın, "Bu zihniyet, matbaaya karşı çıkan anlayışla aynı" dedi.

Partisinin düzenlediği ilçe çalışmaları için Bursa'da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, il binasında yapılan toplantıda Taksim Gezi Parkı'nda yaşanan olayları ve hükümetin tutumunu değerlendirdi. Her kentte farklı şehirlerden 10 milletvekilinin halkla bir araya geldiğini söyleyen Günaydın, hükümetin basın üzerinde uyguladığı baskı nedeniyle CHP haberlerinin yapılamadığını öne sürdü. Gezi Parkı'ndan başlayan ve 50 ile yayılan eylemlerin 4 gün boyunca ana akım medya tarafından görülmediğini belirten Günaydın, sosyal medyada ve meydanlarda oluşan tepkinin ardından, yayınların başladığını kaydetti.

'TWITTER'I BAŞBELASI GÖRÜYOR'

Olayların sansürlenerek gösterildiğini dile getiren Günaydın, "Bu Cumhuriyet Halk Partisi'nin çalışma yapmasını, halkla bir araya gelmesini engelleyecek bir tutum değil. Biz vatandaşla yüz yüze gelerek bu sansürü kırmak ve anlatmak kararlılığındayız. Yaşadığımız günler Türkiye açısından son derece önemli ve kırılgan günlerdir. Başbakan'ın 'Twitter belası' diye tanımladığı şey, sansürleyemediği sosyal medyaya duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Kendisini güncelleyemeyen, torunlarının bile oynamaya başladığı 'twitter'dan haberi olmayan siyasetçi profili, 'twitter'ı bir bela olarak görüyor. Bu matbaaya karşı çıkan anlayıştan hiç de farklı değil. İnsanların özgürlüklerini kısıtlayan, 10 yıldır dayatmacı bir dil kullanan, insanları ötekileştiren, kamplara bölen, kent yönetimde ve merkezi yönetimde katılımcılığı hiçe sayan, yurttaşa 'yeter artık' dedirtip alanlara döktüren anlayış hiç olmazsa şimdi sağduyulu olup, insanları sükunete çağırmak yerine, toplumu bir kez daha kamplara bölmekte bir sakınca görmüyor" diye konuştu.

'BAŞBAKAN'IN RUH HALİ ÜLKEYİ YÖNETEBİLECEK DURUMDA DEĞİL'

Olayların bu noktaya gelmesiyle ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı suçlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Günaydın, Erdoğan'ın, 'Yürü de yürüyelim Taksim'i ezelim' sloganına sesini çıkartmamasını ve 'Yüzde 50'yi evde zor tutuyoruz' sözlerini eleştirdi.

Başbakan'ın, partisinden bazı siyasilerin ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaptığı sağduyu çağrısını dahi hiçe saydığını ifade eden Günaydın, "Ben orda AVM yapacağım, hatta AKM'yi de yıkacağın diyen Başbakan'ın ruh hali artık ülkeyi yönetebilecek durumda olmaktan çıktı. Ben Başbakan'a dinlenmesini tavsiye ediyorum. Kendisinin ruh halini düzeltecek etkinlikler içinde bulunmasını isterim. Türkiye'yi gererek, kamplara bölerek bu memlekette iç barışı sağlamanın olanağı kalmadı ve yok" diye konuştu.

Türkiye'nin kritik günlere girdiğine dikkat çeken Günaydın şunları söyledi:

"Cumhuriyet Halk Partisi özgür bir toplumsal direnişin Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından son derece olumlu olduğunun altını çiziyor ancak hiçbir noktada şiddeti destekleyen bir tutum söz konusu değildi. Kimsenin kamu malına zarar verme özgürlüğü yoktur. Anayasa'da bulunan temel hak ve özgürlüklerini kullanmaya yönelik vatandaşa getirilen her türlü kısıtlamanın karşısında duracağız."

'BU, TOPLUMSAL MUHALEFET'

Başbakan'ın olaylarla ilgili ana muhalefet partisi CHP'ye yönelik eleştirilerini de değerlendiren Gökhan Günaydın sözlerini şunları kaydetti:

"Başbakan'ın kimi sorumlu tutuğu konusunda kafası karışık. Başbakan bazen sosyal medyayı, bazen Cumhuriyet Halk Partisi'ni sorumlu tutuyor. Bazen Erasmus ile Türkiye'ye gelen öğrencileri tutuklatarak yabancı ajanların varlığından söz ediyor. Bilgi Üniversitesi'nin araştırmasına göre dışarıdaki gençlerin yüzde 65'i, 30 yaşın altında, yüzde 54'ü yaşamlarında ilk kez toplumsal olaya katılıyorlar, yüzde 70'i de hiçbir siyasal partiye yakınlık duymuyor. Sokağı bilmeyenlerin bu sözü söylemesi son derece doğal. Dışarda bütün sol gruplar, kendilerine anti kapitalist Müslümanlar diyen gruplar var. Sağ çizgiye yakın olan ama dayatmacı anlayışa karşı çıkan vatandaşlar var. Gençler, kadınlar, yaşlılar var. Hepsinin siyasi yelpazedeki yeri çok farklı. Cumhuriyet Halk Partisi de dahil olmak üzere hiçbir grubun hiçbir siyasal partinin tek başına bu olayları yönlendirme ya da durdurma gücü yoktur. Bu bir toplumsal muhalefettir. Başbakan'ın kızgınlığının nedenini Cumhuriyet Halk Partisi'nin 1 Haziran'da Gezi Parkı'na destek olması."

SÇ,FK - Bursa