Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yıllardır yandaşlarına göre kayırmacı bir sistem oluşturabilmek hiç durmadan düzenleme yaptığına dikkat çekerek, "Bugün ülke genelinde kadrolu tek ilçe müdürü yokken, hepsi yandaş sendikanın ve iktidarın borazanlığına soyunmuşken onların değerlendirmelerinden objektiflik beklemek hayaldir" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin yönetmelik Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir yönetmelik üzerine yaptığı açıklamada, iktidar partisinin sevk ve idaresi altında bulunan Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yıllardır yandaşlarına göre kayırmacı bir sistem oluşturabilmek hiç durmadan düzenleme yaptığına dikkat çekerek, "Söz konusu yönetmelik de eğitim kurumlarına yandaş yönetici atama hevesinin güncel örneğidir. Artık atamalarda liyakat ölçütü askıya alınmış, tek ölçü yöneticinin AKP'ye bağlılık derecesi ile AKP'nin yerelleştirmeci ve özelleştirmeci politikalarına hizmet edecek olması olmuştur" ifadelerine yer verdi.
-"BUGÜN MÜDÜRLÜK VAADİYLE ÜYE YAPTIKLARI İNSANLARA KOLTUK BAĞIŞLAYACAKLAR"-
Yönetici atamalarında önce il müdürlerini, sonra ilçe müdürlerini görevlendirmeye başlayan Bakanlığın şimdi de görevlendirdiği yöneticilerine okul müdürü seçtirmeye kalkıştığını vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
"Öğretmeninden, velisinden, öğrencisinden tam not alan bir okul müdürünün alabileceği puan 40'tır. Bu müdürün göreve devam edebilmesi için gerekli olan puan ise 75'tir. Yani öğretmeninin, velisinin, öğrencisinin tam takdirini alan bir okul müdürünün dahi kaderi kendisini hiç tanımayan ilçe müdürü ve şube müdürlerinin elindedir. Bugün ülke genelinde kadrolu tek ilçe müdürü yokken, hepsi görevlendirme olarak çalışmakta iken ve hepsi yandaş sendikanın ve iktidarın borazanlığına soyunmuşken onların değerlendirmelerinden objektiflik beklemek hayaldir. Vekil ilçe müdürleri daha düne kadar sendikalarına üye toplamak için koştururlarken bugün müdürlük vaadiyle üye yaptıkları insanlara koltuk bağışlayacaklardır. Kaldı ki koltuklarını garanti altına almanın en önemli teminatı da bu olacaktır."
-"SENDİKAMIZ HAK ETTİĞİ KARŞILIĞI ANINDA VERECEK"-
Demir, paralel yapı kisvesi altında her tarafı kuşatmaya çalışan ve MEB'e adeta kene gibi yapışan liyakatsizliğin, kariyersizliğin, kamu yararını da tehdit ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Hedef çok açıktır. Hedef, kamusal temel bir insan hakkı olan eğitimi, paydaş, katılımcılık ve yönetişim adı altında yerellere ve ardından şirketlere hizmet alım yoluyla peşkeş çekmektir. Bu açıdan bakıldığında ise hedef klasik kadrolaşma hedefini çoktan aşmıştır. Genel hedef eğitimin, GATS kapsamında hızla piyasaya açılmasını sağlamak, yerelleşme ve özelleştirme politikasına en iyi hizmeti sunabilecek CEO'ları görevlendirmektir. Sonuç olarak eğitim yöneticilerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde siyasi referanslar değil, liyakat ilkesi temel alınmalıdır. Evrensel hukuk ve bu doğrultudaki uygulamalar düşünüldüğünde Eğitim-İş olarak Anayasa Mahkemesi'nden beklediğimiz, 13 Haziran'dan önce ucube kanunun birçok yönüyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermesidir. Geçmişteki tecrübelerden ders çıkarmayanların sonu yine hüsran olacaktır. Bu nedenle MEB'e sayısız hukuki uyuşmazlığa sebep olacak objektiflikten uzak uygulamalardan kaçınmasını şiddetle tavsiye ediyoruz. Aksi durumda hukuk dışı her dayatmaya sendikamız hak ettiği karşılığı anında verecektir."
Son Dakika › Güncel › Eğitim İş: Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğinde Hedef, Kadrolaşma ve Özelleştirme - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?