Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu Başkanı Deniz Ülke Arıboğan, " PKK'yı denklemden çıkardığınızda Türkler ile Kürtler arasında sorun kalmaz" dedi.
Arıboğan ile grup üyelerinden Yücel Sayman, Hülya Koçyiğit ve Mustafa Armağan, Erenler ilçesindeki bir otelde sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle bir araya geldi.
Arıboğan, burada yaptığı konuşmada, terör nedeniyle binlerce insanın öldüğünü ve bölgeler arasında psikolojik kopuş olduğunu söyledi.
Şiddetin her yana ulaştığını, giderek toplumun dili haline geldiğini savunan Arıboğan, tartışmalara rağmen tüm siyasi partilerin barışa hasret olduğunu kaydetti.
"Bugün silahların sustuğu üçüncü ayı devirdik" diyen Arıboğan, "Kazaların dışında kurşun atılmadı ama yetmez. Barış, adalet üzerinde kurulur. Gittiğimiz toplantılarda sesi çıkmayan insanları dinlemek bizi çok mutlu ediyor. Yani olay sadece savaş üzerinde gitmiyor. İnsanı özne haline getirip barışı tesis etmek gerekir. Hepimiz için adalet ve hepimiz için barış isteyeceğiz" ifadesini kullandı.
Arıboğan, terörün siyasi bir amacı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"30 yıldır PKK, Türkiye'ye karşı kullanılan bir araçtır. 30 yıl öncesinin Türkiyesi ile bugünkü arasında gelinen önemli noktalar var. O insanları dağa çıkaran düşünceler, tartışılan bir durum. Bunun için dağa çıkmaya gerek yok, zaten tartışma ortamı var. PKK'nın şu anda dağda durmasının hiçbir meşru zemini kalmadı. Artık tüm konular meşru zeminde tartışılabiliyor.
Örgütün üçte ikisi yabancı. Onlar da ülkelerindeki problemler nedeniyle örgütten ayrılıyor. O yüzden sınır dışına çekilme var. PKK'yı denklemden çıkardığınızda Türkler ile Kürtler arasında sorun kalmaz. Bu iki unsur bir araya geldiğinde güçlü hale gelmiştir ülke. İnsanların birbirini öldürmesi için neden yok. Bunun için masada oturup konuşmamız lazım."
-"Çözümün anahtarı empatide"-
Gazeteci-yazar Mustafa Armağan ise çözüm sürecinde empatinin önemli olduğunu dile getirerek, herkesin birbirini iyi anlaması gerektiğini anlattı.
"Çözümün anahtarı empatide" diyen Armağan, Kürtlerin ve Türklerin kendilerini birbirlerinin yerine koyması gerektiğini söyledi.
Armağan, Türk toplumunun temelinde sevgi ve hoşgörü gibi değerlerin yer aldığına işaret ederek, şunları belirtti:
"İnsanlarımızın özünde hoşgörü ve kardeşlik duygusu kaybolmadı. Mevlana'dan örnekler veriyoruz ama 40 bin insan 30 yılda hayatını kaybetti. Toplumdaki kardeşilik değerine inanmakla pratikte de bunu gerçekleştirmemiz lazım. Osmanlı tarihinde bunun pek çok örneği var.
Geçmişi bir şekilde yargılıyoruz ama bir gün birileri de bizi yargılayacak. Gelecek kuşaklar bize karşı yargıda bulunacak. Bu barışın neden daha erken tesis edilmediği için bize hesap soracak. Bu nedenle bunu fırsat görüp gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz."
-"Savaşta en fazla kadınlar yara aldı"-
Koçyiğit ise terörden en fazla kadınların acı çektiğini dile getirerek, toplumda sadece erkeklerin barışı istemesi halinde başarılı olunamayacağını aktardı.
"Amaç, toplumun erkek ve kadınlarının barışı istediğini dillendirmesidir" diyen Koçyiğit, "Aksi taktirde kalıcı barış olmaz. Barış hepimizin idealiyse kadınlar bunu talep etmelidir" şeklinde konuştu.
Kadınların çözüm sürecinde etkin rol alması gerektiğini vurgulayan Koçyiğit,
"Kadınlar, şiddet diline karşı birleştirici ve şefkatli olduğunu hep beraber gösterebilir. Savaşta en fazla kadınlar yara aldı. Kadınlar bu savaşta daha fazla acı çekti. Bu yüzden bunu başarmalıyız" dedi. - SAKARYA
Son Dakika › Güncel › Çözüm Süreci - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?