Davutoğlu: Suriye Krizinden Ne Türkiye Ne AB Sorumludur (3)

"3 MİLYAR EURO'YU NASIL DAHA VERİMLİ KULLANACAĞIMIZI KONUŞTUK"

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile yaptığı görüşmede "Sığınmacılar için Türkiye'ye verilmesi kararlaştırılan 3 milyar Euro'yu nasıl daha verimli kullanacağımızı konuştuk" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Eylem planı ile AB ile ilgili yeni aşamalara gelindi. İnsan kaçakçılığına karşı ortak eylem planında attığımız adımları ele aldık" dedi.

"TÜRKİYE'NİN GÖÇ DALGASINI DAHA YAVAŞLATMAK İÇİN NELER YAPACAĞINA KENDİSİNİN KARAR VERMESİ GEREKİYOR"

Türkiye'nin AB sürecine değinen Donald Tusk, Mülteci sorununa ilişkin, "Türkiye'nin bu göç dalgasını daha yavaşlatmak için neler yapacağını tabi ki kendisinin karar vermesi gerekiyor. Son derece hızlı bir biçimde Yunanistan'a gelen göçmenlerin geri gönderilmesi söz konusu oluyor. Bu bir iş modeli olmaktan bu durumda çıkacaktır. Şu aşamada AB'nin Türkiye ile olan ilişkilerinin son zirvemizden bu yana son derece hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ettiğini söylemek istiyorum.

"BAZI GÜÇLER, MÜLTECİLERİ BİR SİLAH OLARAK DEĞİL BELKİ AMA SİYASİ ARAÇ OLARAK KULLANIYORLAR"

NATO Müttefik Kuvvetler Komutanı, Rusya'nın Suriyeli sığınmacıları Avrupa'ya karşı silah olarak kullandığı yönündeki açıklamalarını değerlendirmesi istenen Tusk şu ifadeleri kullandı:

"Bazı güçler, odaklar, mültecileri bir silah olarak değil belki ama siyasi araç olarak kullanıyorlar. Böyle bir siyasi iradeyi görebiliyoruz. Egoistlik çıkarları için kullananlar var. bizim için önemli olan ateşkes. Bazı politikacılar ve güç odakları bizim geçmişte düşünemeyeceğimiz şeyleri hayal edip uyguluyorlar. Yunanistan bu anlamda yalnız kaamayacak. Avrupa tüm insani kaynaklarını Yunanistan ve buna benzer ülkelerde. AB bir kez daha Schengen kurallarını burada uygulayacaktır. Yasa dışı göçle ilgili deneyimimiz… Bu göçle ilgili bir çözüm değil ama Avrupa ile ilgili olarak bu ilk koşul."

"TÜRKİYE'NİN, SURİYE'DE GÜVENLİ BÖLGE ÇAĞRISININ HAKLI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI"

Başbakan Ahmet  Davutoğlu ise mülteci sorununa ilişkin, Türkiye'nin, senelerdir Suriye'de güvenli bölge çağrısında haklı olduğunun ortaya çıktığını belirterek, "Bu bir insanlık trajedisidir ve hep beraber bunun karşısında duracağız. Mülteci sorununu sadece AB'ye hatta sadece Yunanistan'ın ve Türkiye'nin üzerine bırakmak da son derece yanlış bir tavır. Dün Çipras ile de konuyu görüştüm. Yunanistan'ın karşılaştığı zorlukları görüyoruz" dedi.

"DİYARBAKIR HALKI BUNLARA YÜZ VERMEDİ"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarını eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün provokasyonlara, bütün şiddet, terör çağrısına rağmen bu çağrılara kulak asmadan, Diyarbakır'ın onuru ve huzuru için vakur bir tavır sergileyen Diyarbakırlı vatandaşlarımıza, hemşehrilerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Diyarbakır halkı bunlara yüz vermedi. Bölge halkı huzur ve istikrarın ne demek olduğunu biliyor. Diyarbakır'ın provokatif çağrılara kulak asmaması çok anlamlıdır. Demirtaş'ın bir tutumuna da dikkatinizi çekmek istiyorum. Cizre'de haftalarca operasyonlar sürdü. O gencecik çocukları aldatıp karanlık geleceğe gönderenler kendi elebaşlarına sıra gelince Demirtaş birden Cizre'de çağrı yaptı. Aylarca neden ses vermediniz. Elebaşlarını kurtarmak için çaba gösteriyorlar. Dün saat saat takip ettim gelişmeleri. Çağrılarda bulunduk. Çıkmak teslim olmak isteyenlere her türlü kolaylığı gösterin dedim. Kim teslim olmak isterse, hayatları teminat altındadır. Demirtaş'ın meselesi halkı sokağa dökmek. Aynı Suriye'de, Irak'ta olduğu gibi Türkiye'nin geleceğini karartmak. Buna izin vermeyiz. Sur'u Demirtaş'tan çok daha iyi bilirim. Her taşını çok daha iyi bilirim. Aşkla bağlıyım. Diyarbakırlı bunu iyi bilir. Her konuşmamızda bunu göstermişizdir. Yapmak istediği şey, psikolojik ortam oluşturup gerginlikleri kışkırtarak çatışma ortamını teşvik etmek. Bir anda Cuma namazını hatırladılar. Düşünün Marksistlerin adı örgüt. Demirtaş bilsin herkes onu tanır. Türkiye'nin her yerinde tek hedefimiz var, kamu düzenini sağlamak."