Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Erbaş, "Dünyayı iyiliğin değiştireceğine ve her birimiz birer iyilik neferi olduğunda bütün insanlığın huzurlu ve onurlu bir hayata kavuşacağına inanıyoruz." dedi.
Erbaş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde Türkiye Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen "5. Uluslararası İyilik Ödülleri" programında, katılımcılara hitap etti.
Programın, kötülüklerin kıtalar dolaştığı bir dünyada iyiliğin gündeme getirilmesi üzere yapıldığını belirten Erbaş, iyiliğin güzel ahlakı kuşanarak kulluk ve sorumluluk bilinciyle yaşanılan bir hayat olduğunu söyledi.
Erbaş, iyiliğin ancak ihlas ve ihsan ile anlam kazanacağını vurgulayarak, "Bundan 44 yıl önce, İslam'ın hayır ve bereket mefkuresini ve ecdadın iyilik mirasını, emanet bilinciyle günümüze ve geleceğe taşımak idealiyle kurulan Türkiye Diyanet Vakfı, bugün 1001 şubesiyle ülkemiz ve 145 ülkede iyiliğin adresi olmuş, evrensel bir hayır kuruluşu haline gelmiştir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteği ve himayeleriyle Diyanet İşleri Başkanlığı ile TDV'nin dünyanın ihtiyaç duyulan her yerine dil, din, ırk, mezhep, meşrep, farkı gözetmeksizin yardım elini uzattığını hatırlatan Erbaş, sosyal yardımlardan eğitime, camilerin inşasından gönüllerin ihyasına kadar birçok alanda hayır çalışmalarının yapıldığını anlattı.
"Hedefimiz ümmet coğrafyasının bütün gençleriyle tanışmak"
Erbaş, yurt içi ve yurt dışında inşa edilen binlerce cami ve Kur'an kursu ile mümin yürekleri aynı safta, kalpleri aynı hakikatte buluşturmaya gayret ettiklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hedefimiz ülkemizin bütün gençlerine dokunmak, ümmet coğrafyamızın bütün gençleriyle tanışmaktır. Dünyanın bütün dillerinde İslam'ın hakikatlerini yeryüzünün her köşesine ulaştırmaktır. Daha çok mazluma ve muhtaca yardım eli uzatmaktır. Bunun için, devletimizin, milletimizin desteği ve mensuplarımızın gayreti ile yaptığımız ve burada sayamadığımız daha pek çok hizmetler, seferberlik ruhuyla artarak devam edecektir."
"Biz, dünyayı iyiliğin değiştireceğine ve her birimiz birer iyilik neferi olduğunda bütün insanlığın huzurlu ve onurlu bir hayata kavuşacağına inanıyoruz." diyen Erbaş, Allah'ın yeryüzünde iyiliğin egemen olması için çalışanları destekleyeceğini ve onları asla yalnız bırakmayacağını vurguladı.
7 iyilik öncüsüne ödül
Yapılan değerlendirmeler neticesinde Türkiye'den ve yurt dışından bini aşkın yaşanmış iyilik hikayesi içerisinden belirlenen 7 iyilik öncüsü hakkında hazırlanan videolar izlendi.
Daha sonra "İyilik Ödülü" almaya hak kazanan 7 iyilik öncüsüne ödülleri takdim edildi.
Bu kapsamda, Bosna'da kurduğu aşeviyle günde binden fazla ihtiyaç sahibine yemek dağıtan Zilha Şita, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde evi olmayanların rahatça kullanabilmeleri için caminin alt katına banyo yaptırıp gönüllü berberlik hizmeti veren Selime Hatun Camisi İmam Hatibi Osman Gökrem, Filistin'de Yahudi yerleşimcilerin ısrarlarına ve yüksek fiyat teklif etmelerine rağmen Mescid-i Aksa'ya ve Burak Duvarı'na bakan evini satmayan Ayşe Masluhi, görme engellilerin kendisi gibi zorluk çekmemesi için 12. sınıf Arapça ders kitabını Braille alfabesine çeviren doğuştan görme engelli Huzeyfe Aydın ödüllerini aldı.
Genç yaşında cezaevinde yatıp, ailesi cezaevlerinde bulunan çocuklarla 20 yılı aşkın zamandır adeta bir baba gibi ilgilenen oyuncu Turgay Tanülkü, 20'li yaşlarında İslam'ı seçen ve Mali sokaklarında dolaşırken gördüğü fakir çocuklardan etkilenip bir vakıf açan futbolcu Frederic Omar Kanaute ve 40 yıldır Darülaceze gönüllüsü olarak yaşlıların tırnak bakımı, banyo ve yemek gibi ihtiyaçlarıyla ilgilenen Şengül Kazan'a ödül takdim edildi.
Ödül için Diyanet İşleri Başkanlığı il ve ilçe teşkilatları, yurt dışı temsilcilikleri, Türkiye Diyanet Vakfının 140 ülkede iş birliği yaptığı kurumlar, internet ve medya taramalarıyla farklı dillerde bini aşkın hikaye, oluşturulan komisyonlar tarafından titizlikle incelendi.
Ödül alanlardan Zilha Şita, ödüle layık görüldüğü için teşekkür ederek, "Türkiye Diyanet Vakfı gibi çok büyük ve önemli kurum tarafından ödül verilmesi aslında çalışmalarımızın fark edildiğinin en güçlü kanıtıdır. İyi düşünün iyi de olacak inşallah." dedi.
Ayşe Masluhi ise Türklerin Filistin'de verilen mücadeleyi çok iyi bildiğini vurgulayarak, "Bizler, sizlerin desteklerine gerçekten Kudüs'te ihtiyaç duymaktayız. Çünkü Kudüs'ün kimliği değiştirilmeye çalışılıyor. Kudüs, Yahudileştirilmek isteniyor ama sizin desteğiniz, duruşunuz ve bizim oradaki sabrımız ve duruşumuzla buna izin vermeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Mali asıllı futbolcu Kanaute ise ödüle layık görüldüğü için memnuniyet duyduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bizim inancımıza göre Yaradan bizlere, bizlerin ne kadar ünlü, paramız, kaç gol atmış olduğumuza göre değil aksine farklı şekilde yargılayacak. Kalbimizin içinde ne olduğuna bakacak. Eylemlerimiz ve amellerimizin ne olduğuna bakacak. Bunları yaparken ne kadar samimi olduğumuza bakacak. Onlara göre hesap vereceğiz. Ben bir futbolcuyken kariyerimde hep takımım için goller attım ama Müslüman olarak bundan çok daha fazlasını yapmam gerektiğini düşünüyorum. Hep beraber artık insanlık adına atalım gollerimizi."
Mahmut Celalettin Ökten'e vefa ödülü
Bu yılki "Vefa Ödülü"ne hayatı boyunca imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için mücadele eden ve Türkiye'nin ilk İmam Hatip Lisesi Müdürü unvanını alan Mahmut Celalettin Ökten değer görüldü.
Son Dakika › Güncel › Dünyayı İyiliğin Değiştireceğine İnanıyoruz' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?