Diyarbakır Cezaevi'nin Çehresi Değişiyor

Bir zamanlar isyanlar ve işkence olaylarıyla anılan Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza ve Tevkif Evi'nin çehresi sanatsal resimlerle değişiyor.

Diyarbakır'ın Bağlar beldesinde en işlek caddelerden birinin üzerinde bulunan ve 1980 ihtilaliyle birlikte isyanlar ve işkence olaylarıyla anılan E Tipi Kapalı Cezaevi'nin çehresi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak ve Cezaevi Müdürü İsmail Gül'ün hazırladığı projeyle değişiyor. Proje kapsamında halkın yoğun olarak kullandığı güzergahlardaki cezaevi duvarlarına "Bir okul bin cezaevi kapattırır", "En büyük cezaevi insanın kafasının içindedir" gibi özlü sözler asıldı. Cezaevinin istinat duvarına

da Dicle Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'nden 20 öğrenci tarafından yağlı boya ile soyut resimler yapılıyor. Projede yaklaşık 1 ton boya kullanılacağı bildirildi.

Proje için yağlı boyaya ihtiyaçları olduğunu belirten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, "Dış duvardaki kötü görüntüyü boyamışken, insanları düşündürerek suçtan alıkoymak için renkli resimler yapılmasına karar verdik. Vatandaşların geçiş güzergahlarına da özlü sözler yazılı tabelalar astık. Cezaevinde kalan vatandaşlarımızı topluma kazandırmak adına okuma-yazma kursları ile yaklaşık 20 dalda mesleki eğitimlerimiz devam ediyor. İstinat duvarına çizilen renkli figür ve özlü sözlerle cezaevine

dikkatleri çekmek istedik. Projeyi hazırlamamızdaki diğer bir husus, insanlarımızı suç işlemeden önce düşündürmeye sevk etmekti" dedi.

Meral Ağraç Öztürk adlı öğrenci ise, cezaevi duvarlarına resim çizmenin tarif edilemez bir duygu olduğunu söyleyerek, "Cezaevi duvarlarında Miron'un çalışmalarını yapıyoruz, soyut resimler çiziyoruz. Bu bizim son sınıfta aldığımız duvar dersi. Proje okul hocalarımız ve cezaevi yönetimi işbirliğiyle yapılıyor. Bize böyle bir şey teklif ettiler, bizde kabul ettik. Cezaevi boyuyor olmak çok keyifli. Dışını boyuyoruz, keşke içi de renklense. Cezaevi kelimesi aslında biraz ürkütmüştü, biraz da duvarların

yüksek ve büyüklüğü fiziki gücümüzü aşar diye korkmuştuk. Gelip görünce korkulacak bir şey olmadığını anladım. Proje komple duvarları boyamak ancak bu gücümüzü aşıyor, sadece ön duvarı yapacağız. Çalışmamız yarım kalabilir, boya eksikliği yüzünden yardım bekliyoruz. Diyarbakır bizi korkutmuyor, buraya bir şey bırakmak benim için önemli" diye konuştu.

Duvarlara slogan yerine eser bırakmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Resim Bölümü 4. sınıf öğrencisi Faika Dinçer de, resim yaparken bazı vatandaşların, "Aman dikkat edin çocuklar, şimdi polis gelip sizi yakalar" şeklinde kendilerini uyardıklarını belirtti.

Çocukların yoğun ilgisi ve vatandaşların olumlu tepkilerine sevindiklerini dile getiren öğrenciler, Diyarbakır'a eser bırakmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiler.

(AŞ-AŞ-CC-Y)