GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Yüksek gerilim hattı üzerinde çalışan işçilerden görüntüler
İşçiler ile röportajlar
Detaylar Ekmeklerini "yüksek gerilim"den çıkarıyorlar
Çanakkale'nin Lapseki ilçesi sınırları içerisinden geçen yüksek gelirim hattında görevli olan ve akrobatları andıran işçiler,
ekmeklerine 80-100 metre yüksekteki tellerde ulaşıyor
Yüksek gerelim hattından çalışan işçilerden Üzüm:
"Elbetteki bütün tehlikenin ve zorluğun farkındayım. Ama bu ekmek parasıdır. Karanlıkta kömür ocağında da olabilirsin, denizin dibinde ya da böyle çok yükseklerde de. İşimiz gerçekten zor. Bizi görüp dua edenler oluyor, yüksekten görüyoruz"
İşçilerden Çelik:
"İşimiz tabii ki kolay değil. Ama zamanla buna alıştık. Telden aşağıya indiğimizde bile artık çok yüksekte olduğumuzu anlamıyoruz"
ÇANAKKALE - Dünyanın en zor işleri arasında gösterilen "yüksek gerilim hatlarının bakım onarımı"nda çalışan işçiler, ekmeklerine 80-100 metre yüksekteki tellerde ulaşıyor.
Çanakkale'nin Lapseki ilçesi sınırları içerisinden geçen yüksek gelirim hattında görevli olan ve akrobatları andıran işçiler, çoğu kişinin bakmaya bile korkacağı yükseklikte zaman zaman 6 saati bulan çalışma yapıyor.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, sabahın erken saatlerinde mesaiye başlayan işçiler, yüksek gerilim hatlarında bağlantısı yapılacak ya da onarılacak bölümlerin tespitini gerçekleştiriyor.
Malzeme ve ekipman eksikliklerini tamamlayan işçiler daha sonra, metrelerce yüksekliğe tırmanacakları enerji hatlarının bulunduğu mevkiye ulaşıyor.
Daha sonra birçok insanın bakmaya bile korktuğu yüksekliklere tırmanan işçiler, zaman zaman 6 saati bulan süreçte onarım ve montaj işlemlerini tamamlıyor.
"Zorluklarla ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz"
Lapseki'den geçen yüksek gelirim hattında çalışan işçilerden Barış Terzi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ordu'nun Gölköy ilçesinden Çanakkale'ye geldiğini söyledi.
Terzi, tel üzerindeki arkadaşlarına malzeme desteğinde bulunduğunu belirterek, bu işin göründüğünden daha zor olduğunu ancak hiçbir işin kolay olmadığını ifade etti.
Bu işin tehlikesinin çok olduğuna işaret eden Terzi, şöyle konuştu:
"Ölüm tehlikesinin oldukça fazla olduğu bir iş diyebilirim. Ben şuan aşağıdayım. Tel üzerindeki arkadaşlarıma malzeme gönderiyorum. Bu malzemenin adı sipşir. Yani tellerin birbirine çarpmasını engelleyen üçgen biçiminde yalıtkan bir aparat. Kullanımdaki amacı ise rüzgar ile sallanan tellerin birbirine vurmasını engellemek. Şuanda bölgede bunun montajını yapıyoruz. Bizim memleketimizde Gölköy'ün yüzde 80'i bu işi yapıyor. Karadeniz bölgesinde fazla iş alanı yok. Bizler bu zorluklarla ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz."
"Bizi görüp dua edenler oluyor"
Mesleğe 2006'da başladığını hatırlatan 30 yaşındaki Süleyman Üzüm de ekmek parası kazanmak için kolay olanı değil en zor olanı meslek olarak seçtiğini belirtti.
Bugüne kadar hiçbir tehlike yaşamadığını ama dünyanın en zor mesleklerinden birini yaptığının farkında olduğunu vurgulayan Üzüm, "Elbetteki bütün tehlikenin ve zorluğun farkındayım. Ama bu ekmek parasıdır. Karanlıkta kömür ocağında da olabilirsin, denizin dibinde ya da böyle çok yükseklerde de. İşimiz gerçekten zor. Bizi görüp dua edenler oluyor, yüksekten görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Zamanla buna alıştık"
İşçilerden Ahmet Çelik de (34) her gün 40 metre aralıklarla 150-200 adet montaj yaptıklarını belirterek, yüksekte çalışmaya alıştığını söyledi.
İnsanın her zorluğa bir şekilde alıştığını ifade eden Çelik, şunları dile getirdi:
"İşimiz tabii ki kolay değil. Ama zamanla buna alıştık. Telden aşağıya indiğimizde bile artık çok yüksekte olduğumuzu anlamıyoruz. Biz burada yüksek gerilim hatlarındaki tellerin birbirine rüzgar ya da çeşitli nedenlerle vurmaması için araya konulan aparatların montajını yapıyoruz. Bunlar 40 metre aralıklarla takılıyor. Ortalama 150-200 adet montaj yapıyoruz. Tabii telin üzerinde ilerlemek çok kolay olmuyor. Durumun zorluğunun farkındayız."
Son Dakika › Güncel › Ekmeklerini 'Yüksek Gerilim'Den Çıkarıyorlar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?