CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Ankara'nın şebeke suyu hakkındaki tartışmalara ilişkin, İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya "Temel görevi olduğu halde kent sakinlerine sağlıklı içme ve kullanma suyu sağlayamayan yetkililer hakkında idari ve adli soruşturma açılacak mıdır?" diye sordu.
CHP Ankara Milletvekili Nazlıaka İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi.
Ankara'nın 20 yıldır iyi yönetilmediğini belirten Nazlıaka, Ankara'da su ve ulaşım başta olmak üzere en temel belediye hizmetlerinin verilemez hale geldiğini savundu. Ankara'nın yıllardır tartışma konusu olan şebeke suyunun insan ve toplum sağlığını tehdit edecek boyuta ulaştığının altını çizen Nazlıaka, "Ağustos ayı içerisinde Ankara'da yaşayan vatandaşlarımızdan musluk sularının koktuğu ve bulanık aktığı yönünde hemen hemen her semtten yoğun şikayetler gelmektedir. Ankara Tabip Odası'nın yapmış olduğu açıklamaya göre; 2014 Ağustos ayı içerisinde tanı konulan gastroenterit vakalarının sayısı bir önceki yılın aynı dönemine 2 katın üzerinde artmıştır. Oda açıklamasında, Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü'nden içme ve kullanma sularının mikrobiyolojik, fiziksel ve kimyasal analiz sonuçlarını istediğini ancak bu verilerim gönderilmediğini belirtmiştir" ifadelerine yer verdi.
-"TARLA SULAMAK İÇİN BİLE UYGUN OLMAYAN SU İÇİRİLİYOR"-
Ankara'da artan ishal vakalarıyla birlikte özellikle çocuk ve yaşlılarda ölümle sonuçlanabilen dizanteri vakalarının görülmesinden endişe edildiğini kaydeden Nazlıaka, Ankara'nın şebeke suyunda 8 Ağustos 2013 tarihinde 24,0 (İvedik Arıtma) olan sülfat oranının, 7 Haziran 2014'te yaklaşık 5,5 kat artarak 131'e (İvedik Arıtma) çıktığını belirtti. Bu oranların Ankara suyundaki tehlikeyi gözler önüne seren en önemli gösterge olduğunu kaydeden Nazlıaka, "Ankara Büyükşehir Belediyesi sayfasında yer alan bu verilerin güvenilir olmadığı dikkate alındığında oranın daha da yüksek olduğu düşünülmektedir. Kızılırmak Nehri'nin, bin 150 kilometrelik güzergâhı tarımsal ilaçlarla etkileşim içindedir. Sayısız yerleşim alanın kanalizasyonu, fabrikanın sanayi atığı Kızılırmak'a akmaktadır. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun, DSİ Genel Müdürü olduğu dönemde hazırlanan "Kızılırmak suyunun 2. sınıf su olduğu ve içme suyu olarak kullanılamayacağı' yönündeki rapor bilinmektedir. Yine 2008 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Saraç Köyü Muhtarı İlyas Özkan'ın, köyün yakınlarına yapılacak Kızılırmak suyunun kullanılacağı hidroelektrik santralden tarımsal sulama için su kullanımı için başvuru yapması üzerine DSİ 19. Bölge Müdürlüğü bir rapor hazırlamıştır. DSİ 19. Bölge Müdürü Erol Şenöz'ün hazırladığı raporda yörede Kızılırmak suyunun kaliteli olmadığı belirtilmiş, bu nedenle Muhtar Özkan'ın tarla sulama istemi suyun elverişli olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir" ifadelerine yer verdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, tarla sulamak için dahi uygun olmayan Kızılırmak suyunu Ankaralılara içirdiğini belirten Nazlıaka Ala'nın şu sorulara yanıt vermesini istedi:
"Ankara'nın şebeke suyunda görülen koku, tat ve renk değişikliğinin nedeni nedir? Ankara'ya Kızılırmak suyu mu verilmektedir?
DSİ tarafından tarla dahi sulamaya uygun olmadığı belirtilen bu suyun içilmesi hangi hastalıklara yol açacaktır? Bu suyun tüketilmesi kanser vakalarını artırmayacak mıdır?
Temel görevi olduğu halde kent sakinlerine sağlıklı içme ve kullanma suyu sağlayamayan yetkililer hakkında idari ve adli soruşturma açılacak mıdır?
Çocuk yaşlı demeden halk sağlığa uygun olmayan su verilmesi insanlık suçu değil midir? Bu duruma daha ne kadar seyirci kalınacaktır?"
Son Dakika › Güncel › CHP'li Nazlıaka: Sağlıklı İçme ve Sağlayamayan Yetkililer Hakkında İdari ve Adli Soruşturma... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?