Hdp Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, nevruz kutlamalarını 'direnerek kazanacağız' şiarıyla karşıladıklarını belirterek, son 3 yıldaki nevruzların Abdullah Öcalan'ın barış mesajlarıyla, çözüm süreci mesajlarıyla, ateşkes mesajlarıyla birlikte domino etkisi yaratan ciddi, siyasal nevruzlara dönüştüğünü söyledi. Bu sürecin iyi değerlendirilmediğini savunan Demirtaş, şöyle dedi: "Eğer ki geçen yıllar iyi değerlendirilmiş olsaydı, bugün eminim ki bambaşka bir Türkiye'ye, bambaşka bir Ortadoğu'ya hep birlikte adım atmış olacaktık. Bugün cenazeleri saymak, ölümlerin bilançosunu tutmak ve her gün Türkiye'nin her yerinde Kürt'üyle, Türk'üyle insanlarımızın cenazesini kaldırmak yerine eminim ki, bütün bu cennet gibi toprakları, bütün bu cennet gibi ülkemizi barış adası haline getirmiş olacaktık. Maalesef değerlendirilemedi. Hükümet halen o günlerin hesabını neden adım atılmadığı, neden gereği yapılmadığı konusunda öz eleştirel yaklaşmak yerine halen kendisi dışında herkesi suçlayarak ve herkese düşmanlık bakış açısıyla saldıran yeni bir süreci sürdürmektedir. Eğer hükümet birazcık cesaretli davranmış olsa, gerçekten Türkiye'yi düşünse, Türkiye'de yaşayan yurttaşları ve halkları Kürt'üyle, Türk'üyle bir arada tutacak özgür bir geleceği düşünseler, buna inanmış olsaydı 2016 nevruzu tam bir barış halayı ve belkide Kürt sorunun çözüldüğü yeni anayasanın belkide müjdelendiği bir nevruza dönüşecekti. Bunu engelleyen hükümetin kendi programını Türkiye'ye dayatan tutumudur. Bunun net bilinmesi lazım. İnsanlarımızın, halkımızın ihtiyacı değil, AKP'nin ihtiyacı, sarayın ihtiyacı çerçevesinde hareket edilmiştir. Oysaki asolan şey kişilerin, kurumların ya da partilerin gerektiğinde halkın çıkarları uğruna feda edilmesidir. Ahlaki tutumudur. Ama maalesef AKP bırakın kendi çıkarlarını feda etmeyi ülkenin çıkarlarını feda ederek bütün Türkiye'nin geleceğini ipotek altına almış. Sırf kendi ideolojik programlarını uygulamak için maalesef ki bugün Türkiye'yi tam bir içeride ve dışarıda savaş cehenneminin içine düşürmüştür. Bütün bu tablo içerisinde yakılan cenazeler, panzere takılıp sürüklenen cenazeler, çıplak teşhir edilen cenazeler bize Türkiye'nin her yerinde yükselen feryatlar cenaze törenleri bütün bu tablo içerisinde işte nevruz yeni bir umut olarak kapımıza dayanmış durumda."
Demirtaş, nevruzu bir taziye, bir yas havasıyla karşılamayacaklarını, büyük bir coşku ile karşılayacaklarını belirterek, "Nevruz taziye değil, nevruz yeni bir yaşama adım atmanın umududur. Yeni bir özgürlük yolunun açmanın umududur. ve her şeyden önce zalimlere karşı tamda direnişin sembolüdür. Biz bu yıl bu nedenle nevruzu direnerek kazanacağız şiarıyla karşılıyoruz. Türkiye'nin 82 ayrı merkezinde nevruz kutlamaları, nevruz hazırlıklarımız var. Bütün arkadaşlarımız şuana kadar başvurularını yaptılar. İznini tertip komitesi tarafından talep edilen ve önceden belirlenen bugüne kadarda kutlama yaptığımız meydanlarda nevruz kutlamaları için başvuru yapıldı. Şuana kadar herhangi bir sorun yaşanmış değil. Umut ediyorum ki her yıl olduğu gibi yine disiplinli ve tertip komitesine verilen izin çerçevesinde bir nevruzu karşılayacağız. Beklentimiz budur. Valiliklerin ve hükümetin özellikle bu yıl nevruzların belirtilen meydanlarda izinli kutlaması çerçevesinde bir duyarlılık göstermeleri temenni ediyoruz. Bütün halkımızla bu yılki nevruzda en büyük kitleselliğe, en büyük kalabalıklara ve en coşkulu kalabalıklara ulaşmanın heyecanıyla nevruza yaklaşmalıdır. Her yerde nevruz çalışmaları mahalle mahalle, ev ev hummalı bir şekilde adeta düğüne, bayrama gider gibi büyük bir direniş meydanına akar gibi her yerde insanlarımız o ruhla, o coşkuyla nevruza hazırlanmalıdır. Bütün yitirdiklerimizin hayali özlemi nevruzun bize müjdelediği özgürlük olduğuna göre biz o gün o meydanda taziyemizi değil, özgürlük halaylarımızı gökyüzüne haykıracağız. Elbetteki öncelikle Diyarbakır'da, Amed'de kutlanan nevuz merkezi nevruz olarak ayın 21'de kutlanılacak ve hazırlıklar bu çerçevede yürütülecek ama bu yıl özellikle Cizre ve Silopi'de yapılan yıkım ve katliamlar ve oraya dayatılan insansızlaştırma yaklaşımına karşı son nevruz kutlamamızı ayın 22'sinde tek bir yerde Cizre'de gerçekleştireceğiz. Program ayın 17'sinde başlayacak ve 5 gün boyunca son günde Cizre'de olacak şekilde toplam 6 gün nevruz kutlamaları gerçekleştirilecek" dedi.
"ÖCALAN MEKTUBU VAR MI?"
Gazetecilerin bu yıl ki nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan'nın bir mesajı olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine Demirtaş, "Geçen nevruzlarda hatırlanırsa öyle bi gelişi güzel ve aniden ortaya çıkan bir İmralı mektubu Sayın Öcalan mesajı yoktu. Bunun bir görüşme trafiği vardı, bir diyalog süreci vardı, bir uzlaşma vardı. Hatta burada okunan mektupların çoğu üçü de hatta hükümetle, devlet yetkilileriyle ortaklaşılan metinlerdi burada okundu. ve hiçbiri öyle kimsenin beklemediği bir anda ortaya çıkan mektuplar değildi. Şimdi Diyarbakır nevruzuna 10, 11 gün var. Ortada ne diyalog var, ne bir müzakereye dair işaret var. Bırakın onları hergün katilam var. ve bir yıla yakındır İmralı'da tecrit var. Hiç kimse görüşemiyor. Şimde böyle bir ortamda İmralı'da bir mektubun geleceğini beklemek saflık olur. Yani hiçbir görüşme ve temas yokken bizim bildiğimiz en küçük bir gelişme yokken oradan işte bir mektup gelecek demek saflık olur. Ama kendisi bir mektup ulaştırmak isterse bütün bu tecride, diyalogsuzluğa ve hükümetin bu tutumuna rağmen kendisi bir mektup ulaştırmak isterse ve Adalet Bakanlığı buna izin verirse tabi bizler buradan onur ve memnuniyet duyarız. Mektubu, mesajı ne ise de biz nevruza yetiştiririz. Ama şuanda konuşulan veya bizlerin hakim olduğu bizlerin bilgisi dahilinde olan İmralı'yla ilgili hiçbir gelişme yoktur. Bunun net bilinmesi lazım" dedi.
Son Dakika › Güncel › Diyarbakır Demirtaş: Bizi Cezaevi ile Korkutmaya Çalışmayın - Son Dakika
Yorumlar (1)