Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, anayasa reformunun vaktinde yapılamamış olmasının, son dönemde yaşanan tartışmaların önemli bir sebebi olabileceğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, JW Marriott Otel'de düzenlenen 6. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, yasamanın demokrasilerde ortak aklın hayata geçirilmesi olduğunu belirterek, "Bugünkü büyük restorasyon sürecinde belki de en vazgeçilmez, en temel arayış işte burada düğümleniyor. O da yeni bir anayasa ihtiyacı" diye konuştu.
Davutoğlu, 12 Eylül şartlarında ortaya çıktığını ve Soğuk Savaş korkularını ve dürtülerini bünyesinde barındırdığını söylediği mevcut anayasanın küreselleşmenin getirdiği evrensel değerler bağlamında ihtiyaçları karşılayamadığını kaydetti. Davutoğlu, "Belki de son dönemde yaşadığımız tartışmaların önemli bir sebebi anayasa reformunun vaktinde yapılamamış olmasındandır" ifadesini kullandı.
Davutoğlu şöyle devam etti:
" Türkiye'de demokratik süreçler işledikçe, Türkiye'de kendi milli iradesinden ve testinden geçmiş iktidarlar bu demokratik süreçler içinde politikalar belirledikçe yurt dışındaki büyükelçilerimizin başları daha dik olacaktır. Bazen, özellikle şimdi demokratik süreçlerde sıkıntı yaşayan ülkelerin dışişleri bakanlarını gördüğümde gerçekten üzüntü duyuyorum, hüzün duyuyorum. Başları dik olamıyor."
Ekonomisi güçlü olmayan devletlerin onurlarını korumakta zorluk yaşayacağını dile getiren Davutoğlu, ekonomik alanda son 10 yılda yaşanan gelişmeler hakkında da bilgi verdi.
2002'de Türkiye nüfusun yüzde 5'inin günlük bir dolar, yüzde 3-4'ünün ise günlük 2 dolar gelire sahip olduğunu hatırlatan Davutoğlu, 2012'de geliri günlük 2 doların altında kimse kalmadığını ifade etti. Günlük 4 dolar gelirin kritik eşik olduğunu belirten Davutoğlu, "2002 yılında günde 4 doların altında geliri olan Türklerin oranı yüzde 30'du. Bugün bu oran yüzde 2,3'e düştü" dedi. Davutoğlu, gelir paylaşımı konusunda Türkiye'nin uluslararası standartların üzerine çıktığını vurgulayarak, Türkiye'nin IMF ile borç ilişkisini bitirdiğini anımsattı.
Bakan Davutoğlu şöyle devam etti:
"Biz IMF'ye vermeye taahhüt ettiğimiz 5 milyar dolar için, katkı için biz oraya heyetler gönderiyoruz. Nasıl kullanılacağına ve oradaki yönetim kurulunda ne kararlar alınacağına biz müdahil oluyoruz. Etkin diplomasinin ardındaki ekonomik temel göz ardı edilmemeli ve bu kazanımlar hiçbir gerekçe ile kaybedilmemeli. Bu kazanımlardan fedakarlık, feragat edinilmesi düşünülmemeli. Küçük ihtilaflar sebebiyle elde edilen bu büyük kazanımlar, bu büyük ekonomik bağımsızlık riske edilmemeli."
- "Hiçbir diaspora bizim için tehdit veya düşman diaspora değildir"
Dünyaya açılan ve ufku geniş olan hiçbir ülkenin antidemokratik olamayacağına işaret eden Davutoğlu, "korkmadan kendisini ve insanlarını dünyaya açan hiçbir yapı tekrar tarihin geriye akması şeklinde bir akışla otoriter nitelikli yapılara dönüşemez" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin duruşunun temel ilkesinin insan onurunu öne çıkarması olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Türkiye'nin dış politikasında insanlık onurunun dışına çıkan veya insan onuruyla çatışan herhangi bir adım, herhangi bir inisiyatif olmamıştır" şeklinde konuştu.
Davutoğlu şunları söyledi:
"İnsanımıza güveneceğiz, ülkemiz insanının hiçbirini içeride ve dışarıda tehdit olarak tanımlamayacağız. Hiçbir diasporayı içeride ve dışarda tehdit olarak görmeyeceğiz. Geçen sene sözde soykırım iddialarıyla yaptığım konuşmaya tekrar atıfta bulunuyorum: Hiçbir diaspora bizim için tehdit veya düşman diaspora değildir. Büyükelçiliklerimiz herkese açık. Gönlümüz herkese açık yeter ki insan onuru ortak paydasında hep beraber geleceği inşa edecek çabalar içinde olalım."
- "Kimse KKTC'ye ve Kıbrıs Türklerine parya muamelesi yapamaz"
Türkiye'de olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) de kişi başına düşen gelirin 15-16 dolar civarına çıktığını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İnşallah nisan ayında Anadolu'yu bu kez su borusuyla Kıbrıs'a ebediyen bağlayacağız. Mesele Kıbrıs konusunda nutuk atmak, hamasi şeyler söylemek değildir. Mesele; Kıbrıs konusunda dünyada haklılığımızı gösteren etkin bir diplomasi yürütmek ve KKTC'yi sahip olduğu ekonomik imkanlar ve doğal kaynaklarla öylesine bezemek ki kimse KKTC'ye ve Kıbrıs Türklerine parya muamelesi yapamaz."
- Yeni açılım alanları
Davutoğlu, etkin dış politikanın üçüncü unsurunun "yeni açılım alanları" olduğunu vurgulayarak, bunların Afrika, Latin Amerika ve Asya olduğunu belirtti.
Türkiye'de şu anda 27 Afrika Büyükelçiliği olduğunu söyleyen Davutoğlu, bu sayının bundan dört-beş sene önce 10 civarında olduğunu anımsattı. Davutoğlu, Türkiye'nin ise Afrika'da 35 Büyükelçiliği olduğunun altını çizerek, "Afrika'da en fazla temsil edilen birkaç ülke arasındayız" dedi.
Davutoğlu, Afrika'ya açılımın süratle devam ettiğini, Afrika halklarıyla kader birliğini hedeflediklerini belirterek, "Afrika 21. yüzyılın yükselen kıtası olacaktır. Biz şimdiden her alanda Afrika'da aktif olmalıyız" diye konuştu.
Etkin diplomasinin son ayağının, uluslararası örgütlerdeki çalışmalarının olduğuna değinen Davutoğlu, "Önümüzdeki ekim ayında BM Güvenlik Konseyi seçimleri var. Biz çok kısa sürede yeniden aday olduk, bunun için çok çalışacağız. İstanbul bir BM merkezi olacak. İstanbul bugün dünyada en fazla dış temsili olan ikinci şehirdir" ifadesini kullandı.
Davutoğlu ayrıca "Önümüzdeki 3 yıl içinde dünyada en fazla temsil edilen 5 ülke arasına gireceğiz" dedi.
(Bitti)
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu - 'Hiçbir diaspora, bizim için tehdit veya düşman değildir' - - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?