Cumhurbaşkanlığının, Sosyal Medya Serüveni

Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Üyesi, Cumhurbaşkanlığı İnternet Yayın Müdürü M. Mücahit Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanlığının sosyal medyada yer almasına ilişkin, "Biz hem üstümüzdeki yöneticiler, hem de sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere vizyon sahibi bir ekiple çalışmanın faydalarını gördük. Elbette zorlukları var. Sadece klasik bürokratik anlayışla yapılmaması gereken, yapılamayacak bir iş" dedi.

Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen, "Medya ve Mahremiyetin Sınırları Ulusal Sempozyumu" için kente gelen Küçükyılmaz, üniversite televizyonunda "Gündem Özel" programına konuk oldu.

Öğretim görevlisi Tahsin Kaya'nın sorularını yanıtlayan Küçükyılmaz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sosyal medyada yer almasına ilişkin, bunun kamudaki yöneticinin vizyonuyla ilgili olduğunu belirterek, o ikna olmak istemiyorsa bunun başarılamayacağını ifade etti.

Kendisinin de klasik medya eğitimi aldığını anlatan Küçükyılmaz, şunları kaydetti:

"Bizim eğitim aldığımız dönemde pek çok sosyal medya mecrası yoktu. Twitter 2006'da çıktı, etkili biçimde 2008'den bu yana gündemimizde olan bir şey. Facebook biraz daha önce, 2004'te. Fakat bir iletişimci olarak, trendleri, süreçleri takip ediyorsunuz, bunları zaman içerisinde siz de öğreniyorsunuz. Ben ilk, sayın cumhurbaşkanımızla çalışmaya başladığımızda, benden istediği şey, bir internet sitesi kurmamız ve onun güncel, dinamik bir haber sitesi gibi yayın yapmasıydı. Bunun arkasından bir çalışma hazırlayıp kendisine sunduk. Temel nitelikleri ne olmalıdır bir web sitesinin, nelere yer vermeliyiz. Mesela 'Çankaya Köşkü'nü halka açmak' diye bir beklenti vardı. Bunu, 'sanal alemde gerçekleştirebiliriz' diye düşündük."

Balık göz objektiflerle, Çankaya Köşkü'nün içerisindeki önemli mekanların fotoğraflarını çekip, 'onu sanal' tur şeklinde web sitesinden yayınladıklarını belirten Küçükyılmaz, "Birincisi, modern anlamda web sitesinin görsel olması, ikincisi güncel olması, sürekli güncellenmesi, üçüncüsü interaktif olması yani vatandaşlarla, okurla, izleyiciyle sürekli etkileşim halinde olması. Bunları cumhurbaşkanımız beğendiler. Arkasından böyle yenilikçi bir web sitesinin kamuda da örnek olacağını, kamunun şeffaflaşmasına, devletle vatandaş arasındaki  ilişkilerin sağlıklı olmasına, aradaki bürokratik perdelerin kısmen kaldırılabilmesine vesile olacağını da gördük" diye konuştu.

"Dinamik bir ekibimiz var"

Cumhurbaşkanının, twitter, facebook, instagram gibi sosyal medyaya girmesinde Kurumsal İletişim Başkanı Kemal İlter'in çok emekleri olduğunu anlatan Küçükyılmaz, şöyle devam etti:

"Biz hem üstümüzdeki yöneticiler olarak hem de sayın cumhurbaşkanımız olmak üzere vizyon sahibi bir ekiple çalışmanın faydalarını gördük. Zorluklara gelince, elbette çok riskli bir iş. Sadece klasik, bürokratik anlayışla yapılmaması gereken, yapılamayacak bir iş. Yani sabah dokuz, akşam altı mesaisi değil bu iş. Ekibimiz akşam geç saatlere kadar mesaideler. Mail gruplarından, mesaj gruplarından sürekli olarak haberleşiyoruz. Belli sorunlar, tashihler ortaya çıkıyor. Uygun fotoğraf seçimi, nerede, hangi videoyu kullanacağımız tek tek tartışılıyor. Ayrıca insanlardan gelen sorular var. Onların ilgili birimlere yönlendirilmesi, aktarılması; bütün bunlar 7/24 mesai gerektiren şeyler. Dolayısıyla biz de turnike mantığı yani kapıda kart basıp içeriye girme mantığı yoktur. O açıdan da kamuya belli ölçüde iyi örnek olduğumuzu düşünüyorum. Dinamik bir ekibimiz var. Bu ekibimizdeki arkadaşlar, geceleri dahi evlerinde mesai yapıyorlar."

Genç iletişimcilerde estetik beğeni duygusunun gelişiminin önemli olduğuna değinen Küçükyılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanımız gençliğinde, Milli Türk Talebe Birliği'nde Fotoğraf Bölümü Yöneticiliği yapmış. Fotoğraftan hakikaten çok iyi anlıyor. Simetrik bir bakışı var. Bize vizyon çiziyor, yönlendirmede bulunuyor" şeklinde konuştu.

Fotoğraf paylaşım ortamlarının, insanların fotoğrafik bakış ve estetik beğeni noktasında ciddi ilerleme kazanmalarını sağladığının altını çizen Küçükyılmaz, "Herhangi bir instagram kullanıcısının fotoğraflarına bakınca, ilk fotoğrafları ile son fotoğrafları arasındaki farkı görürsünüz" ifadelerini kullandı.

"AA'nın bir sosyal medya politikası oluşturuldu"

Anadolu Ajansı'nda son iki yıldır ciddi bir dönüşüm yaşandığının altını çizen Küçükyılmaz, şöyle konuştu:

"Ajansın, dünyaya bakışında değişikler var. Yani ölçek büyüttü ajans. Türkiye ölçeğini aşıp, bütün dünyayı bir haber pazarı olarak görüyor şu anda. Bu çok önemli bir şey. Vizyonunuz büyüdüğü zaman arkasından kurumsal büyüme, personelin büyümesi ve sonuç olarak da gelişme gelir. Bu arada, AA'nın bir sosyal medya politikası oluşturuldu. Çünkü sosyal medya, yeni bir mecra olduğu için orada etik kurallar, hukuk taze. Nasıl şekilleneceği, nasıl oluşacağı netleşmiş değil. Baştan kendinize o yönde net bir politika, kodlar manzumesi oluşturursanız eğer, önünüzü daha net görerek, hareket edebiliyorsunuz. Bu süre içerisinde AA, bunu yaptı."

Ajansta teknolojik altyapının tamamen güncellendiğini, dönüştürüldüğünü belirten Küçükyılmaz, "AA, mesela Mısır'daki darbe sırasında canlı yayın yaptı sürekli, Tahrir ve Rabiatul Adeviyye meydanlarından. Aynı şekilde, haziran ayında Londra'daki "Occupy London" protestolarını canlı yayınladı. Dünyada tek kuruluştu oradan canlı yayın yapan. Ayrıca sosyal medyayı sürekli takip eden, sosyal medya üzerindeki haber değeri taşıyan görüntüleri, metinleri inceleyen bir ekibimiz var AA'da. Tabii sosyal medyayı bir haber kaynağı olarak göz önünde bulundurmakla beraber, her şey hızdan ibaret değil, öncelikle güvenilirliği ve doğru haberciliği dikkate alıyoruz" diye konuştu.

Klasik medyadaki mekanizmaların yani etik, hukuk mekanizmalarının belli bir güvenilirlik sağladığına dikkati çeken Küçükyılmaz, sosyal medyada etik ve hukuk kuralları henüz tam anlamıyla yerleşmediği için çok daha dikkatli olunması gerektiğini de vurguladı. - Erzurum