Milas'taki maden faciasında, cesetleri çıkarmak için çalışmalar sürüyor (4)
BİLİRKİŞİ İNCELEME YAPACAK
Muğla'nın Milas ilçesinde feldspat madeninde devrilen kayanın altında kalan 3 işçinin ölümüyle ilgili bilirkişi heyeti oluşturuldu. Yazılı açıklama yapan Milas Cumhuriyet Başsavcısı Adem Efe, soruşturma kapsamında maden mühendisi, inşaat mühendisi ve iş güvenliği uzmanından oluşan bilirkişi heyeti oluşturulduğunu belirtti. Başsavcı Efe, soruşturmanın tüm yönleriyle devam ettiğini ve gelişmelerden bilgi verileceğini ifade etti.
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Haber: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
=================
Eğridere'de heyelan bölgesindeki vatandaşlar kira yardımı bekliyor
İzmir'in Bornova ilçesine bağlı kırsal Eğridere Mahallesi'nde aşırı yağışlardan sonra yaşanan heyelan nedeniyle 27 evin boşaltılmasının ardından akrabalarına sığınan vatandaşlar, kira yardımının yapılmasını bekliyor.
Bornova'nın dağlık bölgesinde yer alan kırsal Eğridere Mahallesi Ardıç Sokak'ta geçen cumartesi günü heyelan meydana geldi. Heyelanın ardından ilk etapta 12 ev boşaltıldı. Toprak kaymasının sürmesi üzerine, Bornova Kaymakamlığı kararıyla boşaltılan ev sayısı 27'e çıktı. Bu arada AFAD İl Müdürlüğü'ne bağlı personelin yanı sıra Ankara'daki Genel Müdürlükten de uzmanlar geldi. Uzmanların jeolojik incelemesinden sonra heyelan yaşanan alanın afet bölgesi ilan edilip edilmeyeceğine karar verileceği ifade edildi. Mahalle sakinlerinin, üst tarafta yapımı süren hobi bahçesinden dolayı heyelanın meydana geldiği iddialarının da yine incelendiği açıklandı. Bu arada toprak hareketliliğinin durduğu bölgedeki evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşların taşınmaları halinde kaymakamlığın 6 aylık ev kiralarını ödeyeceği öğrenildi. Bölgeye giden yolun da zarar görmesi nedeniyle belediye ekipleri, heyelanın tehdit etmediği başka bir bölgeden, yukarıda kalan evlere ulaşım için başlattığı yeni yol yapım çalışması da devam ediyor.
'SIĞINTI OLARAK BEKLİYORUZ'
Yetkililerin açıklamalarına rağmen kendilerine herhangi bir yardımın ulaşmadığını belirten mahalle sakinlerinden Murat Boğaziçi, "Köylü olarak bekliyoruz. Herhangi bir açıklama yapılmadı bize. Kira yardımı yapılacağı söylendi ama henüz bize ulaşan bir şey yok. Birçok insan evini taşıyamadı. Eşimizin dostumuzun yanına sığındık. Bekliyoruz, biraz zaman alacak sanırım. Yer gösterilecek bize. Hayvanlarımız meydanda kaldı. Eşyalarımızı alamadık. Benim evim tamamen yıkıldı. Damları yıkılan komşularımız var. Akrabamızın yanında sığıntı olarak kalıyoruz. Ne olacağını bilen yok. Bekliyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Drone çekimleri
-Röportaj
Genel ve detay görüntü
Haber-Drone: Mehmet CANDAN - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
=====================
Tunceli'de kanguru faresi görüntülendi
Tunceli'nin Ovacık ilçesine bağlı Akyayık köyünde oturan Kamuran Gülmez (31), Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (IUCN) 'kırmızı' listesinde bulunan kanguru faresini Mercan Vadisi'nde cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.
Dünyada nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için IUCN'nin 'kırmızı' listesinde yer alan ve birinci derecede korumaya alınan kanguru faresi, Ovacık'ın Akyayık köyünde oturan Kamuran Gülmez tarafından Mercan Vadisi'nde görüntülendi. Su içmeyerek, doğada kalabilen ender hayvanlardan kanguru faresi, dünyanın en ilginç 19 hayvanından biri olarak kabul ediliyor.
Kanguru faresini cep telefonunun kamerasıyla görüntüleyen Kamuran Gülmez, "Elimizdeki fenerlerle ışık tutarak, bir süre izledik. Baktık, normal bir fare değil. Bizimle oynamak istiyor gibi duruyordu. Hatta benim ayakkabılarımı kemirmeye çalıştı. Farklı bir tür olduğundan ben de bunu kayda almak için cep telefonumla kameraya kaydettim. Bizim yörede bu fareye ilk kez rastladık" dedi.
Görüntü dökümü:
---------------------
Kangru Faresi
Hayvanın kaçmaya çalışması
Farenin ayakkabıyı kemirmeye çalışması
Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 9 MB
Haber-Kamera: TUNCELİ,
================
Ameliyat sonrası bebeğini kaybeden anne 5 doktora dava açtı
Yalova'da 2016 yılında 9 aylık down sendromlu kız bebeğini bağırsak ameliyatı sonrası kaybeden anne Deniz Mudanyalı, olayda ihmali olduğunu öne sürdüğü İstanbul'da görev yapan 4, Yalova'da da 1 doktor hakkında hukuk mücadelesi başlattı.
İstanbul 35'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 28 Şubat'ta görülecek davanın ilk duruşması öncesi Deniz Mudanyalı, Yalova 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde ifade verdi. Adliye çıkışında gazetecilere konuşan Deniz Mudanyalı, 2016 yılında İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bağırsak ameliyatı olan 9 aylık down sendromlu bebeği Alinda'nın yaklaşık bir hafta sonra ölümü nedeniyle hem ameliyatı yapan hastanenin 4 doktoru, hem de Yalova Devlet Hastanesi acil polikliniğinde çocuğuna muayene yapılmadığı gerekçesiyle acil servis doktoruna dava açtığını söyledi.Çocuğunun dışkılama yapamaması nedeniyle İstanbul'da Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 13 Aralık 2016 tarihinde ameliyat edildiğini söyleyen Mudanyalı, şöyle konuştu:
"İstanbul'da bir gün bağırsak boşaltıldı. Yatış yapıldı ve karnından bağırsakları dışarıya verildi. Bir operasyon geçirdi. 3-4 ay sonra ikinci operasyon yapıldı. Anüs operasyonu. Çocuğum gayet sağlıklıydı. Kilo alımı güzeldi. Bebeğime son operasyonu 13 Atalık 2016'da yaptılar. 17 Aralık'ta bebeğimin dışkılamaya başlamasıyla taburcu edildi. Çok fazla sıvı şeklinde ve çok aşırı derecede dışkılama yapıyordu ve bunu doktorlara belirttim. 'Çocuğum çok aşırı ishal. Bu durum normal mi?' dedim, 'Normal' dediler. Hatta taburcu olurken bezini gösterdim. 'Bu normal mi?' dedim. 'Evet, normal' dediler."19 Aralık günü bebeğini fenalaşınca Yalova Devlet Hastanesi Acil Polikliniği'ne götürdüklerini belirten Mudanyalı, "Orada da bu ishali normalleştirdiler. Sadece bağırsak düzenleyici verdiler eve gönderdiler. Hiçbir yatış ve müdahale olmadı. O şekilde sabahladık. Öğlen gibi çocuk artık iyice kötü oldu. Karamürsel Devlet Hastanesi'ne götürdüm. Orada kan tahlili yapıldı, enfeksiyon çıktı. Çocuğu operasyonu yapan hastanenin görmesi gerektiğini söyleyip orada da bir işlem yapılmadı. Öyle gönderildik. Gönderilmeden önce hastaneyi tekrar aradım. Operasyonu yapan doktoru aradığımda çocuğun enfeksiyonunu dile getirdim. Bana 'Normal' dedi. Enfeksiyonun derecelerini söyledim. Bunun normal olduğu çocuğu getirmemize gerek olmadığı söylendi. Ertesi gün ne yazık ki ben çocuğumu kaybettim" diye konuştu.
Yaşanan olaydan sonra çocuğuna otopsi yapılmasını talep ettiğini söyleyen Mudanyalı, "Otopside yazan 10 kiloluk çocuk bu operasyondan sonra 4,5 kiloya kadar düşmüş. Neredeyse doğum kilosuna gelmiş. Çocuğumu göz göre göre zincirleme doktor ve hastane ihmallerinden dolayı kaybettiğime eminim. Otopsi sonucunda her ne kadar doğal ölüm yazsa da birçok araştırmalarımda 'Kesin ölüm sebebi belli değildir' diyor. Otopsinin tekrarlanmasını istiyorum. Başka canlar yansın istemiyorum. Çok üzgünüm" diye konuştu.
Mudanyalı'nın avukatı Uğur Altuğ ise "Çocuk down sendromlu. Dolayısıyla bu tür kişilere farklı bir metotla ameliyat yapılması gerekiyor. Bu nedenle dava açıldı. 28 Şubat'ta İstanbul'da davanın ilk duruşması yapılacak ve doktorların ifadelerine başvurulacak. Bunun dışında Yalova Devlet Hastanesi'nde görev yapan E.T.D. isimli doktor hakkında da Sağlık Bakanlığı tarafından kınama cezası verildi. Bu nedenle doktorun çocuğun tanı ve tedavisinde tıp disiplininin üzerine izafe ettiği dikkat ve özeni göstermeyerek, çocuğun ölümüne mani tedbirleri almaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılacak" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
-Çocuğun yaşarken çekilmiş görüntüleri
-Anne ile röp
Süre: 5.04 Boyut: 568 mb
Haber: İsmail ÖZTÜRK- Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA, DHA
==================
Mahalle sakinleri kopan kayalardan tedirgin
İzmir'in Bayraklı ilçesinde, evlerinin üzerinde bulunduğu kayalardan, yağışlardan sonra parçalar koparak düşmeye başladığını ve evlerinin zarar gördüğü belirten vatandaşlar yetkililerden çözüm bekliyor.
Çiçek Mahallesi 2128/1 Sokak'ta oturan vatandaşların, evlerini üzerine yaptıkları kayalardan, aşırı yağışlardan sonra parçalar kopmaya başladı. Sokakta bulunan bir evin duvarı yıkılırken, çok sayıda evde de çatlaklar oluştu. Evleri yıkılma tehlikesi altındaki vatandaşlar ise bir an önce bu duruma çözüm bulunmasını istedi.Mahalle sakinlerinden Sürmeli Çiftçi, "Burada yağmurdan sonra kayalar düşmeye başladı. Tehlike altındayız. Evlerimizde çatlaklar oluştu. Yandaki evin duvarı yıkıldı. Yetkililerden çözüm bekliyoruz. Önlem alınması için birinin ölmesi mi gerekiyor? İstanbul'da yıkılan binayı gördük. Burada korku içinde yaşıyoruz" dedi. Evinin duvarı yıkılan Binali Bahar ise içeri giremediklerini belirterek, "20 gün önce burada kayalar yamaçtan aşağı düşmeye başladı. Yetkililere haber verdik ama bir sonuç çıkmadı. Malzeme boşaldıkça evlerde hasar oluşmaya başladı. Benim evimin duvarı yıkıldı. Hem yukarıdaki hem de aşağıda bulunanlar için tehlike oluşturuyor. Evimize giremez olduk. Buna bir çözüm bulunsun. Benim annem hasta sağda solda kalıyor. Benim burası tapulu evim. İstanbul'daki gibi çöküp ölmemiz mi lazım" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
Drone çekimleri
Röportajlar
Yıkılan duvardan görüntü
Haber-Drone: Mehmet CANDAN - Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,
=====================
Çimento torbalarına yazarak başladığı şiirlerden 8 kitap çıkardı
Sivas'ta hiç okula gitmeyen ve okuma yazmayı kendi çabasıyla öğrenen Mustafa Altınay (72), inşaatlarda çalışırken çimento torbalarına yazarak başladığı şiirlerinden 8 kitap çıkardı. 9'uncu kitabını da yayına hazırlayan Altınay'ı, Vali Salih Ayhan tebrik etti.
Kent merkezinde yaşayan evli ve 3 çocuk babası Mustafa Altınay, maddi imkansızlıklar nedeniyle çocukken okula gidemedi. Kendi çabası ile okuma yazma öğrenen Altınay, 13 yaşındayken şiir yazmaya başladı. Yıllarca inşaatlarda çalıştıktan sonra emekli olan Altınay, ilk kitabını 1999 yılında çıkardı. Bu zamana kadar yaklaşık 6 bine yakın şiir yazan Altınay, bunları da zaman içinde 8 kitapta topladı. Altınay, 9'uncu kitabını çıkarmak için de hazırlıklara başladı. Sivas Valisi Salih Ayhan'ı makamında ziyaret eden Altınay, taslak aşamasındaki 9'uncu kitabını Vali Ayhan'a takdim etti.
ÇİMENTO TORBALARINDAN KİTABA
Okuma yazmayı kendi çabasıyla öğrendiğini anlatan Altınay, "Geçimimi inşaatlarda çalışarak sağlamaya çalıştım. İlk şiirlerimi çimento torbalarına yazdım. 50 yılda 6 bine yakın şiir yazdım. Okuma yazmam iyi olmadığı için kızım Sümeyra Altınay'ın yardımıyla yazdığım şiirleri kağıda döktüm" dedi.
Çocuklara, gelecek nesillere bir şeyler bırakmak istediğini ifade eden Altınay, "Her türlü şiirim var. Akrostiş var, satranç türü var, sicilleme var, lebdeğmez var, sarma şiiri var. Kafiye nedir bilmiyordum, kendim öğrendim. Benim ustam yok" diye konuştu.
VALİ AYHAN'DAN TEBRİK
Vali Salih Ayhan ise yerel şairleri ve halk ozanlarını çok önemsediklerini ifade ederek, "Sizlerin şiirlerini, yazılarını özellikle takip ederim. Sizler Anadolu irfanının sözlü kültürüsünüz. Bunları dizelere aktaran, bunların yükünü çeken sizlersiniz. Bu toprağın bereketini, güzelliğini en güzel şekilde haykıran insanlarsınız" dedi.
Altınay'ın hazırladığı son şiir kitabını Valilik olarak bastıracaklarını ifade eden Ayhan, "Sizlerin hafızalarındaki bilgiler, dizeler gelecek için önemlidir. Sizin gibi ulu çınarlar toplumun değerlerini kuşaklar boyu tanıtmakta önemli aracı, kalıcı kılan kişilersiniz. Bu şehre dair paylaşacağı yazısı, şiiri olan herkesin, bu şehre katkı sağlayan tüm kalemlerin başımızın üstünde yeri var" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Valilik ziyareti
-Kitaplarını sunması
-Vali ile sohbeti
-Konuşmaları
Haber: SİVAS,
===================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -10 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?