Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- YOLCU MİNİBÜSÜNÜN DEVRİLME ANI GÜVENLİK KAMERASINDAAtaşehir'de kaza yapan yolcu minibüsünün devrilme anı güvenlik kamerasına yansıdı.

31.05.2017 14:05

1- YOLCU MİNİBÜSÜNÜN DEVRİLME ANI GÜVENLİK KAMERASINDA

Ataşehir'de kaza yapan yolcu minibüsünün devrilme anı güvenlik kamerasına yansıdı.

Yolcu dolu minibüstekilerin yardımına çevredekiler koştu.

Haber-Kamera: Uğur AYAZSIN-Ramazan EĞRİ/ İstanbul, DHA

Ataşehir'de Küçükbakkalköy - Kadıköy hattında çalışan yolcu minibüsü, bir başka araç ile çarpışarak devrildi. Kazada yolcu minibüsündeki  8 yolcu yaralandı.

Kaza, Ataşehir Ferhatpaşa Mahallesi Karadeniz Caddesi'nde saat 12.00 sıralarında meydana geldi. Atilla Saatçi'nin kullandığı yolcu minibüsü henüz belirlenemeyen bir şekilde Hakan Kemik'in kullandığı araçla çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle yolcu dolu minibüs devrildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, ambulans ve itfaiye ekibi sevk edildi.

Kazada minibüste bulunan 8 yolcu yaralandı. Yaralıların ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulans ile hastaneye götürülürken kazalı araçlar çekici aracılığıyla olay yerinden kaldırıldı. Sürücüler ise ifadeleri alınması için polis merkezine  götürüldü.

KAZA ANI KAMERADA

Öte yandan kaza sonrası minibüsün devrilmesi güvenlik kamerasına yansıdı. Devrilen yolcu dolu minibüstekilerin yardımına çevredekiler koştu. O anlar saniye saniye kameraya yansıdı.

Görüntü Dökümü

-------------

GÜVENLİK KAMERASI

-Minibüsün devrilme anı

-Yardıma koşanlar

-Yaralıların çıkarılması

/////AKTÜEL GÖRÜNTÜ

-Kaza yapan minibüs

-Devrilen yolcu minibüsü

-Yaralılar

-Ambulans polis ve itfaiye

Yaralılara müdahale edilmesi

-Aylayan kadın

-Çocuklar

-Oluşan kalabalık

-Genel ve detay

31.05.2017 - 13.12 Haber Kodu : 170531079

31.05.2017 - 12.51 Haber Kodu : 170531074

============================

2- DEV GEMİ TAM KÖPRÜNÜN ALTINDAN GEÇERKEN...

Dev gemi, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü altından geçerken de görüntülendi.

Adeta köprüye değmesine santimetreler kalan "Pioneering Spirit" kıyıda geçişi izleyenlere heyecanlı anlar yaşattı.

Haber-Kamera: Serkan OCAK - İstanbul

Rusya'dan Türkiye' ye direkt doğal gaz akışını sağlayacak gaz boru hattı inşaatında çalışacak olan 444 metre boyunda ve 124 metre genişliğindeki boru döşeme gemisi "Pioneering Spirit" İstanbul Boğazı'nda ilerleyişini sürdürüyor. Saat 08.00 sıralarında boğaza giren dev gemi Karadeniz'e doğru ilerliyor. Dev gemi, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü altından geçerken de görüntülendi. Adeta köprüye değmesine santimetreler kalan "Pioneering Spirit" kıyıda geçişi izleyenlere heyecanlı anlar yaşattı.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Dev geminin FSM köprüsünün altından geçişi

31.05.2017 - 12.47 Haber Kodu : 170531073

===========================

3- KANİ BEKO: KIDEM TAZMİNATININ FONA DEVRİ KIDEM TAZMİNATININ YOK EDİLMESİDİR

Enver Alas, İstanbulDHA

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederayonu (DİSK) Başkanı Kani Beko, "Hükümetin açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla kıdem tazminatını bireysel fon sistemine dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Hükümet bunu işçilerin yararına bir uygulama olarak sunmakta, çalışanları yanıltmaktadır. Oysa kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatının yok edilmesidir" dedi.

DİSK'İN GÖRÜŞLERİNİ AÇIKLADI

Kani Beko DİSK'in Beşiktaş'taki genel merkezinde yönetim kurulu üyeleriyle birlikte hükümetin tarafından hazırlanan kıdem tazminatına yönelik yasa tasarısıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Kıdem tazminatında yeni modele ilişkin DİSK'in görüşlerini paylaşan Kani Beko, kıdem tazminatının işçilerin 80 yıllık bir kazanımı olduğunu, bunun da fona devredilmesiyle fiilen ortadan kaldırılmasına yönelik adımların atılmaya çalışıldığını söyledi. Beko, "Bilgi kirliliği yayılarak kıdem tazminatı hakkı için verilecek mücadelenin zayıflatılması hedefleniyor" dedi.

"KAMUSAL TARTIŞMA ORTAMI YARATILMADI"

Milyonlarca çalışanı ilgilendiren bir konuda sağlıklı  bir kamusal tartışma ortamının yaratılmadığına vurgu yapan Kani Beko, DİSK'in kıdem tazminatı konusunda tavrının ve sözünün net olduğunu belirtti.  Beko şunları söyledi:

"Kıdem tazminatından yasal olarak kurtulamayan işverenlerin önemli bir bölümü hile ile kıdem tazminatını ödemekten kaçınmaktadırlar. Sosyal bir hukuk devletinin yapması gereken, her işçinin kıdem tazminatı alabilmesini güvence altına almaktır. Hükümet ise kıdem tazminatı yükümlülüğünden hile ile kaçınan işverenlerin üzerine gitmek yerine, onlarla bir olup kıdem tazminatını yok etmeye çalışmaktadır.

"ÇALIŞANLARI YANILTLMAKTADIR"

Hükümetin açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla kıdem tazminatını bireysel fon sistemine dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Hükümet bunu işçilerin yararına bir uygulama olarak sunmakta, çalışanları yanıltmaktadır. Oysa kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatının yok edilmesidir."

"İŞTEN ÇIKARMALARI KOLAYLAŞTIRACAK"

Kani Beko, kıdem tazminatının doğrudan işveren tarafından ödenmesi yerine fona devredilmesinin işten çıkarmaları kolaylaştıracağını ve çalışanların da iş güvencesini azaltacağını söyledi.

Beko, "İşçi çıkarırken kıdem tazminatı ödemek gibi bir zorunluluğu kalmayan işveren daha kolay işçi çıkarabilecektir. Kıdem tazminatının fona devri, kıdem tazminatı miktarının düşmesi anlamına gelecektir. Kıdem tazminatı halen işçinin son ücreti üzerinden ve 30 gün tutarında ödenmektedir. Hükümetin gündeme getirdiği bireysel kıdem tazminatı fonu ile kıdem tazminatı tutarı düşecektir.

Hükümetin getirmek istediği fon, kıdem tazminatına erişimi güvence altına almayacaktır" dedi.

KIDEM TAZMİNATI İÇİN YAPILMASI GEREKENLERİ

"Tüm çalışanların kıdem tazminatı alması için yapılması gerekenler bellidir" diyen Kani Beko, "Mevcut yasada tek kelimelik değişiklik yapılsın ve bir gün çalışana bile kıdem tazminatı ödenmesi sağlansın. İflas nedeniyle ödenmeyen kıdem tazminatını devlet ödesin ve işverenden haciz yoluyla tahsil etsin. İflas halinde bankaların, devletin değil işçilerin alacaklarının ödenmesi öncelikli ve imtiyazlı olsun.

Kıdem tazminatı ödemeyen işverenlere ağır yaptırımlar getirilsin. Sendikalaşma önündeki engeller, barajlar kaldırılsın. Böylece örgütlenen işçiler haklarını savunabilsin" ifadelerini kullandı.

TÜM SENDİKALARA "NET VE KARARLI OLUN" ÇAĞRISI

Tüm sendikaları bu konuda net ve kararlı bir tutum almaya davet eden Kani Beko,  DİSK'in tüm örgütlü gücüyle kıdem tazminatı hakkını korumak için seferber olacağını açıkladı. DİSK'in önümüzdeki günlerde kıdem tazminatı hakkının korunması için birçok eylem ve etkinlik gerçekleştireceklerini vurguladı.

"YAN YANA OMUZ OMUZA OLMAKTAN BAŞKA ÇARE YOK"

Kani Beko, toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Diğer meslek örgütü sendika ve konfederasyonlarıyla ortak bir mücadelenin yürütülüp yürütülmeyeceğiyle ilgili bir soruya Beko, "Tüm çalışanlara yapılan bir saldırı var. O zaman, Türk-İş, Hak-İş, KESK'i, TTB'i TMMOB'u sendikal hak ve özgürlüklerden yana olan tüm kurumlarla yan yana, omuz omuza olmaktan başka çaremiz yok" şeklinde yanıt verdi.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Basın Toplantısından görüntüler

-Kani Beko ve yönetim kurulu üyeleri

-Kani Beko'nun konuşması

-Soruları yanıtlaması

-Genel ve detaylar

=============================

4- "GARSON" FETÖ'NÜN GİZLİ ALFABESİNİ ORTAYA ÇIKARDI :

"Dayı'nın akrabaları", "AD", "Dil", "Dil1", "Dil2", "SC", "Eleştiriyor" ""Korku" "F, F1, F2, F3, F4, F5, F6".. Hepsi örgütün kullandığı birer şifreymiş.

FETÖ'nün şifresini çözen belge, emniyetin üst düzeyinde görev yapan "Garson" kod adlı mahrem imamdan geldi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı örgüte yönelik en büyük operasyonlardan biri, "Emniyetin Mahrem İmamları" na yönelik operasyonlarla ilgili iddianamesini hazırladı. 560 kişiden 198'i yakalandı, 181'i tutuklandı. Savcılık sanıkların tamamı için 22 yıl 6 şar aya kadar hapis cezası istedi.

Özden ATİK/ İstanbul, DHA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul'daki "emniyet teşkilatının mahrem imamlarına" yönelik ilişkin soruşturma tamamlandı. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, 181'i tutuklu toplam 198 şüpheli hakkında "Silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan 15'er yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis talep edildi. Şüphelilerden 5'inin kadın olduğu iddiianamede Pensilvanya'ya Fetullah Gülen'in yanına giden mahrem imamların, "Dayı'nın akrabaları geldi" şeklinde şifrelendikleri belirtildi.

ÖRGÜTÜ YÖNELİK EN BÜYÜK OPERASYONLARDAN BİRİ

FETÖ'nün mahrem imamlarına yönelik toplam 4 bin 672 kişi hakkında Ankara merkezli olmak üzere Türkiye genelinde 26 Nisan 2017'de eş zamanlı operasyonun İstanbul ayağına ilişkin soruşturma tamamlandı.

560 KİŞİDEN 198'İ YAKALANDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Can Tuncay ve Mesut Erdinç Bayhan tarafından hazırlanan iddianamede, söz konusu operasyon kapsamında İstanbul'da ikamet ettiği tespit edilen 560 kişi hakkında da yakalama ve gözaltı kararı verildiği belirtildi. Mahrem nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasında görev alan 560 kişiden yakalanarak savunması alınan 198 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi.

HİYERARŞİK DÜZENDE DEVLETİN HASSAS KURUMLARINDA GÖREVLİLER

118 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün  "coğrafi", "sektörel" ya da "kurumsal" anlamda, "imam" olarak ifade edilen sorumlulardan oluşan bir çalışma ve hiyerarşik düzene sahip olduğu vurgulandı. Mülkiye, emniyet, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve yargı içerisinde faaliyet gösteren imamların ise "mahrem" tabir edilen ayrı bir yapılanma içerisinde yer aldıkları anlatılan iddianamede, bu yapılanma içindekilerin devletin hassas kurumlarında görev yapmaları nedeniyle takip edilmemek için diğer örgüt mensuplarına nazaran daha fazla önlem aldığı, teknolojinin iletişim konusunda sağladığı imkanlardan kontrollü bir seviyede istifade ettikleri belirtildi.

KOD İSİM KULLANIYORLAR

İddianameye göre, mahrem (emniyet, yargı, TSK, MİT imamları, askeri liseler, harp okulları, polis koleji ve polis akademisine öğrenci yetiştirenler) hizmetlerde bulunan örgüt mensuplarının, mutlaka kod isim kullandıkları ifade edildi. Genellikle üst sorumlular tarafından verilen kod isimler, istisnai bazı örgüt mensuplarına ise kod isimlerini doğrudan Fetullah Gülen'in verdiği belirtildi. Toplantı yapılacağı zaman kod isim kullanılarak birbirlerine bilgi verildiği de iddianamede yer aldı. Örgüt mensuplarına hukuk dışı işler yapıldığı algısının oluşmaması için bağlı olduğu abi tarafından sahabe isimleri verildiği, böylelikle din istismarıyla hissettirilmeden seçilmişlik hissiyatının

artırıldığı ve iç motivasyonla adanmışlık ruhunun yükseltildiği belirtildi.

ÖRGÜTÜN KOD İSİM KULLANDIĞI 1985'TE TESPİT EDİLMİŞ

Örgütün kod adı kullandığının ilk kez 23 Temmuz 1985'te Çanakkale, Adatepe Köyü'nde tespit edildiği, ihbar üzerine Küçükkuyu Jandarma Takım Komutanlığı'nca yakalanan şahıslardan o dönem Ankara Polis Koleji öğrencisi olan İhsan Savaşçı- İhsan 82021 kod ismi kullanılarak yazılmış mektubun ele geçirilmesi olduğu anlatıldı.

FETULLAH GÜLEN ZİYARETÇİLERİNİN KOD ADI : DAYI'NIN AKRABALARI GELDİ

İddianamede, Pensilvanya'ya Fetullah Gülen'in yanına giden emniyet, MİT, yargı mensubu gibi mahrem birimlerde faaliyet yürüten şahısların gerçek kimliklerini sakladıkları, belli isimler ve tanımlamalarla kendilerini tanıtarak Gülen'i görüştürüldükleri ifade edildi. "Dayı'nın akrabaları geldi" şeklinde şifreli konuşmanın ise Gülen ile görüşecek mahrem birimde faaliyet yürüten kişiyi ifade ettiği tespit edildiği anlatılan iddianamede, Gülen ile görüşecek şahıslara farklı bir kod isim verildiği ve tedbir amaçlı olarak genellikle esnaf olarak tanıtıldığı da anlatıldı.

"GARSON" UN İFADELERİ...

İddianamede, "mahrem" nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasında üst düzey görev üstlenen bir kişinin, 18 Nisan 2017 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek örgütün mahrem imamlarıyla ilgili açıklamalarda bulunduğu da yer aldı. "Garson" ismi verilen kişinin cep telefonunu ve örgütsel işleyiş ile örgüt mensuplarına ilişkin bir çok bilgiyi içerir 2 adet SD kartını da savcılığa verdiği anlatıldı.

ÖRGÜTÜN ŞİFRE KAYDI

Garson'un ifadelerine göre, teslim edilen kart içindeki dosyalardaki kodlamalar tek tek anlatıldı. Örneğin "Güncel Lise Kitabı" başlıklı dosyada Türkiye'de görev yapan tüm polis memurları ile ilgili bilgiler bulunduğu, "AD" ibaresiyle alan dışı olan örgüt içerisinde yer almayan kişiler, "C" ibaresiyle daha önce sohbetlere katılmış ancak daha sonra irtibatını kesmiş olan kişiler, "Dil" ibaresiyle örgüt üyesi olmayan ancak muhafazakar olduğu değerlendirilerek örgüte dahil etme potansiyeli olan kişilerin kastedildiği anlatıldı. Buna göre "Dil1" örgüte dahil edilmesi zor olarak değerlendirilen, "Dil2" örgüte dahil edilmesi orta zorlukta olduğu düşünülen, "Dil3" ise örgüte dahil edilmesi kolay olarak görülen kişilerdir. "SC" ibaresiyle 17-25 sürecinden etkilenmiş olan örgüt mensuplarının tekrar kazanılması ile ilgili kişiler, "Eleştiriyor" ibaresiyle örgüt mensubu olan ve eleştiri yapan kişiler, "Korku" ibaresiyle örgüt üyesi olan ama korkarak gelip giden kişiler, "F, F1, F2, F3, F4, F5, F6" ibaresiyle, hayatının hiçbir safhasında örgüt ile bağlantısı olmamış, örgüte

menfi bakan, tepkili olan, örgütün varlığını bilen ve bulduğu ilk fırsatta örgüte zarar verecek ve örgütün güçlü olduğu dönemde etkin görev vermediği zümreyi teşkil ettiği belirtildi.

22,5 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ

İddianamede, şüphelilerin tek tek kriptografik haberleşme sistemlerini kullanma, Bank Asya hesap artışı, tepe yöneticilerle irtibatlarına yer verildi. FETÖ/ PDY'nin "mahrem" nitelikli sözde emniyet teşkilatı yapılanmasında "yönetici" görevinde faaliyet gösterdikleri belirtilen 181'i tutuklu 17'si adli kontrolle serbest toplam 198 şüphelinin "Silahlı terör örgütü yöneticisi olma" suçundan 15'er yıldan 22 yıl 6'şar ay hapis istemiyle cezalandırılmaları istendi. İddianame, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

==================================

5 - BAKAN KAYA  DARBE ANA DAVASINI İZLEDİ

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya,

"İçeride davayı izledik. Gerçekten bir tiyatro sahnesi gibi"

Haber/ Kamera: İdris TİFTİKÇİ - İstanbul

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya,İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri'de yapılan 15 Temmuz yargılamasını duruşma salonunda şehit yakınlarıyla birlikte takip etti. Bakan Sayan duruşmaya verilen aradan dışarı çıkıp basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

"BÜYÜK BİR TİYATRO YAŞANIYOR İÇERİDE"

Yargılanan darbecilerin ifadelerini tiyatroya benzeten Sayan Kaya, "İçeride davayı izledik. Gerçekten bir tiyatro sahnesi gibi. Sanki TBMM'yi bombalayanlar onlar değilmiş gibi sanki Cumhurbaşkanlığı Külliyesini, Gölbaşı Özel Harekat Merkezini bombalayanlar onlar değilmiş gibi davranılıyor. Gerçekten içeride darbecilerin halini görmek...gerçekten büyük bir tiyatro yaşanıyor içeride. Ama yüce Türk adaleti, hak ettikleri cezayı inşallah onlara verecektir"dedi.

DURUŞMAYA GELEN ŞEHİT YAKINLARINA BAKANLIK DESTEĞİ

Bakanlık olarak her zaman 15 Temmuz şehitlerinin yakınlarının yanında olduklarını söyleyen Kaya, " Onlar bize aziz şehitlerimizin emaneti. Bugün de şehit yakınlarımıza destek için buradayız. Onlara hizmet etmek bizim için büyük bir gurur" dedi.

Kaya, Silivri'nin uzak olması sebebiyle ailelerin duruşmaları takip etmesi için ring seferler koyduklarını ve her türlü ihtiyaçlarını karşıladıklarını da açıkladı.

Görüntü Dökümü:

-------------

Bakan Kaya ve şehit yakınlarının duruşma salonu çıkışındaki görüntüler

Bakan Kaya'nın açıklamaları

31.05.2017 - 13.54 Haber Kodu : 170531098_

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement