Dicle Üniversitesi (DÜ) Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, DÜ kampüsünde ağaç kesilmesine yönelik tepkilere ilişkin, "Hiçbir özel veya resmi kurumdan orada bir inşaat veya işletme kurmak için teklif gelmemiştir, gelmesi de mümkün değil. Orası Hevsel Bahçeleridir ve bir kısmı sit alanıdır" dedi.
Dicle Nehri kıyısında, Kale ile Dicle Nehri arasındaki alanı kapsayan Hevsel Bahçelerinin DÜ kampüs alanındaki bölümünde muhtemel yangınlara müdahaleyi kolaylaştırmak gerekçesiyle geçen ay başlatılan ağaç kesimine yönelik çalışmanın tamamlandığı belirtildi.
Orman İşletme Müdürlüğünden alınan rapor doğrultusunda yaklaşık 500 ağacın kesildiği, HES kurulacağı iddiasıyla bir grubun eylemini sürdürdüğü alanda bataklık ıslahı ve itfaiye için yol yapım çalışmasına önümüzdeki süreçte başlanacağı bildirildi.
Prof. Dr. Eyigün, AA muhabirine, 27 bin dönüm alana kurulu üniversitenin kampüs alanında bir milyonun üzerinde ağaç bulunduğunu, bu haliyle kampüsün Diyarbakır'ın oksijen deposu olduğunu söyledi.
Böyle önemli ve değerli bir hazineyi korumanın üniversitenin görevi olduğunu vurgulayan Eyigün, üniversitenin çevresinde 20 köy bulunduğunu, bu köylerin çoğunluğuna ulaşımın üniversiteden sağlandığını belirtti.
"Üniversitemizde bir ağaç kıyımı sözkonusu değil"
"Üniversitenin kampüsü korumasız, çevresi olduğu gibi açık" diyen Eyigün, ayrıca üniversite içerisinde de şahıs arazisi ve tarlasının bulunduğunu, bu alanların sahiplerince ekilip biçildiğini, anız yakıldığını kaydetti.
Eyigün, bu anızların zaman zaman ormanlık alana da zarar verdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Diyarbakır'ın piknik alanı üniversitemiz. Halk da zaman zaman buraya gelip izinli veya izinsiz çam ağaçlarının altında piknik yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda çok sık olmamakla üniversitemizde zaman zaman orman yangınları oldu. Ormanlık alanın bulunduğu bölgede hastanelerimiz var. Geçen yıl çıkan bir yangın rüzgarın da etkisiyle hastaneye kadar ulaştı. Bu durumda örnek almak görevimiz. Yaz mevsimi gelmeden orman yangınları başlamadan her kurum gibi biz de önlem almak istedik. Üniversitemizin Çevre ve Ağaçlandırma Şube Müdürlüğünce hazırlanan raporda sözkonusu bataklık alanda kendinden yetişen kuru ağaçların ve söğütlerin ormanlık alana geçişi engellediği belirtilerek o bölgedeki ağaçların bir kısmının oradan uzaklaştırılması ve bataklığın ıslah edilmesi gerektiği konusunda rapor geldi. Bu rapora istinaden Orman İşletme Müdürlüğünden bilirkişi raporu istedik. Oradan gelen raporda da bataklık alanda kendiliğinden yetişen ağaçların asıl çam ağaçlarına geçişi engellediği, muhtemel bir orman yangınında itfaiyenin oraya giremeyeceği ifade edilerek, ağaçların oradan uzaklaştırılması gerektiği belirtiliyordu. Asgari düzeyde yani itfaiye ekiplerinin ormanlık alana girmesine imkan verecek düzeyde ağaçların bir kısmının oradan uzaklaştırılmasına karar verdik. Olay bundan ibaret. Kesinlikle üniversitemizde bir ağaç kıyımı sözkonusu değildir."
"Yapılan şey ormanlık alanı korumaya yönelik"
Prof. Dr. Eyigün, 5 yıllık dönemlerinde üniversiteye 250 bin çam ağacı dikildiğini, ormanlık alanlar oluşturulduğunu belirtti.
Rapor doğrultusunda yürütülen çalışmada ağaç kesiminin 12 gün önce durdurulduğunu, bundan sonra bataklık alanda ıslah çalışmalarının ve itfaiye geçişi için yol yapım çalışmasının yürütüleceğini dile getiren Eyigün, bu kapsamda yaklaşık 500 ağacın kesildiğini kaydetti.
Eyigün, şöyle konuştu:
"O bölgede iddia edilen gibi herhangi bir sosyal tesis yada inşaat kesinlikle düşünülmüyor. Hiçbir özel veya resmi kurumdan orada bir inşaat veya işletme kurmak için teklif gelmemiştir, gelmesi de mümkün değil. Orası Hevsel Bahçeleridir ve bir kısmı sit alanıdır. Raporda ayrıca o bölgenin bataklık bir alan olduğu, halkın sağlığını zarar verecek durumda bulunduğu, bir an önce ıslah edilmesi gerektiği belirtiliyordu. Halk sağlığı için de ıslahı gerekliydi. Karşılaştırma yapmak istemem ancak bazı büyük orman yangınlarında binlerce çam ağacı yangın daha büyük alanlara sıçramasın diye kesilebiliyor. Bazen yangın olmadan da ormanlık alanlarda itfaiyeye yol yapmak için binlerce çam ağacı kesiliyor. Bunlar ormanlık alanı katletmek olarak algılanmıyor. Çünkü amaç büyük bir ormanlık alanı korumaktır. Burada da yapılan şey ormanlık alanı korumaya yönelik. Üniversitenin kampüs alanında hastane ve akademik birimler dışında hiçbir kuruma arazi vermedik ne özel ne resmi. Kampüs alanında bir metrekare alan ekstra bir amaçla kullanılmamıştır."
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Dicle Vadisi Projesinin topyekün tartışılması gerektiğini belirtti.
Dicle Vadisi ile ilgili yürütülen projede bir koordine eksikliği olduğunu savunan Tan, "Bu projeyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediye, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket ederek değerlendireceği toplu uzlaşmanın sağlanması gerekir. En önemlisi de yanlış bilgi verilmemesi gerekir. Rezerv alanı neresi? Ne yapılacak? Bunların açıklanması gerekir. Kamuoyunun önünde herkes bilgilendirilmelidir. Diğer türlü eksik ve yanlış bilgilerle yürütülecek bir çalışma kamuoyunu yanıltır" şeklinde konuştu.
"Dicle Vadisi kentin en önemli rekreasyon alanı olacak"
Sözkosunu alanda bir süredir oturma eylemini sürdüren grubu ziyaret eden BDP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ise Hevsel Bahçelerinde doğanın tahrip edildiğini ileri sürdü.
"Hevsel'deki bu tahribatın kesinlikle yapılmaması gerekiyor. Hiç kimsenin bu doğa tahribatını kabul etmemesi lazım. Diyarbakır'ın tarihine baktığımızda herkesin hafızasında Hevsel, Surlar ve Dicle Havzası öncelikle yer alır" diyen Zümrüt, şunları dile getirdi:
"Hevsel Bahçelerinde çalı çırpı değil 20 yıl ile 100 yıl arasında değişen ömürde ağaçlar bulunuyor. Diyarbakır'ın nefes alacağı yer Hevsel'dir. Çalışmanın bittiği haberi gelince biz de buradan çekileceğiz. konusunda açıklama geldikten sonra bizde buradan çekileceğiz."
Valilikten yapılan açıklamada ise Dicle Vadisini içeren 10 bin 955 dönümlük alanda rezerv yapı alanı ilan edilen bölümün hiçbir şekilde konut yapılaşmasına açılmayacağı, Dicle Vadisinin ve kentin besin kaynağı olan 8 bin yıllık geçmişe sahip Hevsel Bahçelerinin master planda olduğu şekliyle korunacağı bildirildi. Bakanlıkça yürütülen Dicle Vadisi Master Plan çalışmasında, ilk aşamada Dicle Vadisinin master planının hazırlanacağı, kentsel tasarım ve peyzaj projeleriyle uygulama çalışmalarının başlatılacağı kaydedilen açıklamada, "Dicle Vadisi yeşil alanlar, bisiklet yolları, göletler, meydanlar, sosyal donatılar, açık spor ve rekreasyon alanları ile kentin en önemli rekreasyon alanı olacak. Dolayısıyla Dicle Vadisi projesinde Hevsel Bahçelerinde herhangi bir yapılaşma kesinlikle olmayacaktır."
"Ağaç kesimi süreci riske atan bir olay"
Öte yandan Diyarbakır Kalesi ve Surları Alan Başkanı Nevin Soyukaya da sözkonusu bölgenin yönetim planı sınırlarında bir bölümü dünya mirası olması için UNESCO'ya sunulan bir alan olduğunu belirtti.
Bu nedenle bölgede koruma kriterlerine aykırı hiçbir çalışmanın yapılmaması gerektiğine dikkati çeken Soyukaya, "Ağaç kesimi süreci riske atan bir olay" dedi.
Soyukaya, üniversitenin alan yönetim planında paydaşlardan biri olduğunu ve danışma kurulunda yer alan bir kurum olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Alan hem bu şekilde tahrip edildi hem de süreci ciddi sıkıntıya sokacak şekilde ağaç kesimi yapıldı. Orman İşletme Müdürlüğünün orman tanımı çok farklı. Bizim alanımızın orman olması şart değil. Orası dünya miras alanı olarak sunulan bir alan. Habitatı, ekolojik sistemi ile korunması gereken bir alan. Doğal yapısı ve özgün yapısı yıllardır bu şekilde süregelmiş. Sıradan bir orman gibi düşünülmemesi gerekir."
Bu kapsamda Diyarbakır Valiliğinden bir toplantı talep ettiklerini anlatan Soyukaya, "Bu hassas UNESCO sürecinde kentin yöneticileri ve ilgili kurumların yapacakları her tür faaliyette UNESCO kriterlerini alan yönetim planının önerdiği şekilde koruyup yaşatmaları gerektiği, her tür projenin alan yönetim başkanlığıyla paylaşılması gerektiğini belirttik" diye konuştu. - Diyarbakır
Son Dakika › Güncel › Dü Kampüsünde Ağaç Kesilmesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?