CHP İstanbul 35. Olağan Kongresi'ne Doğru

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, kongrede aday olmayacağını belirtti.

Karayalçın, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, 26-27 Aralık'ta Bostancı Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilecek CHP İstanbul 35. Olağan İl Kongresi'nin hazırlık çalışmalarını, delegelerin oyuna sunulacak "İstanbul 2019", "Kentsel Dönüşüm" ve "Yeni Bir Örgütlenme Modeli" başlıklı raporları paylaştı.

Bir yıl yaptığı il başkanlığı görevini kongrede seçilecek kişiye bırakacağını ifade eden Karayalçın, 600'ü seçilmiş 35 doğal delegesi olan kongrede il başkanının yanında 40 kişilik yönetim ve 9 kişilik disiplin kurulu ile 176 kurultay delegesinin de seçileceğini anlattı.

Karayalçın, İstanbul'da 7 Haziran seçimlerinde 2 milyon 439 bin oy aldıklarını, 1 Kasım'da ise oylarını yaklaşık 300 bin artırmalarına rağmen seçim sistemindeki aksaklık nedeniyle milletvekili sayının ise değişmediğini söyledi.

Birinci günü "İstanbul 2019", "Kentsel Dönüşüm" ve "Yeni Bir Örgütlenme Modeli" başlıklı raporları, il yönetimi olarak kongreye sunacaklarını aktaran Karayalçın, il yönetimini 2019 seçimlerine hazırlamak amacıyla yapılan İstanbul 2019 raporunda kentte nasıl bir yönetim öngörüldüğü, sorunların nasıl aşılabileceğine ilişkin görüşlerin yer aldığını kaydetti.

Karayalçın, "Kentte yaşayan 15 milyon insanı İstanbul hemşehrisi yapmaktan söz ediyoruz. Kentte yaşayan insanlar kentin hemşehrisi haline gelirlerse, toplumsal altyapı da güçlenir" diye konuştu.

İkinci raporun ise sosyal demokrat belediyecilik ve kentsel dönüşümü kapsadığını dile getiren Karayalçın, İstanbul'da konutların en az yüzde 25'inin, yani 1-1,5 milyonunun kentsel dönüşüme tabi tutulmasının gerekli olduğunun belirtildiğini, bunların yenilenmesinin yalnızca ekonomi açısından değil, toplumsal yapı ve doku açısından da önem taşıdığını vurguladı.

Hükümetin kentsel dönüşüm politikalarını eleştiren Karayalçın, üçüncü raporun ise partinin İstanbul'da yeniden yapılanması kapsamında hazırlandığını, toplum kesimleriyle birlikte yatay bir örgütlenme modelini önerdiklerini kaydetti.

"Görev talebim yok"

Toplantıda basın mensuplarının "Neden başkanlığı bırakıyorsunuz?" sorusu üzerine Karayalçın, bir yıllık süreçte 2 genel, 3'ü de parti içi seçim yaptıklarını, parti genel başkanlığı yürütmüş bir siyasetçi olmasına rağmen hayatında bir yıl içinde 5 kez hiç seçim yaşamadığı söyledi.

Murat Karayalçın, "Yoruldum gibi bir gerekçeyle il başkanlığını bırakıyor değilim. Çok büyük coşku ve enerjiyle görevimi yaptım. Bu bir görevdi. Görevlendirilmiştim. Görevimi tamamladım. Çok sayıda arkadaşımız il bakanlığı için adaylığını açıklamakta. Görevimi sürdürmem için herhangi bir neden bulunmamakta. Bu nedenle il başkanlığı için adaylığımı koymuyorum" dedi.

Kurultay yapılacağı hatırlatılarak, bundan sonraki süreçte partide görev alıp almayacağına ilişkin sorusuyu ise Karayalçın, "Bir görev talebim yok. Zaten buraya gelirken de bir talepte bulunmamıştım. Ankara'dan milletvekili olmak, milletvekili seçimleri için ön seçime katılmak arzusundaydım. Sayın Genel Başkanımız böyle bir görevlendirmede bulundu. Ben de onun gereğini yerine getirdim. Bundan sonrası için de böyle bir talebim yok. Yine bir görev çıkarsa görev verilirse, yapacağımı düşündüğüm bir görev olursa gereğini yerine getiririm" diye yanıtladı.

Parti meclisinin yapısını, işleyişini yakından gözleme olanağını bulduğunu ifade eden Karayalçın, "Mevcut yapının etken ve işlevsel olmadığı kanısındayım. Bu yapı değiştirilmelidir. Parti meclisinin nasıl olması gerektiğine ilişkin önerilerim var. Parti meclisinin meclis tipi örgütlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Meclis tipi örgütlenme, komisyonlar ve genel kurul şeklinde çalışma demektir. Böyle bir çalışmanın hem gençlerimizin yetiştirilmesi, hem kadın siyasetçilerin önemli görevler üstlenebilmeleri, hem de parti meclisinin etkenliği için gereklidir. Bunları önermiş birisiyim. Eğer bununla ilgili bir çalışma ortamı olmazsa benim parti meclisine, yani eleştirdiğim, eksik ve işlevsel olmadığını düşündüğüm yapıya aday olmamın bir gereğinin olmayacağını düşünüyorum" diye konuştu.