Dhmi Genel Müdürü Yıldırım Açıklaması

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, Atatürk Havalimanı'nın, havalimanı olmaktan çıkarılmasını doğru bulmadığını belirterek, "Neticede bu, siyasi de bir karardır. Bizim fikrimizi de tabii ki alacaklardır, söyleyeceğiz ama son karar biz de değil" dedi.

DHMİ'nin Florya'daki tesislerinde İstanbul Havalimanları Muhabirleri Derneği'nin üyeleriyle bir araya gelen Yıldırım, üçüncü havalimanı projesinin Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.

İstanbul'daki hava trafiğinin artık çok zorlandığını, Atatürk Havalimanı'nın istiap haddini doldurduğunu, Sabiha Gökçen'in yoğunluğunun arttığını anlatan Yıldırım, üçüncü havalimanının çoktan bitmiş olması gerektiğini kaydetti.

Yıldırım, "Ama bugün henüz başlama noktasında. Biliyorsunuz deklare edilen bir tarih var. 2017'nin sonu gibi. Bu hedefin tutturulabilmesi için hakikaten çok yoğun bir çalışma gerekiyor" diye konuştu.

Serdar Hüseyin Yıldırım, üçüncü havalimanı inşaatının henüz başlamadığını, zemindeki problemin giderilmesi için uğraşıldığını dile getirdi. Yeni havalimanının uzaklığı hakkında medyada bazı haberlerin yayımlandığını hatırlatan Yıldırım, İstanbul'da bu çaptaki havalimanının sağlıklı şekilde sığabileceği başka bir alanın olmadığını belirtti.

"Havalimanını tek başına yapmak yetmez"

DHMİ Genel Müdürü Yıldırım, üçüncü havalimanının da şehir merkezinden ciddi bir mesafede olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Havalimanını tek başına yapmak yetmez. Bu havalimanının entegrasyonunun da sağlanması lazım. Gerek hızlı demiryolları sistemleriyle gerek yeterli karayolu bağlantılarıyla... 'Bu yapılmadığı müddetçe tek başına havalimanı bir şey ifade etmez' diye söylüyoruz. Herkes bunun farkında. Bu manada koordineli bir çalışma yürüyor. Temennimiz odur ki; bu havalimanının ilk safhasının açılış döneminde yeterli bağlantılar da kurulmuş olacaktır. Üçüncü köprü üzerinden hızlı tren hattı, çok önemli bir bağlantı. Bu bağlantı hem Sabiha Gökçen'i bağlayacak hem üçüncü havalimanını bağlayacak. Böylece iki havalimanı da birbirine entegre olacak. Geçenlerde Bakanımızın açıkladığı Gayrettepe'den bir metro hattı ki, o da çok önemli bir bağlantıdır, şehrin içinden direkt havalimanına geçişi sağlayacak. Diğer karayolu bağlantılarıyla bunlar paralel bitirildiği takdirde sadece İstanbul'un değil, hem Türkiye'nin hem de bana göre dünya sivil havacılığının bir nevi durumunu etkileyecek, vaziyetini değiştirecektir. Fiili inşaata başlama tarihi şu anda mayıs gibi gözüküyor. O zamana kadar gerekli çalışmalar herhalde tamamlanacak."

DHMİ'nin vizyonunu dünyaya açmayı hedeflediğini kaydeden Yıldırım, kurumdaki bazı sıkıntılarının memur zihniyetinden kaynaklandığını, yönetim kadrosunda bazı değişikliklere gidilebileceğini söyledi.

Yıldırım, bir gazetecinin "Türkiye'deki hava trafik yönetimi kaynaklarının sistematik modernizasyonunu sağlayacak Smart Projesi'ne geçiş tarihine" ilişkin sorusunu "Aslında Smart Projesi'nde başlangıçta geç kalınmamış. Ama projenin seyri esnasında yaşanan bazı sıkıntılar, olumsuzluklar nedeniyle proje çok uzamış. Üç senede bitmesi öngörülen proje, bugün 6 seneyi geçti, 7 seneye girdi. Tamamlandı ama devreye alınmış değil" şeklinde cevapladı.

DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, bu projenin ay sonunda devreye alınacağını kaydetti.

"Dev bir operasyonu ikiye bölemezsiniz"

Yıldırım, Atatürk Havalimanı'nın gelecekteki akıbeti konusunda çeşitli iddiaların olduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bende yüzde yüz olarak ne olacağını bilmiyorum. Ama benim fikrim şudur:  Atatürk Havalimanı'nın, havalimanı olmaktan çıkarılmasını açıkçası doğru bulmuyorum. Neticede bu, siyasi de bir karardır. Bizim fikrimizi de tabii ki alacaklardır, söyleyeceğiz ama son karar bizde değil. Ama fikrimi açıkça söylüyorum. O zaman da söyleyeceğim. Atatürk Havalimanı'nın yine havalimanı olarak devam etmesi ancak belli sahalarına inhisar etmesidir. Yani yolcu ve yük taşımacılığı konusunda çalışmamasıdır. Çünkü zaten Türk Hava Yolları'nın da böyle bir şeyi var. Haklıdır. Ben de hava yolcu olsam öyle düşünürüm. Dev bir operasyonu ikiye bölemezsiniz. Yani ana üssünüz bir havalimanı olmak zorundadır. İki tane olmaz. Yoksa transferde korkunç sıkıntılar yaşarsınız. Bu Sabiha Gökçen Havalimanı'nda belli ölçüde denendi, çok zor olduğu görüldü."

Atatürk Havalimanı'nda gelecekte genel havacılık faaliyetlerinin devam edebileceğine değinen Yıldırım, "Hava taksiler, ambulanslar, eğitim gibi şeyler için kullanılabilir. Bu bir. İkinci olarak business jetler, VIP yolcular kullanabilir. Bu çok önemli" dedi.