Denizli - Anayasa Değişiklik Paketine Destek, Yüksek Yargı M

''YÜKSEKLİĞİ KENDİNDEN MENKUL 150 KİŞİLİK ŞEBEKE'

SİVİL Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ovan, yüksek yargı mensuplarını sert bir dille eleştirdi. ''Yüksekliği kendinden menkul 150-200 kişilik şebeke' tanımlaması yapan Oğan, HSYK'yı da ''Yoksa bu Ergenekon terör örgütünün ucu size mi dokunuyor? 12 bin hakim ve savcıyı bölücü, irticacı ve yıkıcı mı görüyorsunuz?' cümleleriyle eleştirdi. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise, Anayasa paketini desteklediklerini belirterek, karşı çıkanları eleştirdi.

Denizli'de Gönüllü Kültür Teşekkülleri'nin ev sahipliği yaptığı Sivil Dayanışma Platformu Ege Bölge Toplantısı yapıldı. Belediye Sanat Merkezi'nde düzenlenen Denizli Buluşması'na Hak İş Genel Başkanı Salim Uslu, Sivil Dayanışma Platformu Genel Başkanı Ayhan Ovan, Belediye Başkan Yardımcısı Şamil Çınar ile Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı Mustafa Hacı Mustafaoğlu, Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Necati Ceylan, Ensar Vakfı Başkanı Ahmet Şişman, İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Hamza Akbulut, Hukukcular Birliği Vakfı Başkanı Hasan Avşar, Hukukcular Derneği Başkanı Reşat Petek, Hukukcular Derneği Temsilcisi Cahit Özkan, ÖNDER Başkanı Mansur Özdemir, 70 Milyon Adım Koalisyonu Başkanı Arife Köse, AKABE Kültür Eğitim Vakfı Başkanı Bahri Bulut, Genç Siviller Temsilcisi Neslihan Demir ve İlim Yayma Vakfı Başkanı Abidin Sönmez katıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Denizli Şube Sekreteri Fevzi Özdemir'in konuşmasından sonra 402 sivil toplum kuruluşu ve 500 kanaat önderinin desteği ile kurulan Sivil Dayanışma Platformu Genel Başkanı Ayhan Ovan söz alarak Anayasa değişikliği paketini desteklediklerini söyledi.

Eşitlikçi, özgürlükçü ve çoğulcu bir anayasa yapılmasını talep ettiklerini belirten Ovan, ''Ama bu değişikliğe yargı itiraz ediyor, karşı çıkıyor. Yargı derken tüm yargı mensuplarından söz etmiyorum. Yüksekliği kendinden menkul 150-200 kişilik şebekeden bahsediyorum. Bütün yasal düzenlemeleri, anayasal değişiklikleri adeta bir muhalefet partisi gibi bozuyor, yetkisini de, sınırlarını da aşıyor ve bu düzenlemeleri durdurabiliyor, yürütmesini durduruyor. Hükümetin yaptığı 26 maddelik bir paket var. Paketin özü yargı düzenlemesini içeriyor. Paket açıklandıktan bu yana yüksek yargı birbiri ardına, (devletin çatısı çöker), (temelleri sarsılır), (yargı kuşatılıyor), (yargı ele geçiriliyor) diye feryat ediyorlar. Yargı kimin elinde, kim ele geçirmek istiyor? Eğer yargı bir başkasının elindeyse bu gelen pakete göre millet eline geçirmek istiyor. Eğer birileri ele geçirecekse millet adına karar veren yargının, millet egemenliğine saygı göstermesi ve bu geniş kanallı yapıya itiraz etmemesi gerekir' diye konuştu.

HSYK ÜYELERİNE AĞIR SUÇLAMA

Ovan, yargının bağımsızlığına bu kadar önem verenlerin Genelkurmay Başkanı'nın emriyle bir savcıyı meslekten men ettiğini, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanlığı'nın basamaklarını koşarcasına tırmandığını, aldıkları talimatları gözyaşları içerisinde ayakta alkışladığını ileri sürdü. Ovan, ''Bu bağımsız yargı diyenlere şunu sormak istiyorum. 12 bin hakim savcı var, 150-200 kadar yüksek yargı mensubu. Hükümetin getirdiği bu değişiklikte HSYK üyelerini hakim ve savcılar oy kullanarak seçsinler dediği zaman neden buna karşı çıkıyorsunuz. Siz hukuk devleti istemiyor musunuz? veya 12 bin hakim ve savcıyı siz bölücü yıkıcı irticacı mı görüyorsunuz' dedi. Hukukta herkesin kanunlar önünde eşit olduğunu belirten Ovan, ''Durum böyleyken, neden bir yüksek rütbeli askeri yetkiliye işin ucu dokununca, bir başsavcıya işin ucu dokununca adeta müdahale edercesine yetkilerini elinden alıyorsunuz? Faili meçhul cinayetleri soruşturan savcıyı yada bu soruşturmayı yürüten hakimleri görevden almak için yaz, güz kararnamesinde neden sürekli bastırıyorsunuz? Yoksa bu Ergenekon terör örgütünün ucu sizlere mi dokunuyor' diye konuştu.

DİPTEN GELEN DALGA BÜYÜK HASARLAR AÇAR

Yapılanan aslında ideolojik bekçilik olduğunu iddia eden Ovan, ''Biz üzerimize düşeni yapacağız, gönüllü kuruluşlar olarak Türkiye'yi karış karış dolaşacağız. İnsanımızla halkımızla bu bildiklerimizi paylaşacağız. Bu yenilenme hareketi değişim dönüşüm hareketi AK Parti'nin, hükümetin, Tayyip Bey'in meselesi değil, milletin meselesi. O açıdan bu değişimi, eğer iyi yönetemezsiniz, dipten gelen dalga çok büyük hasarlar açar. Eğer ki derseniz ki; biz suikast yaparız, ondan sonra gelenin de gözünü korkuturuz. Kusura bakmayın; bu millet bundan sonra bunları sineye çekmez. Pandora'nın kutusunu açarsınız kimse döşeğinde rahat yatamaz. Bunu da bilmeleri lazım. Bu kadar gelişmelerden sonra herkes herşeyi biliyor. Hangi olayın arkasında, hangi adresler, hangi merkezler var, hangi karanlık odalarda neler tezgahlanıyor hepsini biliyoruz. Reşadiye olayında yedi tane fidanı kimler yıktı, niye yıktı hepsini biliyoruz. Vakti zamanı geldiğinde hesabı sorulacaktır. Bu olayların hepsini takip edeceğiz, peşini bırakmayacağız, üzerimize düşeni yapacağız' diye konuştu.

CİNAYETLER ÜLKESİ GİDİYOR

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da, Anayasa değişikliği paketini tüm eksiklerine rağmen desteklerini söyledi. Adeta yeni bir tarih yaşandığını kaydeden Uslu, ''Ülkemizin kuruluş tarihi yazılırken kan vererek rölümüzü aldık, şimdi de ter dökerek yeni tarih yazılırken yerimizi almak zorundayız. Cumhuriyet boyunca oluşturulan yanlış demokratik yapı değiştiriliyor. Devlet suçtan temizleniyor. Halkın küçümsenmesi, siyasilerin korkutulması devri sona eriyor. Cinayetler ülkesi gidiyor, ülkeye barış ve huzur geliyor' diye konuştu.

Uslu, toplumu kendi hayallerinin içine sıkıştırmaya çalışanların gelişmelerden rahatsızlık duyduğunu, yargının demokratikleşmeye, evrenselleşmeye, özgürleşmeye, yenilenmeye direnç gösterdiğini ileri sürdü. Uslu, ''Yargı bağımsızlığı diye yer gök inletilirken tarafsızlık adeta ıskalanıyor, es geçiliyor. Aynı pankartı sağ taraftan tutuna beraat, sol taraftan tutana 6 yıl üç ay hapis cezası veren bir yargıyı konuşuyoruz. Ceza hukukunda yorum olmaz ilkesini bir kalemde çiğneyen hakimleri konuşuyoruz. Talimatla savcıları görevden alan HSYK'yı konuşuyoruz. Aldığı kararların yüzde 90'ından fazlası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden dönen bir yargıyı konuşuyoruz. Böyle bir yargı kendi haline bırakılamaz. Demokrasilerde kilidi çözecek olan siyasilerdir. Oyun kurucu hükümet ve muhalefettir. 26 maddelik anayasa değişikliği paketi bütün eksiklerine rağmen önümüze gelmiştir. İncelediğimizde paketin demokrasi ve hukuk açısından önemli bir ilerleme içerdiğini, AB standartlarına yakınlaşma olarak önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz' dedi.