Dündar ve Gül Hakkındaki İddianame

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan'ın hazırladığı iddianamede, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'e "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "işbirlikçiliği" suçlaması yöneltildi.

Başsavcı Vekili Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, Suriye Türkmenlerine yardım malzemesi taşıyan MİT'e ait tırların, 1 ve 19 Ocak 2014'te FETÖ/PDY terör örgütü yöneticisi ve üyesi konumundaki şüpheliler tarafından, sahte ihbar ve delillerle, MİT mensuplarına "darp, cebir, şiddet" uygulanarak ve silah kullanılarak durdurulduğu ve tırların arandığı hatırlatıldı.

Eylemi gerçekleştiren FETÖ/PDY terör örgütünün amacının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetini Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde "teröre destek veren ülke" sıfatıyla yargılatmak olduğu kaydedilirken, "Soruşturma dosyası kapsamında, sahte ihbar tutanağı dışında MİT'e ait yardım tırlarının herhangi bir terör örgütüne gittiğine dair hiçbir bilgi, belge, delil, iz ya da emare yoktur. Bu durum, tırların durdurulması talimatını veren, sahte ihbarı yapan, bu ihbar doğrultusunda tırları durduran ve arayan FETÖ/PDY terör örgütü yönetici ve üyeleri ile şüpheliler Can Dündar ve Erdem Gül tarafından da bilinmektedir" denildi.

Eylemlerle ilgili olarak Adana Sulh Ceza ve İstanbul Sulh Ceza mahkemelerinden 14 Ocak 2014 ve 29 Mayıs 2015'te yayın yasağı kararları alındığı anımsatılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

"Buna rağmen şüpheliler, özellikle 7 Haziran 2015 tarihli genel seçimlerden bir hafta öncesine gelecek biçimde 29 Mayıs 2015'ten itibaren yayınlarına başlamışlar ve bu yayınları şüpheli Erdem Gül'ün 'Besle kargayı.....' başlıklı, şüpheli Can Dündar'ın da 'Gazap Eken Azap Biçer' başlıklı 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin IŞİD terör örgütünü desteklediği, anlayış gösterdiği' iftirası içerikli yazılarının yayınlandığı 15.Ekim 2015 ve 11 Ocak.2016 tarihlerine kadar devam ettirmişlerdir. Amaçları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetinin terör örgütlerine yardım ettiği yönünde ulusal ve uluslararası kamuoyu oluşturmak, hükümeti terörle ilişkilendirmek ve görevini yapamaz hale getirmektir. Bu amaç doğrultusunda şüpheliler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal ve uluslararası yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikteki bilgiyi casusluk maksadıyla temin etmiş ve ifşa etmişlerdir. İddianamenin konusu, şüphelilerin bu eylemi ve eylemi gerçekleştirmedeki amaç ve kasıtlarıdır. Şüphelilerin kastının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne sahte ihbar ve delillerle tuzak kuran şüphelilerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetini terörle ilişkilendirip görevini yapamaz hale getirmek olduğu açıktır. Bu amaca giden yolda şüphelilerin soruşturmadaki konumu, FETÖ/PDY terör örgütünün işbirlikçiliğidir. Bunun Türk Ceza Kanunu'ndaki karşılığı da FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmadan bilerek ve isteyerek yardım etmektir."