Eskişehir Barosu'ndan Tutukluluk Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Eskişehir Barosu'ndan Tutukluluk Açıklaması

Eskişehir Barosu\'ndan Tutukluluk Açıklaması

Eskişehir Barosu Başkanı Av. Rıza Öztekin, Anayasa Mahkemesi'nin "hükümlülük" ile ilgili değerlendirmesinin Anayasa ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'na (CMK) aykırı olduğunu iddia ederek, Balyoz davasıyla ilgili infazların derhal durdurulması ve hükümlülerin serbest bırakılması ile yeniden yargılama yapılması gerektiğini savundu.

12.02.2014 13:54

Eskişehir Barosu Başkanı Av. Rıza Öztekin, Anayasa Mahkemesi'nin "hükümlülük" ile ilgili değerlendirmesinin Anayasa ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'na (CMK) aykırı olduğunu iddia ederek, Balyoz davasıyla ilgili infazların derhal durdurulması ve hükümlülerin serbest bırakılması ile yeniden yargılama yapılması gerektiğini savundu.

Başkan Öztekin, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru ile önüne gelen bir davada, "Yerel mahkemenin mahkumiyet kararı ile tutukluluk biter hükümlülük başlar" şeklinde bir değerlendirme yaptığını hatırlattı. Bu değerlendirmenin, başta Anayasa olmak üzere CMK'ya aykırı olduğunu iddia eden Öztekin, "Anayasa'nın 38/5. maddesine göre suçluluğu sabit oluncaya kadar hiç kimse suçlu sayılamaz. Suçluluğun sabit olması mahkumiyet kararının kesinleşmesi ile mümkündür. Anayasa'nın bu hükmüne paralel olarak CMK 2 -b maddesi, 'Sanık, kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında olan kişidir' düzenlemesi getirmiştir. Yani hükümlülük mahkumiyetle değil, bu hükmün kesinleşmesi ile başlamaktadır. CMK'da 'tutukluluk' diye ayrı bir tanımlama yoktur, 'tutuklu sanık' vardır. Yerel mahkemelerin mahkumiyetle birlikte tutukluğun devamına karar vermeleri durumunda sanık asla 'hükümlü' sayılamaz. Bu Anayasa'nın belirttiğimiz düzenlemesine, yani masumiyet karinesine aykırıdır. Mahkeme böyle bir kararla sadece 'esas açısından' dosyadan el çekmiştir ama tutukluluğun devamına dair verdiği karar nihai nitelikte olmayıp, tedbir niteliğindedir ve davanın esasına girmeksizin her zaman ek bir kararla tutukluluğun kaldırılmasına, yani tahliyeye karar verebilir. Bazı hukukçular tarafından dayanak gösterilen AİHM'nin Wemhoff v. Almanya kararı, 'iç hukukta sanığın daha lehine hükümler getiren düzenlemelerimiz olduğundan' uygulanamaz. AİHS'nin 53. maddesine göre taraf devletler iç hukuklarında sanığın daha lehine hükümler getirebilirler. Bu kararın, davası temyiz aşamasında olan bir çok tutuklu sanığı ama en önemlisi Ergenekon davasındaki tutuklu sanıkları olumsuz etkileyeceği tartışılmaktadır. Aslında düzenlemeler çok açık ve nettir ama konu özgürlük olunca maalesef daha açık yasal düzenlemeler gerekmektedir. Adalet Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan yargı paketinde değişiklik yapılarak Anayasa'mızın ve CMK'nın açık düzenlemelerine uygun olarak, 'Temyiz süreci de tutukluktan sayılır' denilirse hukuka aykırı olarak yapılan tartışmalar da sona erecektir. İktidarın en yetkili isimlerinin, 'Kumpas kuruldu' söylemleri nedeniyle Ergenekon ve benzeri davalarının temeli çöktüğünden bu ve benzeri davalarda tutuklu sanıklar için artık tutuklamanın en önemli delili olarak gösterilen 'kuvvetli suç şüphesi' ortadan kalkmış olup esasen tutuklamadaki makul süre de aşılmıştır. Mahkemeler ek bir kararla tahliye kararı vermelidir. Balyoz davasında da 5 No'lu hard diskin sahteliği tespit edildiğinden infazların derhal durdurulması ve hükümlülerin serbest bırakılması ile yeniden yargılama yapılması gerekmektedir" ifadelerini kullandı. - ESKİŞEHİR

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Eskişehir Barosu'ndan Tutukluluk Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement