Doğu'da 28 Şubat PKK'ya Yaradı

28 Şubat Kadın Platformu Diyarbakır Temsilcisi Aysel Yaşar, 28 Şubat sürecinin ve öncesinde yaşananların, Doğu ve Güneydoğu'da, gençleri terörden uzak tutan İslami çevrelerin bertaraf edilmesiyle PKK'nın işine yaradığını söyledi.

Diyarbakır'da 28 Şubat kararları dolayısıyla okuduğu Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünü bırakmak zorunda kalan Aysel Yaşar (44), 2011'de yapılan yasal düzenlemeden sonra 40 yaşında ve 3 çocuklu anne olarak mezun olabildi.

O dönemde yaşananların unutulmaması ve oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için mücadele veren 28 Şubat Kadın Platformunun Diyarbakır Temsilciliğini yapan Yaşar, o dönem yaşananları ve toplumsal etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Kendisi gibi 28 Şubat döneminde başörtüsünden dolayı okuldan ayrılmak zorunda kalan öğrencilerle 6 yıl önce 28 Şubat Kadın Platformunu kurduklarını ifade eden Yaşar, o dönemdeki uygulamalar nedeniyle okuyamamış ve sonrasında 2011'deki afla okullarını bitirenlerin haklarının iadesi için çalıştımlarını dile getirdi.

Amaçlarının 28 Şubat döneminde hakları gasp edilmiş bütün mağdurlara destek olabilmek olduğunu kaydeden Yaşar, "Tutuklu, işlerinden atılan memur, askeriyeden atılmış memur kardeşlerimiz için gereken çabayı sarf edip onlara destek olmak için çalışıyoruz." dedi.

"Gözaltına alınıp yakalanabiliriz korkusu yaşadık"

Yaşar, Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünde okuduğu sırada 1998-1999 eğitim öğretim yılında başörtüsüyle gidemediği için okulu bıraktığını belirtti.

Özellikle kızların doğuda fazla okutulmadığı düşünüldüğünde, bir kadın olarak üniversiteye gidebilmenin önemine işaret eden Yaşar, önceleri okula başörtüsüyle girebilirken 28 Şubat sürecinden sonra 1998-1999 döneminde başörtüsünden dolayı okulara alınmamaya başladıklarını söyledi.

Yaşar, o dönemde başlarını açmaları için yapılan baskı yapıldığını ama bunu inançları gereği kabul etmediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Tek korkumuz başlarımızı açmak değildi. Polisler kapıda panzerle bekliyordu. Her an gözaltına alınıp yakalanabiliriz korkusu da yaşadık. Bu yüzden okulu bırakmak zorunda kaldım. 2011'de yılında başörtüsüyle beraber okuyabileceğimizle ilgili bir af geldi. Tekrar okula başladım. Bizim zor bir süreçti. Üç çocuk annesiydim. Aradan yıllar geçmişti, ders konularını unutmuştum. Bu şekilde 2014'te okulumu bitirdim."

"Ortalık PKK'ya kaldı"

O dönemde zulm görmelerinin tek nedenin İslami hassasiyetlere sahip olmalarından kaynaklandığını, oysa tek çabalarının toplumun güzel bir yere gelmesi olduğunu dile getiren Yaşar, tüm ülkede 28 Şubat 1997'deki MGK kararlarıyla yapılan uygulamaların Doğu'da aslında çok öncesinde başladığını söyledi.

Yaşar, bölgede 28 Şubat sürecinin 90'lı yılların başında başladığını ve İslami kesimin bilinçli olarak bertaraf edilmeye çalışıldığını aktararak, şunları söyledi:

"İslamı yaşıyorsanız, belirli adlarla anılıyordunuz. Eşlerimiz, kardeşlerimiz, yakınlarımız tutuklanmaya başlandı. Camiye giden kardeşlerimizi zulüm görmeye başladı. 28 Şubat postmodern darbesinden sonra bunun etkisi Batı'da da hissedildi. 28 Şubat, PKK'ya yaradı. Buradaki İslami kesim bir şekilde bertaraf edildi. Meslekleri ellerinden alındı, tutukladılar, buralardan sürüldüler. Ortalık PKK'ya kaldı."